Onur Öymen yorumladı… Deniz Baykal’ın CHP’ye “muhtıra gibi çağrısı” ne anlama geliyor?

ONUR ÖYMEN
ONUR ÖYMEN

Görüntü şu: CHP kulisin yalnızca Parti Meclisi seçiminde olduğu sakin bir kurultayı tamamlamış, gelişmeleri izleyen bir pozisyona girmişti, ki hiç de hesaplanmayan hamle geldi.
Hamleyi…
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan önce CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal yaptı.
CNN Türk ekranlarında Ahmet Hakan’ın yönettiği Tarafsız Bölge programına çıkan Deniz Baykal büyük bir sürpriz yaşattı.
Parti tabanıyla kamuoyuna sürprizlerinin ilki, “Türkiye’nin Suriye’deki hedeflere yaptığı atışlarının desteklenmesi” isteğiydi.
İkincisi…
“Seçime 3 yıl var. CHP bu 3 yılı böyle götüremez. Kendini değiştirmesi lazım. Bu konuda da en büyük görev Kılıçdaroğlu’na düşer” şeklinde özetlenebilecek yaklaşımı.
Bu yaklaşım…
“CHP’nin yolunun yanlış olduğu uyarısı” olarak kabul gördü.  Gerçi, Baykal programda “Kemal Bey’e haksızlık olur” vurgusu yaptı, ama “değişim” isteği içinde Genel Başkan değişimi algılayanların sayısı da çok fazla.
Peki…
Deniz Baykal’ın büyük bir sürpriz kabul edilen çıkışı nasıl yorumlanmalı?
Soruyu…
Baykal döneminde CHP Genel Başkan Yardımcılığı yapan ve CHP Bursa Milletvekili olarak aktif siyasete ara veren Onur Öymen’e yönelttik.
Söze…
“Şimdiye kadar söylememiş olması şaşırtıcıydı” diye başladı ve şunu söyledi:
“Ciddi bir sıkıntı hissettiği belli. Zaten bunu pek çok kişi görüyor.”
Ardından…
“Türkiye çok ciddi sorunlarla karşı karşıya ve anamuhalefet partisine büyük görevler düşüyor. Sadece seçimde alınan oy oranı değil sorun, anamuhalefet partisi siyasette ne kadar etkili? Bugünün ölçüsü bu.”
Dönemlerinden örnekler verirken, bugünlerde yeniden tartışılan 1 Mart Tezkeresi’nin sayısal azınlığa karşın nasıl engellendiğini, Kıbrıs ve Ermeni anlaşmalarının nasıl bozulduğunu, Anayasa Mahkemesi’nden döndürülen yasaları anlattı.
Sonra da şunu söyledi:
“CHP’nin ağırlığı vardı, şimdi hissedilmiyor. Zaman zaman doğru şeyler söyleseniz de Türkiye siyasetinde partinin etkili rol oynadığı söylenemez.”
Tam bu noktada…
“İşte bunun için köklü değişiklik lazım” deyip ekledi:
“Partinin söylemi, izlediği politikalar, liderliğinin değişmesi lazım. Ben bunu seçim gecesi söyledim.”