Bakanlar Kurulu teklif etti ve TBMM kararıyla yasalaştı… Kurulması kararlaştırılan 8 yeni üniversite arasında Bursa Teknik Üniversitesi de yer alıyor.
Gerçi…
Yeri konusunda henüz resmi açıklama yapılmadı ama siyasi irade yenin kurulacak Bursa Teknik Üniversitesi’nin eski Eğitim Fakültesi’nin bulunduğu, bugün Yıldırım Kaymakamlığı olarak kullanılan binaların yer aldığı kampusta kurulması yönünde kararlılık ortaya koydu.
Eğitim başladığında ise BTÜ 7 fakülteden oluşacak.
Planlamaya göre…
Doğa Bilimleri Fakültesi bünyesinde Fizik, Kimya, Matematik, Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümleri olacak.
Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi bünyesinde Mimarlık ile İnşaat, Makine, Bilgisayar, Metalürji ve Malzeme, Kimya, Gıda, Enerji Sistemleri, Otomotiv, Polimer mühendislikleri yer alacak.
Ayrıca…
Denizcilik, İnsan ve Toplum Bilimleri, Orman, İletişim, Sanat ve Tasarım fakülteleri yeni üniversiteyi oluşturacak. Üniversite bünyesinde Yabancı Diller Yüksek Okulu ile Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri enstitüleri olacak.
İşte…
Yeni doğacak Bursa Teknik Üniversitesi’ne rektör olabilmek için 5 Kasım’a kadar YÖK’e 20 civarında adaylık başvurusu yapıldı. Rektör adaylarından biri de Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cevdet Demir.
Adaylığı nedeniyle tanıtımlara başlayan Prof. Demir’in kafasında farklı bir BTÜ var.
Öncelikle…
“Nasıl bir teknik üniversite?” sorusuna şöyle cevap veriyor:
“Dünya klasmanında uluslararası marka olmak ilk hedef. Eğitim, araştırma ve bilgi kullanımından oluşan araştırma ağırlıklı üçüncü kuşak üniversitesi olmak çok önemli. Yenilikçi, girişimci, bölgesel kalkınmada etkin, ilk 500 içinde bir üniversite hedefliyoruz.”
Bu noktada…
Dikkat çekici bir tanımlama olan üçüncü kuşak üniversite konusunu şöyle açıklıyor:
“Tarihsel süreç içinde üniversiteler bilim odaklı birinci kuşak üniversitelerden eğitim ve araştırma odaklı ikinci kuşak üniversitelere dönüşmüş, son dönemde de girişimci ve toplumla bütünleşen, kısaca 3K denen üçüncü kuşak üniversitelere doğru dönüşüyor.”
Şunu ekliyor:
“Günümüzde üniversiteler bir rekabet ortamı içindeler. Bu rekabet ortamında başarılı olabilmek için üniversiteler endüstri ile işbirliği yapmak, toplumla iç içe olmak, en iyi akademisyen kadrosunu kurmak ve en iyi öğrencileri almak durumundalar. Rekabette öne çıkan üniversite, eğitim ve araştırmada dinamik olan ve bilgi pazarında etkin olan üniversitedir. Bilgi pazarında etkin olmak için üniversite bilginin pazarlanmasına önem vermek ve teknoloji tabanlı firmalar ve yeni kurulan firmalarla işbirliği içinde olmak durumunda. Kısacası, üniversite kendini bilgi pazarının ortasına yerleştirmeli.”

 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		