
Doğuştan gelen ve genellikle ilk üç yaşta fark edilen karmaşık gelişim sorunu olarak da tanımlanan bir hastalık var: Otizm.
O bakımdan…
Otistik çocuklar konusunda anne-babaların çok önemli sorumlulukları var. Çünkü, 5 yaş öncesi teşhis edildiklerinde otistik çocuklar eğitimle beyinsel gelişim karmaşasını yenebiliyorlar ve yaşamlarına devam edebiliyorlar.
Hatta, aldıkları eğitimle dahi olanlar bile var.
Nitekim…
Tohum Otizm Vakfı Eğitim Direktörü ve Okul Müdürü Prof. Dr. Binyamin Birkan çocukta 5 yaştan önce teşhisin önemine dikkat çekiyor.
Otizm eğitmenlerini eğitmek için Bursa’ya geldiğinde bizi de ziyaret eden ve kendini Bursa damadı gören Prof. Dr. Birkan anne ve babaları uyarıyor:
“Bazı aileler çocuklarında otizmi yakıştıramıyor ve görmezden geliyorlar. Oysa erken teşhis ve yoğun eğitimle çocukları kazanmak mümkün.”
Belirtileri de özetledi:
“Otizm hastası çocuk iç dünyasına dönük olur, kimseyle iletişim kurmaz. Adı seslendiğinde tepki vermez, işaret parmağıyla bir şey göstermez, oyuncaklarını sıralar ama el sürmez. Objeler onu ilgilendirmez.”
Ardından…
“5 yaş öncesi tanı çok önemli” dedi ve eğitim dönemini şöyle açıkladı:
“Yoğun, prensiplere uygun özel eğitimle otistik çocukların yüzde 50’si 2-3 yıl içinde normal düzeye gelebilir.”
Şunu vurguladı:
“Tohum Vakfı olarak eğitimin nasıl olması gerektiğini öğreten model bir eğitim merkezi kurdu. Hem Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarıyla, hem sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapıp otistik çocukları eğitiyoruz.”
Şunu da ekledi:
“Bursa’da da Özel Eğitim Gerektiren Çocuk Hakları Derneği ile işbirliği yapıyoruz.”