Türkiye bu yüksek tansiyonla nereye kadar gidebilir?

Türkiye bu yüksek tansiyonla nereye kadar gidebilir?  Türkiye`de iki gündem var. Siyaset gündemi gerilim, toplum ise ekonomi baskısı altında. İkisi de yüksek tansiyona yol açıyor. Siyasetin yansımasında ise ayrışma ve çatışma var. Peki, nereye kadar gider?

Önce bir tespit yapalım… Türkiye’de iki çeşit gündem var:

Birincisi…

Her gün televizyonlara ve gazetelere yansıyan, üstelik sabahtan akşama birkaç kez değişen, genellikle de gerilim ağırlıklı siyasi gündem.

İkincisi…

İçinde bulunduğu yaşam koşulları ve ekonomik sıkıntı nedeniyle kendini baskı altında hisseden vatandaşın yaşadığı gündem.

Üstelik…

Her iki gündem de yüksek tansiyon içerdiği için tahrip edici.

Örneğin…

İşsiz kalan vatandaş, maaşını yettiremeyen sabit gelirli ve emekli, siftah yapamayan esnaf, ürettiğini satamayan sanayici, sattığı malın tahsilatını yapamayan işadamı siyasi gündemin toplum sorunlarına çözüm aramadığı izlenimi ediniyor.

Sonuçta…

Ekonominin getirdiği ağır baskı altında depresyon noktasına doğru ilerliyor. Bu da toplumun tansiyonunu etkiliyor.

Siyasetteki gündemin içeriğinde öne çıkan siyasiler arası polemikler aslında bu gündemin magazin maddesi olmaktan öteye geçemiyor.

Buna karşın…

İnsanların birbirlerine bakışlarında farklı algılar oluştu, yaşanan bölgeye göre farklı bakıp farklı cepheler oluştu.

Yani…

Yakın zamana kadar olmayan ayrışma havası ortaya çıktı ki bir an önce gidermek gerekiyor.

Ne yazık ki…

Toplumu oluşturan bireylerin kendilerini ayrışmış hissetmelerini, ulusal olduğunu söyleyen ama ulusallıktan çok uzak yayınlar yapan medya körüklüyor.

Başbakan aksini söylese bile, devleti oluşturan kurumların birbirleriyle nasıl çatıştıkları ise ortada.

Peki…

İki farklı gündemde de ortaya çıkan bu yüksek tansiyon hali daha ne kadar sürer ve ülkeyi nereye götürür?

Yoksa…

Siyaset bir anda makas değiştirip toplumun önüne seçim mi getirecek?

Vatandaş soruyor: Tren konusu, Kemal Demirel’den başka siyasetçiyi ilgilendirmiyor mu?

Bursa’da ne zaman demiryolu ya da tren konusu açılsa, siyasetçi olarak akla Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Kemal Demirel geliyor.

Nitekim…

Daha önce Bilecik ve Bandırma’dan Bursa’ya yürüyen Demirel şimdi, tüm milletvekilleri ve il başkanlarıyla birlikte Ankara’ya yürümek için harekete geçti.

Bu bilgiyi aktardığımız yazı üzerine dün Bursa Platformu Derneği Başkanı Resul Yiğit’ten elektronik posta geldi.

Diyor ki:

“Her şey çok güzel… Kemal Bey’i tebrik ediyoruz. Bursa’nın hassasiyetleri için yıllarca hep tek başına da olsa çalıştı, mücadele etti.”

Sonra şunları soruyor:

“Peki, CHP’nin diğer milletvekilleri nerede? Neden Kemal Bey’i hep yalnız görüyoruz? Yoksa onlar da iktidar partisinin milletvekilleri gibi bir araya gelemiyorlar mı? Onlar da mı dargın?”

Sormaya devam ediyor:

“İktidar partisinin milletvekilleri nerede?”

Milletvekillerinin tümünü kapsayacak şekilde bir başka soruyu dillendiriyor:

“Milletvektillerimiz bir daha aday olduklarında, karşısına çıktıkları seçmen ‘Hani Bursa’nın menfaatlerini gözetecektiniz? Bursa’nın Meclis’te 16 milletvekili var da Bursa’nın ortak menfatalerinde neden bir araya gelemiyorsunuz?’ diye sormayacak mı?”

Şunu da ekliyor:

“Seçmen ‘Bir tek Kemal Bey mi var Bursa’da bu tren yolu peşinden koşan? Neden sizin sesiniz çıkmadı?’ demeyecek mi?”

Ardından…

“Seçmen yine seçim zamanı ‘Sayın Bakanımız, neden bu konuya hiç önem vermediniz’ demeyecek mi?” diye özel bir soru yöneltip şunu vurguluyor:

“Sayın Bakanımız hiçbir konuşmasında bu konuya değinmiyor. Neden ısrarcı değil? Oysa şu anda Bursa’nın en önemli gündemi bu olmalı.”

