Ankara’da dar alanda geniş tabanlı siyaset paslaşmaları

Gerçi… Kamuoyunun gündeminde önümüzdeki hafta yapılacak olan anayasa değişikliği referandumu var ama siyaset gündemini 8 ay sonra yapılması beklenen genel seçime göre hazırlamaya başladı bile.
Daha doğrusu…
Temmuz 2011’de yapılması gereken, fakat hükümetin bir-iki ay önceye çekilmesi üzerinde çalıştığı, o nedenle de nisan sonu mayıs başı gibi tahmin edilen genel seçime yönelik ciddi arayışların başladığı yolunda bilgiler geliyor.
Aslında…
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’in önce Milli Görüş’ün efsane lideri Necmettin Erbakan ve daha sonra da Merkez Sağ’ın efsane lideri Süleyman Demirel ile yaptığı görüşmeler siyasetteki arayışlar konusunda ciddi bir ipucu oluşturdu.
Nitekim…
Siyasetin odak noktalarındaki gelişmeleri yakından izleyen bir dostumuzla yaptığımız görüşmede, Ankara siyasetinin arayışları ile ilgili kulis söylentilerini dinledik.
Dostumuzun söylediği şu:
“Ankara siyaseti, AK Parti’ye karşı genel seçimlerde partilerin tek tek başarılı olamayacağını düşünüyor ve toplumun ilgisini AK Parti’den uzaklaştırabilmek için bir cephe oluşumunu gerekli görüyor.”
Şu söyledikleri çok ilginç:
“Cephe oluşturmaya yönelik arayışların başlangıç noktasında, CHP liderliğinde bir yapı düşünülüyordu. Fakat Deniz Baykal’ın ayrılması, yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle CHP böyle bir arayışa liderlik etme projesinden kendini çekti.”
Projenin yapılanmasıyla ilgili olarak da şunları aktardı:
“Projeye göre, CHP liderliğindeki cephede Saadet Partisi, Demokrat Parti, Türkiye Partisi de olacaktı. Ama projeden CHP’nin çekilmesi arayışların yönünün değişmesine neden oldu.”
Sonrasıyla ilgili kulislerde konuşulanlarla ilgili çok önemli bir iddiayı dile getirdi:
“Yine de cephenin oluşumu için adımlar atılıyordu. Fakat bu kez de SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş bu hazırlığı bozdu. SP kurultayında Erbakan yanlılarının başlattığı gerilimin nedeni aslında bu.”
Gelinen noktada kulislerdeki söylentileri göre şöyle tanımladı:
“Ortadaki görüntü şu: CHP’den sonra SP de bu cephede yok. Onun yerine, Erbakan önderliğinde yeni bir Milli Görüş yapılanması söz konusu. Demirel’in kontrolü altındaki DP ise böyle bir alternatif cepheye sıcak bakıyor.”
Bunları aktardıktan sonra, Şener’in temaslarıyla ilgili şu yorumu yaptı:
“Abdüllatif Bey’in önce Erbakan’ı, sonra da Demirel’i ziyaretlerine bu değerlendirmelerin ışığında bakmakta yarar var. CHP’siz yürüyen projede SP de olmayacak ama Erbakan destek verecek.”
Doğrusu…
Formülü karışık bir dar alanda geniş tabanlı siyaset paslaşması projesi söz konusu.
Fakat…
Bu projede liderlik henüz belli değil.
Acaba…
Erbakan ve Demirel’le görüşen TP lideri Şener, cephe projesinin de lideri olur mu?
Yoksa…
Erbakan-Demirel-DP-TP’nin oluşturacağı cepheye kamuoyunun da benimseyeceği dışarıdan bir lider mi bulunur?
Bu noktada…
Ergenekon davasından tutuklu bulunan Mehmet Haberal’ın gelip projeye lider olmasını bekleyenler olduğunu duyuyoruz.
Hatta…
Haberal’ın tutukluğu ile ilgili tartışmaların ve “Neden tahliye edilmiyor?” tepkilerinin de bu projenin bir parçası olarak zaman zaman gündeme yansıdığı bile iddia ediliyor.
Yanı sıra…
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun görev süresini doldurmak üzere bulunduğu, kamuoyunun aradığı lider olarak gelip bu projenin başına geçebileceği beklentisi de dillendiriliyor.
Zor bir proje.
Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini, gerçekleşirse de ne kadar olabileceğini zaman gösterecek.