CHP İl kongresinin yapıldığı salonda Abdullah Özer’e yumruk atan Hasan Yıldırım hakkında disiplin sürecinin başlatılması isteğiyle CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Sena Kaleli’nin dilekçe verdiğini dün bu sütunlarda aktardık.
Dilekçesini, Yıldırım’ın kendisine yakın siyaset yaptığı bilindiği için önemsediğimiz Kaleli dün, düşüncesi alınmadan yapılan yorumların tek doğru gibi algılanabileceğini belirterek açıklama gönderdi
Aslında…
Gönderdiği açıklama metni, CHP’de karşılaştığı anlayışla ilgili içini döktüğü izlenimi veriyor.
Örneğin…
“Bazı arkadaşlarımızın fısıltı gazetesi ve itibarsızlaştırma yöntemi olarak parti içinden bilgileri yönlendirerek aktarmaya devam ettiğini görmek beni üzüyor” derken kırgınlığını belli ediyor.
Dilekçe gerekçesini ise şöyle açıklıyor:
“Hasan Yıldırım-Abdullah Özer arasında yaşananlarla ilgili olarak benim, bu işin en başından beri partimiz adına aldığım tavır, sürecin bir partilimiz tarafından basınla paylaşılarak, disiplin süreçlerinin işletilmemesine olan tepkiydi. Sürecin parti içinde çözümlenmemesiydi.”
İçini de döküyor:
“Ben yanardöner siyaseti bilmem, kaypak siyasetten anlamam. Benim doğrularım kimseye zarar vermemektir. Ne söylemem gerekiyorsa, yerinde ve zamanında söylemem gereken kişiye söylerim.”
Şunun altını çiziyor:
“Olağanüstü il kongresi sonrası, yine aynı şekilde il yönetimi yetkililerinin bana aktardıkları disiplin mekanizmalarını işletme konusunda bazı endişeli hal ve çekincelerden dolayı, bu sefer ben süreci başlatabilmek için böyle bir talepte bulundum.”
Şunu vurguluyor:
“Ne güzel ki, hukuki olarak şikâyetçi olmayanların disiplin sürecini başlattığını medyaya fısıldananlardan öğrendim. Yalnız bu arada, disipline gönderilen arkadaşıma da, benzer kişiler, (ben onlara karton aslanlar diyorum) disipline verme sebebi olarak benim dilekçemi sebep göstermişler. Her ikisi de uygundur.”
Sert bir duruş sergiliyor:
“Mertlik, erkeklik, delikanlılık, otogar kültürü bana öğretmiştir ki, bir şeyin doğruluğuna ve gerçekliğine inanıyorsan ve bir ömür kalıcı olmak istiyorsan, sözünün arkasında dimdik duracaksın.”
Şunu da ekliyor:
“Siyaseten vefa örneği gösterirken, herhangi bir siyasi çıkarda birleşmenin ötesinde, fikirlerin ve düşüncelerin siyasetini yapan biri olarak yaşanmış bir yanlışı kimden olursa olsun kabullenmem imkânsızdır. Ayrıca, bu yazı yöneticilere ulaşana kadar (il yönetimindeki orijinal kopyayı iletenler, süreci de anlatabilirler) yöneticilerimizin herhangi bir işlem yapmaya çekindiğini görünce, ben burada ilke siyasetini önceledim.”
