Siyaset “açılım” virajında, AK Parti ise anlatmada başarısız

Siyaset “açılım” virajında, AK Parti ise anlatmada başarısız  Gündemdeki açılımın toplum ve siyasette farklı yansımaları var. Fakat AK Parti kendi hatalarıyla açılımı anlatamıyor. CHP’nin tavan-taban farklılığından yararlanamadığı gibi sözcü seçimi de yanlış…

Açılım konusu ilk gündeme geldiğinde, siyasette ve toplumda iki farklı algıya yol açtı.

Toplum…

Öncelikle terörün bitirilmesine yönelik önemli bir adım olarak algıladı. Terörün bitmesini herkes istediği için de sessiz kitleler gelişmeleri izlemeyi seçti.

Buna karşın…

Siyasette ilk günden itibaren açılımın ülkeyi bölünme sürecine götüreceği kaygısı öne çıktı.

Bu noktada…

Siyasete yönelik bir tespit yapmakta yarar var:

Milliyetçi Hareket Partisi açılım konusuna başından beri çok sert ve çok kararlı karşı duruyor. Süreçteki kimi gelişmeler MHP’nin kaygılarını haklı bulanların sayısını arttırdı ve bu da desteğe dönüştü.

Diğer yandan…

Cumhuriyet Halk Partisi’nin başta Genel Merkez olmak üzere yönetimi oluşturan kademelerinde açılıma karşı tavır alınırken, partinin tabanını ve seçmenini oluşturan kimi yapılarda açılıma sempati ortaya çıktı

Yani…

MHP’nin bir bütün olarak duruşuna karşın, CHP’de yukarısıyla aşağısı arasında bakış farkı görüldü.

••••••••••

Bununla birlikte…

Açılım sürecini etkileyen, belki de kaderini belirleyen iki önemli görüntü yaşandı.

Biri…

Dağdan inenler için Habur’da yapılan karşılamanın siyasi zafer kutlamasına dönüştürülmesiydi.

Demokratik Toplum Partisi bu organizasyonu açılımın siyasi rantını AK Parti’ye kaptırmamak ve dağdaki gücünü yitirmemek amacıyla bilerek yaptı, toplumun “Acaba terörü bitirir mi?” beklentisiyle sessizce izlediği açılım sürecini sabote etti.

İkincisi…

Habur’daki görüntülerin tepki almasından sonra İzmir sokaklarında yine bilerek kışkırtıcı görüntüler sahnelendi.

Böylece…

Aynı zamanda Kürt Sorunu, Terör Sorunu ya da Güneydoğu Sorunu olarak da adlandırılan açılımda toplumu karşı karşıya getirerek çözümsüzlüğün rantını tercih eden bir görüntü verildi.

Bu da…

Ortalığın yatıştığı bir ortamda sorundan uzak bölgelerde yaşayan toplumun ikinci kez tepkisini çekti ve “Yoksa ülkeyi bölecekler mi?” kaygısına bir kez daha yol açtı.

••••••••••

Süreç böyle gelişti.

Peki…

İktidar olarak açılım konusunu gündeme getiren AK Parti bu süreçte ne yaptı? Açılımın ne olduğunu anlatabildi mi? Topluma güven verebildi mi?

Sorulara…

“Bugüne kadar hayır” cevabı vermek mümkün.

Nitekim…

AK Parti’de etkili olmuş, toplumun bildiği bir isimle dün gelişmeleri değerlendirirken, o da iki noktada AK Parti’nin süreci ıskaladığını söyledi.

Birinci nokta şu:

“Açılım konusunda CHP’nin tavanıyla tabanı arasındaki farklı bakışı AK Parti değerlendiremedi. Bu farklılık şimdi değişik bir siyasi yol arayışında.”

İkincisi ise stratejik:

“AK Parti açılımı topluma anlatmak ve güven oluşturabilmek için genelde de yerelde de doğru sözcüleri seçemedi.”

Şunu özellikle vurguladı:

“Örneğin Bursa gibi kentlerde toplumun sözünü önemsediği, kanaat önderi olabilecek kişiler bellidir. O isimlerden yararlanılabilirdi ama böyle bir tercih ortaya konmadı.”

Devam etti:

“Genel Merkez düzeyinde Mir Dengir Fırat zaten konunun içinde biri olduğu için söyledikleri her kesimde aynı yankıyı bulmuyor. Hüseyin Çelik konuşuyor ama o da inandırıcı gelmiyor.”

Şunu ekledi:

“Oysa Kürşat Tüzmen gibi AK Parti’nin farklı rengi olan isimler değerlendirilebilirdi.”

Bir şey daha söyledi:

“Açılımı konuşabilmek ve anlatabilmek için bayramlaşmalar fırsattı. Ama Bursa’da olsun, başka yerlerde olsun gördüğüm kadarıyla bu da harcandı.”

