Güzelyalı İskelesi’nin İDO’nun satış paketinde yer almasıyla ilgili bu sayfalardan aktardığımız gelişmeler üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden bize bilgi notu ulaştı.
Notta…
Büyükşehir Belediyesi’nin 2006 yılında iskelenin bedelli tahsisi anlaşmasını İDO’yu muhatap almadan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı, 10 yıllık tahsis süresinin 25 yıla uzatılması anlaşmasının yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapıldığı belirtiliyor.
İmzalanan yeni sözleşme iskelenin yıllık kira bedelini 450 bin TL’den 960 bin TL’ye çıkarıyor.
Buna karşılık…
Daha önceki sözleşmede “İskelenin bizzat İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerinin kullanması” şartı yer alırken, yeni protokola “üçüncü şahıslara kullandırılması” maddesi de eklendi. İskelede Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin onayı olmaksızın hiçbir şey yapılamayacağı maddesi ise korundu.
Bununla birlikte…
Tahsis kullanım için yapıldığından, İDO’nun ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin satabilme hakkı bulunmuyor. Ama İDO alıcısına iskele güvencesi verme hakkını, dolayısıyla istediğini bu sözleşmeyle almış oldu.
Gerçi…
Gerek bize ulaşan bilgi notunda gerek Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Olay Televizyonu’nda yaptığı açıklamalarda “tapusu bizde, nasıl satacaklarmış” havasıyla birlikte “Bizim muhatabımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi” deniyor ama bu sözleşmede rahatsız edici yanlar var.
Örneğin…
Özelleştirme satışına çıkmış bir şirket ya da kuruluşa Bursa’nın malının 25 yıl bağlanması insanın pek içine sinmiyor.
Muhatap kim olursa olsun, fiziki koşularda değişim yapılırken Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne danışma ve onay alma zorunluluğu olsa da iskelenin 25 yıl bilinmedik bir şirkete ait olması da pek içimize sinen bsir konu değil.
Tamam…
Kira geliri artıyor ama 25 yıl oraya Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin iskeleye karışamaması, girememesi bize göre ciddi bir durum.
Kaldı ki…
25 yıl sonra Bursa halkının siyasi tercihlerinin nasıl olacağını, nasıl bir belediye yapısının işbaşına geleceğini de kimse bilemiyor.
En önemlisi…
İDO’nun öteden beri İstanbul trafiğini rahatlatmak için tırları ro-ro gemilerine yükleyip Mudanya’ya gönderme projesi biliniyor ve buna herkes elinden geldiğince direniyor.
Sözleşmeye eklenen üçüncü şahıslara kullandırılması maddesinden sonra, İDO’yu işletmek üzere satın alacak şirket yarın öbür gün kalkıp da “Arkadaş kira çok yüksek, İstanbul-Bursa arası hızlı feribot çalıştırarak ben bu kirayı ödeyemiyorum, mecburen ro-ro gemilerini Güzelyalı İskelesi’ne getireceğim ki masraflarımı kurtarayım… Yoksa Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kirasını ödeyemem” derse ne olur.
Hızlı feribotlar yerine ro-ro gemilerini göndermeye kalkarsa kim engel olabilir?
İşte…
Bizim aklımıza takılan, canımızı sıkan da bu ihtimal.
Kaygımız ise şu:
Galiba iskeleyi kaybettik.
