Koalisyon görüşmelerinin unutturduğu Işid’in canlı bombası hangi dengeyi bozmayı amaçladı?

DOÇ. DR. FERHAT PİRİNÇÇİ
DOÇ. DR. FERHAT PİRİNÇÇİ

Şöyle bir anımsayın… Daha iki ay önce, 7 Haziran’daki genel seçimin hızla yaklaştığı günlerde Türkiye’nin gündeminde savaş ilk sıradaydı.
Hatta…
“Türkiye, Suriye’ye giriyor mu?” tartışmaları başlamış, hükümetin savaş çıkarıp seçimi erteleme planı yaptığını söyleyenler bile olmuştu.
O günler hızla geldi geçti. 7 Haziran sonrasında da gündeme sandıktan çıkan mesaj ve koalisyon arayışları gibi siyasal konular girdi.
Öyle ki…
Seçimden beri koalisyon borsası gibi bir tabloda “AK Parti’nin koalisyon ortağı CHP mi MHP mi olur, seçime mi gidilir?” sorularına cevap arıyoruz.
Oysa…
Seçime gidilirken savaş kaygılarına yol açan Suriye yönetilemeyen bölgeleri nedeniyle sorun oluyor, Işid belası da tehdit ve tehlike olmayı sürdürüyor.
Yani…
Bölgedeki sınır güvenliği aynı zamanda iç güvenlik tehdidi haline geldi.
Nitekim…
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki canlı bombanın yol açtığı katliam nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzun en büyük göstergesi.
Geçen yıl Kurban Bayramı’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in daveti üzerine Bursa’dan bir grup Şanlıurfa’ya gitmiştik.
Kobane olaylarının yeni patladığı günlere rastlayan o gezide 10 kilometre mesafedeki Suruç sokaklarında dolaşmış, Suriye’den kaçanların sığındıkları kampları ziyaret etmiştik.
Suruç’ta patlayan bomba siyaseti gündemin arka sıralarına iterken, Kobane ve sınır güvenliği konusunu yeniden ilk sıraya çıkardı.
Peki…
31 can kaybına yol açan canlı bomba neyi amaçlıyordu, hedefinde ne vardı?
Soruyu…
Ortadoğu ülkelerinde sık sık saha araştırmaları yaptığı için Ortadoğu uzmanı olan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Pirinççi’ye sorduk.
Aynı zamanda…
Kısa adı Orsam olan Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi danışmanı Ferhat Hoca önce tabloyu çizdi:
“2 milyon civarında Suriyeli sığınmacı barındırıyoruz. Türkiye her yönden provokasyona çok açık. Saldıran Işid gibi gözüküyor, fakat şu da var: Bu ortam provokasyon yapmak isteyenler için bulunmaz fırsat.”
Ardından…
En büyük mülteci kampının Kobane’ye komşu Suruç’ta olduğunu anımsattı:
“Suruç’ta Ezidiler, Türkmenler, Türkler, Kürtler birlikte yaşıyor. Misafir kampları da orada. Kobane’nin yeniden yapılanması ve mülteci akınından zarar görenlere yardım için Türkiye elinden geleni canla başla yapıyor.”
Sonra da…
Sorumuza şu cevabı verdi:
“Canlı bomba sadece Suruç’taki dengeyi değil, bölge ve Türkiye’deki dengeyi sarsmayı hedefliyor. Onun için de soğukkanlı olup sağduyulu ve daha etkin politikalar üretmek gerekiyor.”