Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe dün düzenlediği basın toplantısı sırasında, 1997 yılında işe geç başlama nedeniyle mağdur olduğunu öne süren Bursaray konsorsiyumunun üçüncü kez yaptığı Uluslararası Tahkim Kurulu başvurusunun Büyükşehir lehine sonuçlandığını açıklarken, “Böylece Bursa’nın 80 trilyon liraya yakın parası kasamızda kaldı. Yeni bir stadyum yapabilecek kadar parayla Bursa’ya hizmet etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Bunun üzerine…
Biz de bu sayfalardan bir gün önce aktardığımız TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki diyaloğu anımsattık.
O diyalogda…
2011 yılı için Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü komisyon toplantısı sırasında AK Parti Bursa Milletvekili Sedat Kızılcıklı söz almış ve yeni yapılacak stadyum ile Nilüfer Spor Salonu inşaatları için destek istemişti.
Buna karşılık…
Nilüfer Spor Salonu için 30 Kasım’da ihaleye çıkılacağını kaydeden Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak, stadyum konusunda şunu söylemişti:
“Bursa’da öyle bir durum var ki, Bursa Belediye Başkanı diyor ki: ‘Ben burayı yıkıp yerinde yapacağım.’ Biz de dedik ki: ‘Yanlış olur, oradaki o yoğunluğu kaldıralım.’ Sonra bizim dediğimiz yere geldiler. Şimdi, dışarıda bir yer bulundu. Bursa, o mevcut stadı, tabii öbürü yapılana kadar duracak ama yeni stat yapacak, kendisi cebinden yapacak belediye, burayı da yeşil alan yapacak. Bana göre, bu çok güzel bir çözüm ama oraya da harcayacak 50 milyon Euro, yani kendisi harcayacak. Onu da söyleyelim…”
İşte…
Bu konuşmayı anımsatınca, Başkan Altepe öncelikle şuna vurgu yaptı:
“Burada şöyle bir değişik durum var: Biz Sayın Spor Bakanımızdan Nilüfer Spor Salonumuzun bitirilebilmesi için destek istedik. Zaten söylediği de o. Yani bizim istediğimizi söylüyor.”
Sonra da…
Üstüne basa basa şunu söyledi:
“Stadyum konusunda Sayın Bakan’dan bir isteğimiz olmadı. Çünkü biz Sayın Başbakan’la bu konuyu görüşüyoruz. O nedenle Sayın Bakan’ın bilgisi yok. Bilgisi olmadığı için de bunları söylemiş.”
Stadyum konusundaki iddiasını şu sözlerle dile getirdi:
“Biz bu yeni stadyum projesinde çok iddialıyız. Bir kere kesinlikle dünyanın ilk 10 stadyumu arasında olacak. Ama ilk 5’te olması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Şöyle devam etti:
“Dünyanın her yerinde kentlerin simgesel yapıları olur. Yeni stadyum da Bursa’nın simgesel yapısı olacak. İspanya’ya gittik, Valencia Stadı’nı gördük. Gecekondu gibiydi. Bizim stadımız çok daha farklı olacak ve bu stada UEFA uluslararası maçlar verecek. O kadar iddialıyız. Herkesin gönlü rahat olsun.”
Ardından…
Gazeteci büyüğümüz Erol Nural ustamız son günlerin tartışmalı konusu Mahfel’i anımsattı. CHP’nin arka tarafa otel yapılacağı söylentileri üzerine rant kaygılarını ve AK Parti’nin bunlara sert cevabını nasıl yorumladığını sordu.
Kent gündemindeki bu kritik konuya Altepe’nin yaklaşımı net:
“Mahfel’in mülk sahibi İl Özel İdaresi, burasını satıyor. Ama inşaat yapılabilmesi için bizden geçmesi gerekiyor. Biz izin vermeyeceğimize göre orada kim nasıl inşaat yapabilecek?”
Şu nokta gerçekten önemli:
“Eğer orada otel yapılacaksa, baştan kararı alınır ve ona göre satışa çıkardı. Belki o zaman bir başkası alırdı. Ama böyle bir şey yok.”
Şunu anımsattı:
“Burada en önemli konu şu: Korupark’ın satışından sonra imar değişikliğine gidilince bizim önerimiz ve takibimiz sonucu yasa çıktı. Artık satıldıktan sonra imarını değiştirmek yasal olarak da mümkün değil. Özelleştirmeden satılan yerlerin imar durumu neyse onu kimse değiştiremez.”
Açık açık güvence verdi:
“Kimse altında bir şey aramasın. Satış anındaki imar durumu neyse öyle olacak. Değişmesi mümkün değil. Her yerden geçse bile böyle bir değişiklik Büyükşehir’den asla geçmez. Herkesin gönlü rahat olsun.”
