İnsani yardıma dünyanın belki de en “küstah” saldırısı

Türkiye güne iki kötü haberle başladı. Birincisi, İskenderun’daki askeri birliğe roketatarla “profesyonelce” yapılan saldırı sonucu yedi askerin şehit olması haberiydi.
Diğeri ise…
Bu olaydan birkaç saat sonra, Gazze’ye insanî yardım götüren gemilere İsrail’in hem de uluslararası sularda yaptığı saldırı sonucu çok sayıda gönüllü yardım elçisinin yaşamını yitirmesi, yine çok sayıda insanın da yaralanmasıydı. Silahsız insanlar ve yardım malzemesi taşıyan, üstelik beyaz bayraklı gemi konvoyuna İsrail’in şafak vakti düzenlediği operasyon gerçekten de yürek acıtan cinsten.
Televizyonlarda gün boyu yayınlanan görüntüleri izlerken insanın resmen kanı donuyor.
Üstelik…
İsrail askerlerinin helikopterden iniş ve botlardan gemiye çıkış görüntüleri, yıllardır yapılagelen “dünyanın en küstah devleti” yorumlarını doğrular türdeydi.
Kalkıp silah taşındığı iddiası da, gemidekilerin silahla karşılık verdikleri iddiası da hiç tutarlı değil.
Çünkü…
O gemilerde ne taşındığını günlerdir yapılan yayınlar nedeniyle neredeyse tüm dünya biliyor.
Ayrıca…
Türkiye’nin yanı sıra 32 ayrı ülkeden insanların, hem de çoluk-çocuk gemide oldukları da biliniyor.
Böyle bir deniz konvoyunu kendi karasularında kontrol etmek ve bir limana yönlendirmek varken, İsrail’in herkesin rahatça dolaşabileceği uluslararası karasularında kanlı baskın türünden operasyon yapmasının hiçbir gerekçesi yok.
O bakımdan…
Gemiye yapılan kanlı operasyon nedeniyle İsrail’i kınıyoruz. İsrail çok büyük bir suç işledi.
Gerçi…
Yardım gemisinin hazırlıklarının başladığı süreçte İsrail’den “Gelmeyin, yoksa batırırız” yolunda bazı açıklamalar gelmişti ama işin bu boyuta varacağını doğrusu istenirse kimse tahmin etmemişti.
Bu noktada…
Bu olayda Türkiye’nin yaşanan olayları ve doğan krizi doğru yönetemediğini de vurgulamamız gerekiyor.
Gerek Dışişleri, gerek hükümet bu olayın tüm gelişimini izlemekle yetindi.
Anladığımız kadarıyla…
Filistin konusunda Necmettin Erbakan ve Saadet Partisi aktivitesini kırmak, en azından bu kozu kaptırmamak amacıyla Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti yardım konvoyu organizasyonunu üstlendi.
Yanı sıra…
Kafalardaki bölge liderliği ideali için İsrail ambargosunu delme isteğinin de bir projeye dönüştüğü izlenimi doğuyor.
Fakat…
Süreci ve doğan krizi bizim hükümetin iyi yönetemediği anlaşılıyor.
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoyu ve kuşatmayı delme isteği siyasi açıdan önemli bir hedef olabilir ama bunun diplomatik başarı ile elde edilmesi daha doğru bir yaklaşım gibi gözüküyor.
O yardımı Gazze’ye kazasız belasız ve sorunsuz ulaştırmanın yolu ya da yolları mutlaka bulunabilirdi.
Galiba bizim hükümet bu noktada strateji hesabını iyi yapamadı.
Yine de…
Gelinen noktada hiçbir şey İsrail’in küstahlığını ve gemilere düzenlediği kanlı baskını gerektirmiyor. O olay başlı başına uluslararası bir sorun olarak karşımızda duruyor.
Kim, nerede, nasıl hata yapmış olursa olsun, İsrail’in o insanları öldürmesi gerekmiyordu. Bu küstahlığın açıklanabilir hiçbir gerekçesi yok.