Eğitimde acı rapor: Her yıl 5 bin lise öğrencisi sokağa bırakılıyor, 10 lira için 10 bin öğrenci sınava giremedi

Eğitimin önemini anlatmaya bile gerek yok. Toplumun daha iyi yaşamasının, kuralları uymasının ve geleceğini planlamasının yolları hep eğitimden, ama iyi eğitimden geçiyor.
Gelin görün ki…
Eğitim sistemimizi nedense bir türlü sağlıklı kuramıyor, sağlıklı nesiller yetiştirme konusunda gerekli planlamayı yapamıyoruz.
Yapamayınca da…
Ortaya insanın içine karartan ve gelecek adına karamsarlığa iten acı tablolar çıkıyor.
İşte…
Böyle bir raporu Türk Eğitim-Sen Bursa 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu açıkladı.
Doğrusu istenirse…
Türkoğlu’nu dinlerken bir yandan yaptığı araştırmalar için takdir ettik, ama bir yandan da ortaya koyduğu eğitimin kara tablosu nedeniyle umudumuzu yitirdik.
Bununla birlikte…
Basın toplantısı sırasında açık açık şunu düşündük:
Bu sabah Türk Eğitim-Sen Bursa 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun yaptığı açıklamanın tüm detayını Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ya da İl düzeyindeki en büyük amir olarak Bursa Valisi Şahabettin Harput almalı ve her bir sayfasında ortaya konan bilgiye dayalı değerlendirmeler için gereğini hemen yapmalı.
Çünkü…
Eğitimin içinde bulunduğu durum, ortaya çıkan sorunlar mükemmel tespitlerle aktarıldı.
Örneğin…
Ciddi bir kriter olan sınav başarısı konusunda Selçuk Türkoğlu yaşadığımız kentin gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu:
“Geçen sene 2008 yılında, son OKS’ye göre yapılan il sıralamasında TM puan türünde en geride yer almış ve 32. olmuştuk. 2009 Orta Öğretim Yerleştirme Puanı esas alındığında 38. olabilen bir Bursa ile karşı karşıyayız.”
İşte acı sonuç:
“Bu sonuç herhalde orta öğretim yerleştirme açısından Bursa eğitim tarihinin en kötü sonucu olsa gerek. Bu sıra, Bursa açısından dip noktası.”
Devam etti:
“2008 yılında ÖSS başarı sıralamasında sayısal 20. sırayı koruyan Bursa EA’da 33, sözelde ise 51. olabilmişti. 2009’da ise sayısalda 16, EA’da 27 ve sözelde 41. oldu. 145 üstü puan alabilenler sıralamasında ise 41. sırada.”
Tablo vahim:
“Yani, 81 il arasında Bursa 41. olabildi.”
Ayrıca…
Türkoğlu’nun basın toplantısında açıkladığı 2009-2010 eğitim-öğretim yılı başarı istatistiklerini açıkladı. Söyledikleri Bursa’da eğitimin durumu adına hiç umut verici değildi:
“Orta öğretim kurumlarında bir önceki yıla göre 9. sınıflarda yüzde 69, 10. sınıflarda yüzde 63, 11. sınıflarda yüzde 53, 12. sınıflarda ise yüzde 43 başarısızlık var. Bu tablo ilköğretimde 5. sınıflarda yüzde 20, 6. sınıflarda yüzde 30, 7. sınıflarda yüzde 39 ve 8. sınıflarda yüzde 38 başarısızlık olarak ortaya çıkıyor.”
Ayrıntı da verdi:
“Dersler bazında bakıldığında, 9. sınıflarda yüzde 60 başarısızlık oranı ile geometri, yüzde 55 ile matematik, yüzde 52 ile biyoloji, yüzde 52 ile kimya, yüzde 49 ile fizik ve yüzde 46 ile coğrafya başarısızlık sıralamasını oluşturuyor.”
Değerlendirmesi şu:
“Bu istatistikler kötüye gidişin tüm hızıyla devam ettiğinin bir göstergesi. Proje çöplüğüne dönen Milli Eğitim’de İl Eylem Planı’nın tamamen bir balon olduğu ortaya çıktı.”
