Özelleştirme sırası eğitime mi geldi?… Mesleki ve teknik eğitim gözden çıkarıldı mı?..

Ülkenin gelişiminden toplumun yaşama düzenine kadar çok geniş bir alanda ve de üstelik her şeyin başının eğitim olduğunu herkes çok iyi biliyor.
Onun için de…
Dünyanın her yerinde eğitim konusu devletlerin öncelikli görev ve sorumluluk alanında kalıyor.
Ama…
Nedense ülkemizde herkesin kabul etmesine karşın eğitim konusunda olması gereken adımlar bir türlü atılamıyor.
Olması gereken belli:
Hangi iktidar gelirse gelsin, hangi görüş iktidarda olursa olsun eğitim devlet politikası olarak kalmalı ve hiç kimse değiştirememeli.
Ne var ki…
Devlet adına bu sorumluluğun yürütmesini sağlayan siyasi iktidarlar, kendi bakış açılarını eğitime uygulamaya kalktıkları için, hem iktidardan iktidara eğitim politikaları değişiyor, hem de iktidarın kendi içinde zaman zaman bakış değişimleri yaşanabiliyor.
Sürekli uygulama değişiklikleri yaşanıyor, eğitim kadroları sürekli şekilde değişime uğruyor.
Dahası…
Ortalığı saran özelleştirme rüzgarının çok hızlı bir şekilde eğitimi de etkisi altına aldığı gözleniyor.
Eğitimdeki özelleştirmenin ilk adımı dersanelerin ağırlık kazanması ile ortaya çıkmıştı. Devlet okullarının yetersiz bulunması ise özel okul patlamasını getirdi.
Derken…
Eğitime bakış ve beklentiler açısından çok vahim bir gelişmenin ilk sinyali, ülkenin eğitimden sorumlu en yetkili kişisi konumunda olan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan geldi.
Çubukçu’nun yaptığı, “Sanayiciye ara eleman yetiştirmek zorunda değiliz. İş dünyası kendi kalifiye elemanını yetiştirebilir. Bu sorunu çok az para harcayarak çözebilirler” açıklaması doğrudan mesleki ve teknik eğitimi hedef alıyor.
Doğrusu…
Milli Eğitim Bakanı’nın, devletin sorumluluğunda olan ve sanayi için ara eleman yetiştiren mesleki eğitimi bundan böyle sanayicilerin kendi paralarını harcayarak çözmelerini istemesi pek durup dururken yapılmış açıklamaya benzemiyor.
Bu açıklama…
Daha çok eğitimin özelleştirilmesi kapsamında planlanan ciddi bir adıma benziyor.
Nitekim…
Kısa adı Tekev olan Teknik Eğitim Vakfı Bursa İl Başkanı Fahri Yıldız, zaten ciddi şekilde hak sorunları yaşayan teknik eğitimin geleceğiyle ilgili yeni planlamanın ipucu anlamına gelen açıklamaya tepki gösterdi.
Sanayicinin kalifiye eleman ihtiyacını çözmek ve üretimini arttırmasına yardımcı olabilmek için devletin meslek bilgisi olan gençler yetiştirmek zorunda olduğunu vurgulayan Yıldız kaygılarını şöyle dile getiriyor:
“Sanayici kendi başının çaresine baksın anlamına gelen cümleler kurulması maalesef bizi çok üzüyor. Mesleki, teknik ve branş anlamında tüm eğitim ve stajların devlet tarafından verilmesi bir zorunluluktur. Devlet bu görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek ve öğrencilerini hayata hazırlıklı olarak yetiştirmek zorundadır.”
En yetkili ağızlardan çıkan bu tür söylemlerin  “mesleki eğitimde yaşanan kalite düşüklüğünün nedeni olduğunu” da vurguluyor.