Aslında… Yunanistan bunu ilk kez yapmıyor, ama Türk öğrencilere eğitim veren 12 azınlık okulunu kapatması yeni bir sürecin kritik dönemine rastladı.
Biz de…
Öğrenci azlığı gerekçesiyle 12 azınlık okulu kapatma kararını, Batı Trakya kökenli olan AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ile konuştuk.
Aynı zamanda…
Türkiye’nin son Başbakan Yardımcısı olan Çavuşoğlu, geçmiş yıllarda da Yunanistan’ın aynı gerekçeyle azınlık okullarını kapattığını anımsatıp şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yunanistan’ın; azınlık toplumunun Lozan’da elde ettiği eğitim hakkını hiçe sayarak, hiçbir müzakere zemini aramadan ve tepkilere rağmen bu okulları kapatması uluslararası hukuka aykırı.”
Dikkat çektiği şu:
“Eğer azınlığa nitelikli eğitim sunmak istiyorsa; okulları kapatmak yerine, fiziksel kapasite yanında öğrenci ve eğitim kapasitesini arttırmalıydı.”
Ardından…
Statüsü Lozan’da belirlenen azınlık okullarının kapatılarak Lozan’ın hiçe sayıldığını vurguladı ve şunu anımsattı:
“Lozan’a göre bu okulların yönetimi ve denetlenmesi okul encümenlerine ait. Yunanistan ise lojistik ve maddi destek sağlamak zorunda. Kapatma yetkisi yok.”
Devam etti:
“Atina’dan çıkarılan yasayla 12 azınlık okulunun kapatılması yaralayıcıdır, baskılayıcıdır, hukuk tanımamazlıktır.”
Bu noktada…
Bir süre önce çıkarılan ve Yunanistan genelindeki okullara imkanlar sunan yasada azınlık okullarının kapsam dışı bırakıldığını anımsatıp “Bu durum kabul edilemez” dedi.
Bakışı şu:
“Yunanistan ne yazık ki uluslararası ilişkilerde Türkiye’yle yaşadığı her sorunda ne zaman sıkıntıya düştüğünü hissetse acısını hep kendisine emanet azınlıklara mal etmek istiyor ve gözünü hemen Batı Trakya Türk azınlığına çevirip kendi kamuoyuna buradan mesaj vermeye çalışıyor.”
Tavrı net:
“Kabul etmiyoruz, şiddetle kınıyoruz.”