Bu noktada…
Eğitim sistemi ve gençler açısından çok önemli bir kırılma noktasını açıkladı:
“Bu tabloda 9. sınıflar kırılmanın en yoğun yaşandığı ve okuldan atılmanın en yüksek oranda olduğu sınıflar. Orta öğretim sistemindeki çarpıklığın faturası 2 yıl üst üste kalan öğrencilerin sokağa bırakılmasıyla sonuçlanıyor. Bu sayı Bursa’da her yıl en az 5 bin gençtir.”
••••••••••
İşin bir de eğitim güvenliği tarafı var ki orada da durum içler acısı.
Türk Eğitim-Sen Bursa 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu basın toplantısı sırasında İsabey’deki Yüksel Bodur İlköğretim Okulu’nda yaşanan bir güvenlik sorunu olayını anlattı ki dinlerken resmen kanımız dondu.
Kadın öğretmen sınıfta bir öğrenciyi uyarıyor, öğrenci de öğretmeni saçlarından tutup yere savuruyor. Bunun üzerine okul yönetimi öğrencinin velisini çağırıyor. Veli ise küfürler savurarak bahçeye giriyor. Bir yandan öğretmen hanımı arkadaşları saklarken, öğrencinin yakınları bir kamyonetle gelip bahçede kravatlı gördükleri herkesi dövüyor ve sonra da çekip gidiyorlar.
Bu olay, okulda güvenlik sorununu ortaya koyuyor ama üzücü olan, İl Milli Eğitim’den kimsenin okula gidip bir geçmiş olsun bile dememesi.
Türkoğlu da buna dikkat çekerek “Okullarımızın kapıları ilköğretim öğrencilerine emanet, ne yazık ki güvenlik görevlisi hizmetli bile yok” dedi. Bu nedenle de öğretmenlerin artık öğrencileri uyarmaz hale geldiklerini de ekledi.
Yine…
Selçuk Türkoğlu’nun açıklamaları içinde gözler önüne serdiği bir durum var ki, dinlerken bile insanı rahatsız ediyor:
“Öğrenim hayatının tamamen sınava endekslendiği bir ortamda fırsat eşitliği aldı başını gitti. Devletin en iyi okullarında ancak en çok parası olan faydalanabiliyor. Çünkü bir tarafta bu sınavlara en güzel ve paralı dersanelerde hazırlananlarla diğer tarafta hayatlarında optik form görmeyen çocuklar birlikte giriyorlar.”
Tespiti şu:
“Türkiye’de sistem paran varsa oku oldu. Bu sistemle eğitim bir sosyal statü değiştirme aracı olmaktan çıktı. Gelinen noktada doktorun çocuğu doktor, mühendisin çocuğu mühendis olabiliyor.”
Bir de çarpıcı bilgi verdi:
“Bursa’da en az 10 bin öğrenci, 10 lira bulamadığı için SBS’ye müracaat bile edemediği için sınava giremedi.”
Rakam ve gerekçe gerçekten önemli.
Gerçi…
Bunun içinde veli duyarsızlığı da var ama ne olursa olsun, Bursa gibi bir yerde yılda 10 bin öğrencinin sınava girememe nedeninin parasızlık olması çok önemli.
••••••••••
Rakamları ortaya koyup olayları aktardıktan sonra Türkoğlu şunu söyledi:
“Bursa’da Milli Eğitim kötü yönetiliyor.”
Kötü olarak değerlendirdiği yönetimin oluşmasındaki katkısından dolayı siyasi otoriteyi de bu tablonun sorumluları arasına koydu.
Yanı sıra…
Milli Eğitim’de ideolojik ve yandaş kayırmasının hat safhaya ulaştığını söyledi. Yönetici görevlendirmelerinin de bu esasa göre yapıldığını öne sürdü.
Öğretmen ve derslik açığından söz ederken de, okullarda görev yapan ücretli öğretmen sayısının 2 bin 450 olduğunu, bunun yarısını da emekli dönüşü öğretmenler olduğunu, bu nedenle yaş ortalamasının 60 civarına yükseldiğini ifade etti.