Çelik, Kral’ın kabulünde

Televizyonların çok kanallı olmasıyla, özellikle de kablo TV, uydu yayın ve dijital platformların yaşamımıza girmesiyle birlikte; uzaktan kumanda aletiyle kanallar arasında sürekli dolaşmak alışkanlık haline geldi.

İşte…

Önceki akşam Digitürk’te kanallar arasında gezinenler, 109’dan yayınlanan Suudi Televizyonu’na geldiklerinde, haber bülteninde sürpriz bir görüntüyle karşılaştılar.

Görüntüde…

Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz, hac görevi nedeniyle kutsal topraklarda bulunan devlet adamlarını kabul ediyordu.

O anda ekrana, Bursa için tanıdık bir isim olan Devlet Bakanı Faruk Çelik geldi. Çelik, bayramda Kral’ın kabulleri arasında yerini almıştı.

Doğrusu istenirse, insan tanıdığı ve bildiği siyasetçiyi devlet adamı kimliğiyle bir Kral’ın kabülünde görünce çok hoşuna gidiyor.

İnsanların en özel ve ömür boyu unutamayacağı an olan nikah törenini sıradan olmaktan çıkaran Bozbey’in getirdiği farklar

Şurası bir gerçek ki, insanların ömür boyu birliktelik kararını resmileştirdiği nikah törenleri herkes için çok önemli.

Evli olanlar nikah ânını hiç unutmuyorlar ve anılarını sürekli yaşıyorlar.

Evli olmayanlar ise nikah ânını hayal ediyorlar ve ölümsüzleştirmek için hazırlık yapıyorlar.

Ne var ki…

Böylesine önemli olan nikah ânı yasal mevzuat gereği özel bir ritüel gerektiriyor.

Çoğu zaman…

Sabah erken saatten akşama, hatta belki de gece yarılarına kadar belediye başkanının verdiği yetkiyle nikah kıyan resmi görevliler biraz kanıksama ve biraz da yorgunluk nedeniyle, hiç değişmeyen ses tonuyla cümleleri peş peşe hızlı şekilde söyleyerek bu çok özel ânı sıradanlaştırıyorlar.

Doğal olarak…

Bazen belediye başkanları nikahı bizzat kıyıyorlar. O nikahlar hem biraz daha özel hâle geliyor, hem de sıcak bir hava oluşturuyor.

Bunun daha ötesi bir durumu geçen akşam Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in kıydığı nikahta yaşadık.

Bir kere…

Bozbey, evlenen çiftlerin heyecanını mükemmel bir yaklaşımla dağıttı. Hem nikahların klasik cümleleri arasına hoş espriler katarak ifade değişikliği sağladı, hem aileleri nikah içine katarak herkesi bütünleştirdi.

Şu nokta da çok önemli:

Albümlerdeki fotoğraflarda genellikle gelin ve damadın nikah ânındaki tek görüntüleri yer alır. Bozbey, çiftlerin arkasına aileleri de sıralayıp görüntüye girmelerini sağladı.

Doğrusu…

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i uzun süredir nikah kıyarken izlememiştik. Merkezdeki en deneyimli başkan olarak nikah törenine inanılmaz bir sıcaklık getirdi.

Bugüne kadar izlediğimiz en keyifli nikah töreniydi.

Bu özel ortama, Bozbey’in nikahı kıyması için nikah memuru tarafından sahneye çağrıldığı anons da ayrı bir renk kattı:

“Önce insan diyen, insana önem veren, ödüllere doymayan, her yerde olan, Nilüfer’in gururu Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey…”

Ne yalan söyleyelim, böyle bir anonsla davet edilen belediye başkanı da görmemiştik.

Ama…

Toplumun ilgi ve sevgisine bakıldığında, Bozbey’in de bunu hakettiği görülüyor.

Bursa aşığı, Bursa fotoğrafları sergisinde

Kime sorulsa, Ticaret Borsası Başkanı Rıza Aydın için “Gerçek bir Bursa aşığı” der.

Geçtiğimiz hafta, İpekyolu Film Festivali kapsamında Tayyare Kültür Merkezi’nde açılan Bursa fotoğrafları sergisini gezmek için küçük salona girdiğimizde Bursa aşığı Rıza Aydın ile karşılaştık.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin “Bursa’nın her yeri film platosu” sözünü doğrulayacak şekilde hazırlanan ve özgün Bursa fotoğraflarından oluşan sergiyi birlikte gezdik.

Bazı fotoğraflar üzerinde yorum yaptık, geçmişi andık. Bazı fotoğrafları görünce gözleri nemlendi.

Serginin bir de sürprizi vardı.

Aydın’ın, köyü olan Kayacık’taki Katırlı Dağları’na yaslanmış çiftliğinin fotoğrafı sergide karşısına çıktı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 30-11-2009