Demokrat Parti Genel Merkezine Mustafakemalpaşa’dan yumruk gibi demokrasi, vizyon ve lider tarifi

Demokrat Parti ilginç bir süreç yaşıyor… Sürecin ilginçliğinin en önemli etkenlerinden birini, hatta belki de birincisini parti içi demokratik işleyiş oluşturuyor.
Nitekim…
Şu sıralar, görevden alınmış teşkilatların başvuruları sonucu mahkeme kararıyla olağanüstü kongreler yapılıyor.
Aslında…
Bu bile adı demokrat olan bir partinin iç işleyişindeki çarpıklığı ortaya koyuyor.
Nitekim…
Parti kulislerinde, kenarda-köşede konuşulmasına karşın bugüne kadar açıkça dile getirilmeyen parti içi demokrasi sorgulaması bugün mahkeme kararıyla yapılan DP Mustafakemalpaşa İlçe kongresinde âdeta kürsüden patlamaya dönüştü.
Öyle ki…
Anavatan Partisi ile birleşme sonrası yeniden yapılanma kapsamında görevden alınan Cüneyt Ok’un tek aday olarak girdiği kongrede yaptığı konuşma partinin tabanından tavanına çok önemli mesajlar içeriyor.
Daha açık söylemek gerekirse…
Mustafakemalpaşa İlçe kongresinden DP Genel Merkez yönetimine âdeta yumruk gibi etkiye sahip demokrasi mesajı gitti. Ok konuşmasında çok önemli ölçüler ortaya koyarak bir de lider tanımı yaptı.
215 delegenin katıldığı DP Mustafakemalpaşa kongresine tek aday olarak girip kazanan ve görevden alınma sonrası seçilerek itibarını geri alan Cüneyt Ok’un konuşmasının başındaki şu sözler çarpıcı bir durum tespiti özelliği taşıyordu:
“Bugün, 1950’lerde olduğu gibi yüzde 60’lık bir iktidar partisinin Mustafakemalpaşa kongresini hayata geçirmiş olmayı arzu ederdik. Ancak yıllar yılı hem partimizde hem de merkez sağ ekolünde yapılmış olan yanlışlar oyumuzu hiç arzu etmediğimiz ve hak etmediğimiz bir noktaya getirdi.”
Teşhisi çok çarpıcı:
“Yanlış projeler, yanlış programlar ve halktan kopuk liderler yüzünden geldiğimiz nokta ortadadır.”
Sözlerinin devamı ise Genel Merkez için çok sarsıcı:
“Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Halkın kendisini temsil ettiğine inandığı, bir lidere, bir felsefeye ve bir vizyona ihtiyacı vardır.”
Tarifinde de özel bir mesaj var:
“Bu ihtiyaç bu çatı altında; bu misyonda yetişmiş, geçmişe saplanmamış, geleceği büyük bir vizyonla gören, bu toprağın çocuğu ve hepsinden önemlisi demokrasiye sözde değil, özde inanan bir liderle giderilecektir.”
Devamında genel bir çağrı var:
“Bu yenilenme günü, yeniden yapılanma zamanı ve Türkiye’nin geleceğine damgasını vuracak bu büyük haykırışın bu çatı altında buluşmasına az kalmıştır. Bu yeni felsefe, bu yeni lider ve bu yeni ekolün partimizi arzu ettiğimiz noktaya getirmesi an meselesidir.”
Ardından…
“Bu güzel ve mutlu günleri görmek için siz değerli dava arkadaşlarımızdan biraz daha sabır istiyorum” dedikten sonra yine genele seslenerek çok önemli mesajlar vermeyi ve hedefler göstermeyi sürdürüyor:
“O büyük gün gelinceye kadar inancımızı, kendinize ve misyonunuza olan güveninizi, elinizden bazı kimselerin çalmak için uğraştığı demokrat duruşunuzu muhafaza etmenizi istiyorum. Çünkü büyük gün yakındır.”
••••••••••
Başta da vurguladığımız gibi…
Bugün yapılan DP Mustafakemalpaşa İlçe kongresinde başkan seçilen Cüneyt Ok’un konuşması tam anlamıyla teşkilatın patlayan sesi özelliği taşıyor.
Genel Merkez yaklaşımına gösterdiği tepkisel eleştiri yanında partinin tabanına ve teşkilatlarına tarif ettiği yeni hedefler, Demokrat Parti’de çok önemsenmesi gereken bir başlangıca benziyor.
