Kılıçdaroğlu CHP’nin tabanına moral ve heyecan, seçmenine umut verdi

Gelişmelerdin tamamı elbette büyük sürpriz kapsamında. Fakat şu da bir gerçek ki, Kemal Kılıçdaroğlu pazartesi günü hiç beklenmedik şekilde çıkıp “CHP Genel Başkanlığına adayım” dediği andan itibaren kurultayın tüm hazırlıklarını değiştirdi, tüm hesapları bozdu.
İlk çıkışında belirsizlik algısı vardı ama çok kısa süre içinde milletvekillerinden il başkanlarına, parti örgütlerinden çeşitli nedenlerle partiden kopmuş ya da kopmak zorunda kalmışlara, hatta CHP’nin seçmenine kadar herkes yanında yer aldı,
Nedeni de ortada:
Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na yürüyüşü CHP’nin tabanına moral ve heyecan, seçmenine de umut verdi.
Nitekim…
CHP Bursa İl Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Aksoy bu heyecanı yaşayanlardan biri.
Aksoy bize gönderdiği mesajında, yaşananları bir parti yöneticisi gözüyle çok güzel kaleme almış.
Duygularını aktarırken önce genel durum tespiti yapıyor:
“Ülkenin hali pür melali ortada. Yinelemenin, yaşadıklarımızı tekrar etmenin bir gereği yok. Mutlu bir azınlığın dışında kalanlar, cennet vatanı oluşturan bir cinnet toplumunun parçası olmaya başladı yavaş yavaş… Cinayetler, intiharlar, hırsızlıklar için gazetelerin üçüncü sayfaları yetmiyor artık. Çaresizlik, acı ve gözyaşı yazgımız oldu. Gelecekten umut yeşertecek, bunlar da geçecek diyebilecek bir halet-i ruhiye içinde değildik hiç birimiz.”
Sonra…
Siyasetin bir anda değişen gündemini, CHP içinden yaşayan biri olarak şöyle anlatıyor:
“Birden bire değişti ülke gündemi. Bana ne diyenler, siyasetle işim olmaz diyenler, bunların hepsi aynı, biri gider biri gelir diyenler bile gelişmelere kulak kesildi. Alçak ve adice bir komployla karşı karşıya kaldığını, sevmeyenlerinin bile kabul ettiği Deniz Baykal istifa etti. Dönecek mi, dönmeyecek mi tartışmaları devam ederken Kemal Kılıçdaroğlu’nun partimin başına geçme olasılıkları tartışıldı. Sokaktaki adam için bu olanaksızdı. Siyaset buna izin vermezdi, Kemal’i harcarlardı, ah keşke! olsaydı ama nerdeeeydi!”
Yine…
Tüm bu gelişmelerin yaşandığı CHP’nin Bursa İl Yönetim Kurulu Üyesi olarak, Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla birlikte seçmende oluşan havayı  ve doğan beklentileri gözlemlerine dayanarak şöyle aktarıyor:
“Oldu! Namusuna halel getirmemiş insanlara özgü yüzü, inancı tınısına sinmiş sesi, tüm sadeliği ama her şeyden önemlisi ruhumuza dinginlik veren güzelliğiyle adayım dedi. Televizyon karşısında örgüsünü ören kadının yüzünde bir tebessüm belirdi, hadi inşallah Allah utandırmasın dedi. Kahvedeki emekli sandalyesinden hafifçe doğruldu, hah dedi, bunların hakkından bu adam gelir. Tepesine getirilen iş bilmez yandaş badem bıyıklı amirden bunalan memur, sizinde sonunuz geldi buraya kadarmış bakışı attı keyifle. İdealist genç, hadi bakalım dedi coşkuyla, kavga şimdi başlıyor. İşçi ingiliz anahtarıyla kavradığı vidayı bir hışımla sıktı, kurtulacağız ulan bu cendereden dedi.”
Kendi heyecanını da açık açık yansıtıyor:
“Özgür bıraksam ellerimi, dört nala gitmek isteyen parmaklarımı dizginlemesem, sayfalar dolusunca dökeceğim içimi…”