Yaşadığı hayal kırıklığı şu ifadeye yansıyor:

“Demek ki ümidi yok… O zaman uğraştırmayın kimseyi. Boşuna eziyet çekmeyelim. Olmayacçağını söylesinler biz de rahatlayalım Kemal Bey de boşuna çabalamamış olsun.”

Bütün bunları yazdıktan sonra Bursa Platformu Başkanı Resul Yiğit yine de yüreğinin bir köşesinde kalan umut kırıntısını dile getirmiş:

“Aslında tüm milletvekillerimiz samimi olarak bir araya gelip bastırsalar bu iş olur. Ama…”

Özgün Hepar Genel Başkan Yardımcılığı’ndan istifa etti

Bahadır Özgün’ü uzun süredir izliyoruz. Kısa adı Gesiad olan Genç Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı olarak son derece istikrarlı ve başarılı bir profil çiziyor.

Derneği bir arada tutmasının yanında, ekonomiyle ilgili sağlıklı yorumlar yapıyor.

Bursa’nın son döneminde parlayan isimlerden olması, Özgün’ü siyaset için de cazibe haline getiriyor.

Nitekim…

Milliyetçi Hareket Partisi’nin son kongresinde il yönetim kuruluna girmesi söz konusu olmuş, ama Özgün biraz da dernek üyelerinin görüşleri doğrultusunda bu teklifi geri çevirmişti.

Ardından…

Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Emekli Orgeneral Osman Pamukoğlu’ndan davet aldı.

Dahası…

Hepar’ın davetini kabul edip sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı olduğunu 6 Ekim 2009 günü bu sütunlardan duyururken “Siyaset yeni bir isim kazandı” yorumunu yaptık.

Ne var ki…

Pamukoğlu’nun düşüncelerini benimsediği için kabul ettiği bu görevden ve parti üyeliğinden, Pamukoğlu’nun Bursa ziyaretinin ardından “gördüğü lüzum üzerine” istifa etti.

Demokrat Parti’nin Bursa çıkarması

Anavatan Partisi ile birleştikten sonra teşkilatlarda yeniden yapılanmaya giden Demokrat Parti’de geçen hafta İl Başkanı olarak Ayhan Barışıcı atanmış, ilçelerde de düzenlemeye gidilmişti.

Bugün…

Demokrat Parti Genel Merkezi, yapılan atamaların arkasında durduğunu göstermek için Bursa’ya geliyor.

Genel Başkan Yardımcıları Baki Mert ve Hulusi Turgut başkanlığındaki çok sayıda Genel İdare Kurulu Üyesi bugün saat 12.30’da Haşim İşcan Caddesi üzerindeki DP İl Başkanlığı’nda yeni İl Başkanı Barışıcı, ilçe başkanları ve partililerle bir araya gelecek.

Bursa’da ilk kez tanık olduğumuz bu gövde gösterisi, atamaları daha da önemli kılıyor.

DP heyeti öğleden sonra da Orhangazi’ye geçecek ve DP’nin tek ilçe belediye başkanı olan Orhangazi Belediye Başkanı İsmail Tartar’ı ziyaret edecek.

23 yıllık Bufsad’a çok özel bina

Kısa adı adıyla Bufsad olarak tanınan Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği 1986 yılındra bir avuç fotoğraf gönüllüsüyle kuruldu.

Kuruluş günlerinden itibaren sürekli etkin oldu ve büyüdü. Bugün 300 üyeli sahip bir dernek haline geldi.

Dahası…

İstanbul’daki İfsad’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük fotoğraf derneği oldu.

2004 yılından beri de dinamik bir yürüyüş sergiliyor. Bir yandan sergiler düzenlenirken, diğer yandan eğitim veriliyor.

Bu da…

Bufsad’ın faaliyetlerini sürdürebileceği yer sorununu ortaya çıkardı.

İşte…

Bu sorunu Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar çözdü.

Tarihi Irgandı Köprüsü yanındaki tarihi yapılardan olan Gurabahane-i Laklakan’da restorasyon çalışmalarını tamamlayan Osmangazi Belediyesi, burasını Bufsad’a tahsis etti.

Bufsad Başkanı Utku Kaynar dün müjdeyi verdi:

“Yeni dernek merkezimiz olarak tarihi binanın açılışını 15 Ocak’ta yapıyoruz Açılışta fotoğraf ustası Ara Güler de bizimle olacak.”

Hedefi şu:

“Ayrıca her ay ünlü bir fotoğrafçıyı ağırlayıp Bursa ile buluşturacağız. Eğitim çalışmaları yapıp sergiler düzenleyeceğiz. Her gün faaliyet olacak.”

Bu arada…

Osmangazi Belediyesi Amatör Fotoğraf Grubu’nun da yer alacağı binada Türkiye’de ilk olacak düzenlemeyi açıkladı:

“Binamızda Taner Özek arşivindeki antika fotoğraf makinalarıyla fotoğraf albümlerini de müze olarak sergileyeceğiz.”

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 29-12-2009

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*