Seçim sonrası siyasetin en önemli tartışma konusu şu: CHP seçimden başarılı mı çıktı, başarısız mı?
Aslında…
Bu konu daha çok CHP örgütlerinde ve CHP’de siyaset yapan kesimlerde tartışılıyor.
Sonuca…
Rakamsal değerler açısından bakıldığında CHP’nin başarılı olduğu görülüyor. Çünkü oyunu ve milletvekili sayısını arttırdı.
Buna karşın…
CHP içinde konunun siyasi boyutları üzerinden sert değerlendirmeler yapılıyor.
Örneğin…
Seçime iki ay kala CHP Bursa İl Başkanlığı görevinden alınan Gürhan Akdoğan, bugün böyle bir değerlendirme yapma hakkına sahip olanlardan biri.
Çok farklı bir noktadan başladı:
“Sayın Kılıçdaroğlu, Deniz Bey’den sonra tüm örgütün desteğini alarak, 1200 delegenin oyuyla seçildi. Ben de o yapının içindeydim. Özellikle sol söylemleri, halkçılık ilkelerini savunması önemliydi ve örgütü heyecanlandırdı.”
Şöyle devam etti:
“Ama sonrasında büyük yanlışlar yapıldı. Partiyi sola açma ve emek söylemleri kalktı. Kısa sürede TOBB, iş dünyası, hatta bazı tarikatlarla ilişkisi olanlarla ilişkiler önemsendi.”
Şunu vurguladı:
“En önemlisi, örgüt yok sayıldı. Dolayısıyla tasfiye süreci de başladı.”
Şunu da ekledi:
“Hiç emek vermemiş, CHP’ye oy bile vermemiş, hatta CHP karşıtlığı bilinenler itibar gördüler.”
Gelinen noktayı şöyle özetledi:
“Sosyal demokrasinin evrensel değerlerinden uzaklaşmanın sonuç vermediğini bu seçimde gördük.”
Sonrasında…
“Ciddi bir değerlendirme yapma gününün geldiğini düşünüyorum” dedi ve şunları söyledi:
“Atatürk ilke ve değerlerine sahip çıkan yaklaşımın doğru olmadığını, bunlarla yüzde 30’un üzerine çıkılamayacağı, oyların ancak yeni söylemle artırılabileceğini öngören yaklaşımın doğru olmadığı ortaya çıktı.”
Şunu da sordu:
“Hani elimizde bir çok argüman vardı? Hani aile sigortası yeterdi?”
Ardından…
Hiç olmadığı kadar reklam verilip iletişim kanallarının tümünün kullanıldığını kaydetti. Kılıçdaroğlu’nun 81 ili dolaşmasının reddedilemeyeceğini vurgulayıp şu yorumu yaptı:
“Ama iki şey oldu. Birincisi, örgütler dışlandı. İkincisi, söylemler değişti ve bu sonuç geldi.”