Yani…
Bu konuşmayı “Mustafakemalpa’daki kongrede yapılan konuşma” olarak algılayanlar yanılırlar.
Bu konuşmanın tonunda başka bir şey var.
Nitekim…
Cüneyt Ok konuşmasında bu duruma nasıl gelindiğini de çok açık bir şekilde anlatıyor:
“Mustafakemalpaşa İlçe Başkanlığı’na genel merkez tarafından seçim arifesinde atandım. Seçimlerde partimizi sizlerin sayesinde Türkiye ortalamasının tam üç katı oy alarak yüzümüzün akı ile hep beraber çıktık. Daha sonra Mustafakemalpaşa’da da seçim başarımız hiçe sayılarak iki dudak arasından çıkan sözle görevden alındık.”
Bu noktada…;
İçini boşaltırcasına delegelere şöyle sesleniyor:
“Demokrat Parti çatısı altında demokrasi için sineye çektik, partimizdir dedik. Ardından gelişen olaylar neticesinde hukuk ve demokrasi bu koltuğun yeni sahibinin bulunması için tekrar size gidilmesini, demokrasiye başvurulmasını ve seçim yapılmasını istedi. Ve işte bugün karşınızdayız.”
Sonra…
Geçen hafta Osmangazi’de yaşanan görevden almayla yaşanan gelişmeleri delegelerle paylaşıyor:
“Bu kongreden bir hafta önce telefonum çaldı ve seçilmiş olan Osmangazi İlçe Başkanı’nın görevden alındığı haberi geldi. Bu gelişme üzerine bana birçok kimse, ‘Seçilsen ne olacak, seni de görevden alacaklar… Hiç bu işe girme’ diye telkinlerde bulundular.”
Karar sürecini de şöyle açıklıyor:
“O gün oturdum düşündüm ve dava arkadaşlarımla istişare ettim. Kendime dedim ki: Biz neden siyaset yapıyoruz ve neden Demokrat Parti çatısı altında siyaset yapıyoruz?”
Devam ediyor:
“İhtilallerden, darbelerden, zorbalardan korksak; Bayar’ların, Menderes’lerin Özal’ların torunu olmazdık. Seçimden, delegeden, halktan korksak kendimize demokrat sıfatını yakıştıramaz Demokrat Parti’yi bugünkü bulunduğu konumdan demokratlığa çekmek için savaş vermezdik.”
Noktayı da şu sözlerle koyuyor:
“Biz delegenin kararından, halkın, seçmenin kararından korkup Ankara’daki genel merkez odalarına sığınacak olsak kendimize adam diyemezdik. Biz demokratız, demokrasiye inanırız. Seçime, halka, milli iradeye inanırız. Ankara’da koltuğundan kalkamayan, Türkiye’nin önüne vizyon katamayacak kadrolardan değil, Cenab-ı Allah’tan korkarız. Biz kimsenin iki dudağının arasına ya da icazetine bakmayız.”
Son sözü de şu oldu:
“Cenab-ı Allah sağlık sıhhat ve izin verdikçe siz değerli demokrasi aşığı Demokrat Parti’liler takdir buyurdukça, yarın hangi halktan kopmuş dimağın bizi hangi görevden alacağı umurumuzda bile olmaz. Biz bugün bu makama Allah’ın izni ve sizlerin desteğiyle seçiliriz, daha da bir şey düşünmeyiz.”
••••••••••
İşte böyle…
Konuşmadan edindiğimiz ve çok önemsediğimiz izlenimi yazının sonunda bir kez daha tekrarlayalım:
Cüneyt Ok’un bu konuşmasına bir ilçe kongresinde yapılmış duygusal konuşma olarak bakanlar fena halde yanılır.
Çünkü…
Bu konuşmada Genel Merkez’e eleştiri ve sitemden çok daha fazla yeni bir siyasi çizgi, yeni bir siyasi vizyon ve yeni bir liderlik anlayışı isteği var.
Dahası…
Türkiye’de ilk kez bir siyasi partinin ilçe kongresinde Genel Merkez yönetiminin önüne hedef ve vizyon isteği konuyor.
O nedenle…
Bu konuşmayı DP tabanının patlaması olarak kabul edip o şekilde ele almak gerek.