Saadet buna alışkın değil… İnternette giderek sertleşen kıyasıya Erbakan-Kurtulmuş mücadelesi başladı

Gazeteciliğe başladığımız 1977 yılından beri Milli Görüş çizgisindeki siyasi partileri yakından izliyoruz. Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve son olarak Saadet Partisi…
Bu partilerin hepsinin ortak bir özelliği var:
Bugüne kadar tek yapı olarak siyasi yaşamlarını sürdürdüler, tek merkezden kararla yönetildiler. Oylama yapılan süreçlerde yani parti içinde kongreler, dışında ise seçimlerdeki adaylık listelerinin belirlenmesinde hep istişare yöntemi etkili oldu.
O nedenle…
Bugüne kadar Milli Görüş’te ve bugün de Saadet Partisi’nde parti içi hizip ya da grup hiç olmadı, parti içi çekişme kişisel kimi mücadeleler dışında geniş çaplı hiç yaşanmadı.
Bu kez…
Saadet Partisi’nde resmen iki kutup oluşmuş durumda.
Bir tarafta Milli Görüş’ün efsane lideri olarak bugüne kadar her kararı ve sözü tartışmasız kabul edilip yerine getirilen Necmettin Erbakan var.
Diğer tarafta ise 2 yıla yakın süredir SP Genel Başkanı olarak görev yapan ve şu sürece kadar da Milli Görüş tabanının umudu olan Numan Kurtulmuş var.
Gerçi…
Mahkeme kararıyla kayyum kontrolünde yapılacak SP kurultayında Numan Kurtulmuş yeniden aday olmayacağı için kongre mücadelesi yaşanmayacak.
Fakat…
İnternette iki taraf arasında giderek sertleşen kıyasıya bir mücadele başladı.
İşte…
SP ve temsilcisi olduğu Milli Görüş tabanı için en büyük tehlike burada.
Çünkü…
Bu tabanda siyaset yapanlar parti içi rekabeti ve çekişmeyi bilmiyor.
Onun için de…
Kurultayda iki liste çıkınca salonda başlayıp iftar sofralarında devam eden, şu günlerde de internet ortamında yürütülen mücadele çok sert ve kırıcı geçiyor.
••••••••••
Mücadelede…
Tarafların stratejileri birbirlerini etkileme yoluyla, Saadet ve Milli Görüş tabanını yanlarına çekme olarak ortaya çıktı.
Partinin gelenekçi kanadının bu mücadeledeki en büyük kozu doğal olarak Necmettin Erbakan oluyor.
Oğlunun yaptığı çıkışlar ve açıklamalar tabanın geniş kesiminde sevimli bulunmasa bile, Erbakan’ın ağzından çıkan her söz çok büyük ilgi görüyor.
O nedenle…
Şu sıralar internet sitelerinde ve internetteki sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta “Hocamızın ağzından tüm gerçekler” başlığını taşıyan iki bölümler video dolaşıyor.
Erbakan’ın konuşmasını duyuran videoların biri 10 dakika, diğeri ise 12 dakika. Bu videolar yoluyla Numan Kurtulmuş’un yanında yer alan taraflar yeniden Hoca’nın yanına çağrılıyor ve itaat etmeleri isteniyor.
Buna karşın…
Numan Kurtulmuş yanlıları da internette www.onceahlakvemaneviyat.com adresiyle bir site hazırlayıp yayına soktular.
Sitede…
“Ben Varım” başlığının altında beş maddeyle olaylar anlatılıyor ve yarın yapacağı basın açıklamasının ardından SP’den ayrılıp kendi partisini kurması beklenen Numan Kurtulmuş’a destek isteniyor.
O maddeler de…
SP’nin ötesinde Milli Görüş’teki ayrışmanın sertliğini gözler önüne seriyor.
Bir…
“Partimiz, 11 Temmuz 2010 tarihinde Genel Başkanımız Numan Kurtulmuş liderliğinde ‘Kongreden İktidara’ sloganıyla Büyük Kongremizi gerçekleştirmiştir. Bu kongre, 1969’dan bu güne Medeniyet Siyasetimiz için yeni ve güçlü bir aşama olarak kayıtlara geçmiş ve bu şekilde kamuoyunda kabul görmüştür.”
İki…
“Genel Başkanımız Numan Kurtulmuş’un kullandığı dil ve üslup, ortaya koyduğu performans ve öncülük ettiği ilkeli siyaset, partimizi bir derlenme ve toparlanma adresi ve milletimizin umudu haline getirmiş; bu yeni süreç teşkilatlarımızın canlanmasını ve milletimizle bağların güçlendirilmesini sağlamıştır.”
Üç…
“Hal böyleyken, ilkeli siyaset yerine şahıslara odaklı bir yol benimsenerek, kongre salonunda kargaşa meydana getirilmiş, delegeler üzerinde baskı kurularak imza toplanmış, mahkemelerde çok sayıda dava açılmış, daha da ileri gidilerek hiç kimsenin hiç bir şekilde kabul edemeyeceği ölçüde iftar sofralarına çirkin saldırılar düzenlettirilmiş ve parti yöneticilerimize şiddet ve baskı uygulanmıştır.”
Dört…
“Son olarak 22 Eylül 2010 günü siyasi tarihimizde bir ilk olarak kayyım atanması ile karşı karşıya kalınmıştır. Partimiz aleyhine açılan davada verilen bu karar siyaset kurumuna derin müdahalenin yeni bir örneğidir. Daha önce dört partisi demokratik olmayan yöntemlerle kapatılmış bir camianın mensupları olarak, hem de kendi arkadaşlarımız tarafından karşı karşıya bırakıldığımız bu siyasi infaz, bizler için derin üzüntü vesilesi olmuştur. Mahkeme ve kayyım süreçlerinde dahli olanları tarihe ve vicdanlara havale ediyoruz.”
Beş…
“Gelinen bu noktanın yeni ve hayırlı bir dönemin başlangıcı olacağına inanıyoruz. Biz bu süreçte, İl Başkanları olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmalarımızı Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde sürdürmeye kararlıyız. Genel Başkanımızın yapmakta olduğu geniş istişarelerin ardından alınacak kararların camiamıza ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.”
Yayına giren internet sitesindeki bu beş madde bir çeşit sözleşme özelliği taşıyor.
Çünkü…
Hemen altında “Saadet Partisi mensubu olarak İl Başkanlarımızın yukarıda deklare ettiği bildiriyi ben de onaylıyor ve Genel Başkanımız Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’la sonuna kadar birlik ve beraberlik içinde olduğumu ilan ediyorum” yazısı yer alıyor.
Bunu da…
Onaylayan kişinin kimlik bilgileri ve telefon numaralarının yazılacağı boşluklar izliyor.
İzlediğimiz kadarıyla…
Numan Kurtulmuş’a destek amacıyla ve “Ben Varım” sloganıyla hazırlanan bu sözleşme, karşı tarafta, yani Erbakan için çalışan kanatta da harekete yol açtı.
Onlar da…
Birlikte hareket ettikleri kesimlere sitenin adresini bildirip “Numancılar internet sitesi açmışlar, hadi biz de katılıp onlara Hocamıza itaat etmeleri gerektiğini hatırlatalım” mesajlarıyla, kendi taraftarlarının bu siteye girmelerini ve itaat çağrıları yazmalarını istiyorlar.
Umarız…
Bu sertleşme yalnızca internet ortamında kalır, Kurtulmuş’la siyaset yapmayı seçenlerin partiden ayrılışları sürecine yansımaz.
Yansımaması için de partinin akil adamlarına şimdiden görev düşüyor.