Önce şu noktada görüşümüzü ortaya koyalım… Kentlerde, mülk sahibi kim olursa olsun kente ait yerler vardır. Hele kentle ve kentte yaşayanlarla özdeşleşen, kentin günlük yaşamında izi olan mekanların sahipliği çok fazla önemli olmaz.
Çünkü…
Onlar hakkındaki kararı mülk sahibi değil, kentte yaşayanlar verirler.
Bursa’ya baktığımızda Mahfel’i bu konumda ve kent için özel mekanlar arasında görüyoruz.
Nitekim…
Mülk sahibi olarak İl Özel İdaresi’nin burasını özelleştirme kapsamında satışa çıkarması, kentin ve kentlinin anıları nedeniyle kamuoyunun ilgisini çekiyor. Kamuoyunun ilgisini çeken bir konu da doğal olarak yerel siyasetin gündemini oluşturuyor.
Satışı…
Yani Mahfel’in mülk sahibi olan İl Özel İdaresi tarafından satışa çıkarılmasını Bursa kamuoyu gündemine ilk getiren CHP oldu. İşin ilginç yanı, yerel siyaset kapsamında bakıldığında, Mahfel’e sahip çıkan tek partinin CHP olduğu görüldü.
CHP Bursa İl Başkanı Gürhan Akdoğan, partisinin İl Genel Meclisi ve Büyükşehir Belediye Meclisi grup başkanlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında satış kararına karşı çıkarken, bu kararın ardında “rant hesapları” ve “birilerine peşkeş çekme” planları olup olmadığına yönelik kaygılarını ortaya koydu.
Hatta…
CHP bu konuda tepki eylemi bile düzenledi. 27 Kasım Cumartesi günü saat 17.00’de Bursa’da yaşayan herkesi Mahfel’de çay içmeye davet eden bu ilginç eylem için “Bursa’nın Mahfel Kıraathanesi Mahfel Kıraathane olarak kalsın” sloganıyla afiş bile hazırlandı.
Yine…
CHP Bursa İl Örgütü olarak hazırlanan bildiride Mahfel şöyle anlatılıyor:
Bursa’mızla özdeşleşmiş yapılardan biri de Mahfel Kıraathanesidir. Hepimizin bir anısı, Mahfel macerası vardır. Bayram resmi geçit törenleri, hak arama yürüyüşleri Mahfel’den başlar. Mahfel Bursa’nın buluşma yeridir.
Günümüzde hızla çoğalan alışveriş merkezlerini dikkate alırsak, insanların doğa ile kuş ve dere sesi ile buluşabileceği ender yerlerden birisidir Mahfel. Bursa tarihidir Mahfel. Bursa hafızasıdır Mahfel. Mahfel Cumhuriyetin Halk Evidir. Mahfel Reşat Nuri Gültekin, Orhan Kemal, Oktay Akbal, Sabahattin Ali gibi nice edebiyatçımızın sohbet ortamıdır. Kültürdür Mahfel.
İl Özel İdaresine ait taşınmazların haraç, mezat satılmasına karşıyız hele konu Mahfel gibi Bursa’ya mal olmuş bir ortamın elden çıkarılması olunca da gönlümüz hiç razı değildir. Bursa olarak kentimize tarihimize anılarımıza sahip çıkıyoruz.
İşte…
Düzenlenen eylem ve kampanyalar, CHP İl Başkanı Akdoğan ve yöneticilerinin Mahfel’in satışına dikkat çekme amacıyla yaptıkları açıklamalara bugün AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın’dan aynı sertlikte cevap geldi.
O da…
Öncelikle İl Özel İdaresi’nin Mahfel’i satma kararıyla CHP’nin bu karara karşı aldığı pozisyona dikkat çekiyor:
“Mahfel Çay Bahçesi’nin İl Özel İdaresi tarafından satışa çıkarılmış olması bir nevi özelleştirme kapsamında bulunmaktadır. Ne yazık ki CHP geçmişinden gelen devletçi anlayışını burada da göstermiş, yerel nitelikteki bir kamu kurumunun piyasadan çekilmesine karşı duruş sergilemiştir.”
Şu noktada yalçın hassasiyet sergiliyor:
“CHP İl Başkanlığı’nın açıklamaları içinde yer alan ‘rant’ ve ‘birilerine peşkeş çekildiği’ iddiaları son derece vahim ve bir o kadar ciddidir.”
Ardından…
Satıştan dolayı kimsenin mağdur olmamasını istedikleri vurgulanan açıklamada CHP’ye şu çağrı yapılıyor:
“Bu tür iddiaları ortaya atarken araştırıp, belgeleriyle kamuoyunun önüne çıkılması gerekmektedir. CHP’ye düşen görev bu iddiaları belgelemesidir. Aksi takdirde bu iddialarının altında kalır.”
Gördüğümüz kadarıyla…
Bursa’da özellikle il başkanları arasında gelişen sıcak ve samimi diyalog ortamında AK Parti ve CHP il başkanlarına arasına Mahfel girmiş bulunuyor.
Daha bayramda bir araya gelip diyalog ortamını sürdüren başkanlar şimdi Mahfel’in satışı nedeniyle sert ve suçlayıcı açıklamalarla gündeme geliyorlar.
Konuyu önemli kılan ise şu:
Mahfel’in satışıyla ilgili gelişmeler ve alınacak sonuç, bundan sonra yerel özelleştirme kapsamında yapılacak tüm satışları çok yakından ilgilendiriyor.
Bu tablo da…
Yaklaşan genel seçim sürecinin altyapısını oluşturacağa benziyor. Yani, galiba Bursa’yı sert bir propaganda süreci bekliyor.
