Önce güncele bakış, sonra AK Parti İl Danışma… Faruk Çelik ilk kez içini döktü

YAZI iCiN FARUK CELiK
YAZI iCiN FARUK CELiK

Arama nedenimiz… Cumartesi günü yapılan AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısıyla ilgili adının geçtiği spekülasyonlardı.
Deneyimli siyasetçi Faruk Çelik sorumuzu duyunca gülümsedi. “Siyasette önemli gelişmeler oluyor. Türkiye’nin gündeminde şu an iki kritik konu var” diye başladı.
Bir…
“2023’e gidilirken HDP ortaya ‘tutum belgesi’ koydu. Bir amacı kapatma davası, ama diğer yönü çok önemli. Türkiye’nin sorunu olan terörle ilgili parlamentodan talep doğru adım. İlginç olan şu: HDP’de geçmişte başkan olan birisi ‘Çözümün adresi İmralı’ derken, bir başkası anayasanın değiştirilemez ilk 4 maddesinin değiştirilmesini ortaya koyuyor.”
Şunu vurguladı:
“Tutum belgesini rafa kaldıran yaklaşımlar aynı partinin yetkililerine yaptırılıyor. Bu yönüyle, tutum belgesi HDP’nin dağın çemberinden çıkma gayretiydi, ama dağ buna yol vermeyecek gibi.”
İki…
“Kritik bir dönemde Sayın Meral Akşener çok önemli açıklama yaptı. Net şekilde Cumhurbaşkanı adayı olmadığını söyledi. Ben bundan Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday olması anlamı çıkarmadım, ona sıcak bakmayacağı izlenimi edindim. Seçim kazanacak aday işareti veriyor”
İzlenimi şu:
“Burada asıl hedef olarak, muhalefetin sistem değişikliği için örgütlendiğini görüyorum. Başkanlık sisteminden parlamenter sisteme dönüş birlikteliği için Sayın Akşener tüm tarafları yönlendirmek istiyor.”
Sonra da…
Cumartesi AK Parti İl Danışma’da yaşananlarla ilgili ilk kez düşüncesini dile getirirken, önce bakış açısını ortaya koydu:
“Bursa’da çözülmesi gereken sorunlar var. Bunlar için kafa yormak gerekirken meselenin ‘ben merkezli’ siyasete dönüştürülmesi üzüntü verici.”
Devam etti:
“Ben AK Parti’liyim. Urfa’ya gittikten sonra bile bazı politikacılar benim üzerimden bir çok spekülasyonlar ürettiler. Ama birçoğuna hiçbir şey yokmuş gibi, her şey iyi gidiyormuş gibi davrandım. Kimseye malzeme vermedim.”
Şunun altını çizdi:
“Birçok yanlışlık, haksızlık, ard niyetli davranış, hatta iftirayla karşı karşıya kalsak da olaylara hep partinin sahibi olarak baktık. Hani bir kıssa var ya, ‘Her ne kadar çocuğun anası değilim diyorsam da, çocuk benim çocuk’ anlayışı hakim olmalı.  Biz böyle baktık, fakat birilerinin olumsuz tavrı devam etti.”