CHP’de yol ayrımı… Ekinci ekibi toplayıp Sevimli yönetiminde yer alınmasını istedi, Kaleli yalnız kaldı

Çağrı… CHP Bursa Milletvekili Kemal Ekinci’den geldi. Mustafa Şenyurt, Dr. Bülent Aslanhan, Dr. Kemal Aslan, Hasan Hayırlı, Gündüz Gürler, Şükrü Aksu, Ahmet Özdemir ve Hüsnü Taş’ın da aralarında olduğu kalabalık bir CHP’li grubu toplandı.
Toplantı…
Nilüfer’deki Gazi Caddesi’nde Ahmet Özdemir’e ait olan çay bahçesinde yapıldı.
Daha doğrusu…
CHP İl Başkanı Erhan Sevimli’nin görev süresinin dolması, kongrenin son anda CHP Genel Merkezi tarafından iptal edilmesi, bunun üzerine Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli’nin ilçeleri arayıp “Bana il başkanlığı için 5 isim önerin” demesi ve yeniden atama olasılığını enine boyuna konuşmak için buluşuldu.
Sözü Bursa Milletvekili Ekinci açtı:
“Bu bir geçiş süreci. Kimseyi hırpalamadan, dışlamadan ve herkesin feragat edebileceği bir formülle İl Başkanı Erhan Sevimli’nin etrafında toplanılsın.”
Şunu önerdi:
“Genel Merkez kongre yapmak istemiyor. Sevimli’nin yönetiminde herkes yerini alsın. Bu yönetim mahallelere sandık koyarak sağlıklı bir yapı oluştursun ve o yapıyla kongreler yapılsın.”
Sonra…
Adı il başkanlığı için geçen Şenyurt ve Aslanhan söz alıp “kongre olmadan görev almak istemediklerini” söylediler.
Tartışmada…
“Delege yapısının sağlıklı olmadığı, Osmangazi’nin mahkeme kararı nedeniyle oy kullanamayacağı, en büyük ilçenin oy kullanamayacağı bir il kongresinin eksik kalacağı” görüşleri ortaya kondu.
Sonra…
Ekinci’nin Ankara’ya gitmek üzere ayrılmasından sonra Hüsnü Taş öneri getirdi:
“Komisyon oluşturup 300-500 kişilik büyük bir toplantı yapalım, orada karar alalım.”
Öneriye Gündüz Gürler karşı çıktı ve “300-500 kişilik toplantılardan bir sonuç çıkmaz” dedi.
Toplantı da…
Bir karar alınamadan, ama niyetler ortaya konarak sona erdi.
Gerçi…
Toplantıda karar alınamadı ama bu buluşmadan çıkan iki önemli sonuç var.
Bir…
Ekinci’nin CHP’deki gidişe el koyduğu görülüyor.
İki…
Siyasi geçmişi, özellikle de CHP kökü olmayan Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ile bugüne kadar siyasi güç aldığı ekibin yollarını ayırdıkları ve Kaleli’nin artık yalnız kaldığı anlaşılıyor.