Yerel yönetimler için yeni tartışma konusu: Belediye Meclisi kararları adli soruşturma konusu olur mu?

Aslında… Türkiye’deki yerel yönetimler sistemi açısından ilginç bir durum söz konusu. Daha doğrusu, seçilmişler ve yetkileri ile ilgili yeni bir durum ortaya çıktı.
O da şu:
Türkiye Büyük Millet Meclisi kararları Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi. Anayasa Mahkemesi, çıkan kanunları inceleyip iptal edebiliyor.
Buna karşılık…
Yerel yönetimleri oluşturan Belediye Meclisleri ve İl Genel Meclisleri kararları genellikle idari yargı denetiminde.
Yani…
Bir belediye meclisinde seçilmişlerin oylarıyla yapılan düzenlemeler İdare Mahkemeleri’ne dava konusu olabiliyor.
Ne var ki…
Yerel yönetimler sistemi ve seçilmişler açısından Türkiye’de ilk olarak kayıtlara geçen bir adli soruşturma hafta içinde yaşandı.
Bir ihbar üzerine harekete geçen Cumhuriyet Savcılığı, 2004-2009 döneminde Osmangazi Belediye Meclisi’nin gerçekleştirdiği 20 imar planı değişikliğiyle ilgili adli soruşturma başlattı.
Bu nedenle de…
Dönemin Osmangazi Belediye Başkanı olan Recep Altepe başta olmak üzere aynı dönemin 45 belediye meclisi üyesinin ifadelerini aldı.
İşte…
Tartışma konusu olan da bu.
Yürürlüğe girebilmesi için onaylanması gereken belediye meclisi kararlarının adli değil, idari yargı kapsamında olduğunu savunanlar var.
Bunu söylerken de…
“Belediye meclislerinin kararları mülki amir onaylamadan yürürlüğe girmiyor. O nedenle, meclis üyelerine, ellerini kaldırıp evet ya da hayır oyu verdikleri için adli soruşturma açmak ne derece doğru?” diye soruyorlar.
Gerçekten de…
Belediye meclislerinden geçen planları iptal etme yetkisi bulunan İdare Mahkemesi’ne böyle bir başvuru yapılmamasına karşın adli yargıya suç duyurusunda bulunulması çok ilgi çekici bir durum.
Buna karşın…
Tam aksini, yani adli yargının bazı hallerde meclis kararlarının yönlendirilmesine yönelik soruşturma açabileceğini savunanlar da var. Bunu da hukuğun denetimi olarak kabul ediyorlar.
Hukukçu olmadığımız için iki sav arasında bir tercih yapacak durumda değiliz.
Bizim için…
Seçilmişlerin ellerini kaldırarak verdikleri oyla ilgili açılan soruşturma dikkat çekici.
Üstelik…
Bursa’da ortaya çıkan bu durumun; Türkiye’nin yerel yönetimler sistemi için yeni bir tartışma konusu oluşturduğunu düşünüyoruz.
Nitekim…
O dönem Osmangazi Belediye Meclisi Bağımsız Üyesi olan ve bu görevi nedeniyle de Savcılık’ta ifade veren bugünün Bursa Kent Konseyi Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Başdanışmanı Semih Pala açılan soruşturmanın seçilmişlerin anayasal haklarının kullanılmasını önlemeye yönelik olduğuna inandığı için Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Savcılık yürüttüğü soruşturma sonunda dava açar mı açmaz mı bilemeyiz. Açarsa o dava nasıl sonuçları onu hiç bilemeyiz.
Ama…
Bu davanın, iddia konularına yönelik incelemesinden çok meclis üyelerinin topluca ifadelerine başvurulması nedeniyle uzun süre farklı platformlarda tartışılacağını düşünüyoruz.