Çevik Bir, Erbakan’ın isteği üzerine ziyaretine gelen Çağlar’a ne anlattı, mesajı ne oldu?

DONEMiN GENELKURMAY BASKANI CEViK BiR
DONEMiN GENELKURMAY BASKANI CEViK BiR

O gece… Dönemin Başbakanı olan rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Balgat’taki evinden çıkan Cavit Çağlar, yine Erbakan’ın isteği üzerine Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’den randevu alıyor.
Sonrasını da Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’e şöyle anlatıyor:
“Hoca’yla mutabakat sağladıktan sonra, Bursa Milletvekili hemşerimiz Altan Karapaşaoğlu ile birlikte yola çıktık. Arabayı da Altan Bey kullanıyordu.”
Ardından…
“Komutanın odasına girip kamuoyundaki gergin hava için değerlendirme yapmasını rica ettim” diyor. Orgeneral Bir de şunları söylüyor:
“Cavit Bey; siyasi hava da, toplumsal hava da çok gergin. Bizler için haksız beyanlar oluyor. Vay efendim biz ihtilal yapacakmışız. Hiç olacak iş mi? Kamuoyunu sakinleştirmek bizim görevimiz değil. Bu duyarlılığı parlamentonun göstermesi gerekir.”
Şu sözleri kritik:
“Sayın Başbakan’a ‘Görevden ayrıl’ diyemeyiz. Parlamentonun işlevi farklı, bizimki farklı. Ama, aynı gemideyiz. Bakar mısınız; ülkenin her tarafında geceleri ışıklar söndürülüyor, yakılıyor. Bu bir huzursuz işareti.”
Sözlerini de…
“Parlamentonun bu tepkilerin sebebini araştırması gerekir” diye bitiriyor.
Sonrasını Cavit Çağlar anlatmaya devam ediyor:
“Çevik Bir’in yanında yaklaşık 1 saat kaldım. Altan Karapaşaoğlu da arabanın içinde beni bekledi. Genelkurmay’daki görüşmem tamamlandıktan sonra Altan Bey’le birlikte tekrar Necmettin Erbakan’ın evine döndük. Çevik Bir’le yapmış olduğum görüşmeyi eksiksiz naklettim.”
Bunun üzerine…
Başbakan Erbakan’ın kendisine “Cavit Bey herhalde bu görüşmemizi Süleyman (Demirel) Bey’e intikal ettirirsiniz. Ben bu paşaların hepsini emekliye sevk ediyorum. Tansu Hanım da benim bu tavrımı onayladı. Bu kararımızı aynen Cumhurbaşkanı’na söyleyebilirsiniz” dediğini aktaran Çağlar, verdiği cevabı da söylüyor:
“Evet Hocam, davetinizi Cumhurbaşkanımıza arz etmiştim. Kendilerine, sizin ifadelerinizi de aynen naklederim.”
Sonra da devam ediyor:
“Başbakan’ın evinden ayrıldıktan sonra kendi evime döndüm. Gece yarısı Çankaya Köşkü’nü telefonla aradım. Cumhurbaşkanımıza Başbakan Erbakan’la yapmış olduğum görüşmeyi ayrıntılı bir şekilde anlattım.”
Şunun altını çiziyor:
“Cumhurbaşkanımız beni dinlemekle yetindi, herhangi bir şey sormadı.”

(NOT: Bu yazı devam edecek)