Gündeme “felsefe” katkısı: Nasıl bir anayasa istiyoruz?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta Bursa gezisindeki konuşmasında “yeni bir anayasa gerektiğini” söyledi. Konuşmasındaki yeni anayasa vurgusu gerekçelerinden biri de başkanlık sistemi oldu.
Hatta…
Cumhurbaşkanı bu isteğini “400 milletvekili verin ki değiştirelim” sözleriyle doğrudan siyasetin önüne hedef olarak koydu.
Gerçi…
Gündemde uzunca bir süredir zaten vardı, fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran’daki milletvekili genel seçimini yeni anayasa ve başkanlık sistemi için dönüm noktası görmesi, bunu gerçekleştirebilmek için de 400 milletvekili istemesi gündemdeki tartışmayı yeniden alevlendirdi.
İşte…
Tam da bu noktada gündeme ve siyasete felsefe dünyasından önemsenecek bir katkı geliyor. Onu da, sohbetimizde Bursa Felsefe Kulübü Başkanı Diş Hekimi Gürkan Kaya açıkladı.
Dedi ki:
“Katılımcı demokrasinin çalışma alanı içinde yer alan sivil toplum örgütleri olarak yeni anayasa ihtiyacını gündemimize alıyoruz.”
Söylediğine göre…
Gündeme yönelen Bursa Felsefe Kulübü’nün çıkış noktasını yeni anayasaya ihtiyaç olup olmadığı, varsa gerekçeleri oluşturacak.
Kaya’nın yaklaşımı şu:
“Anayasa bireyle devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen toplumsal sözleşme olduğuna göre, biz de sorumluluk alanımız olan birey tarafından bakmalıyız. Devletle olan ilişkilerimizi hangi parametrelere göre belirleyeceğimizi ortaya koyabilmeliyiz.”
Çalışmanın esas noktasını da şöyle açıkladı:
“Temel hak ve özgürlükler kamu gücünü elinde bulunduran devlete karşı nasıl olmalı? Adalet, özgürlük, eşitlik ve haklar gibi kavramlar nasıl düzenlenip paylaşılmalı? Yasama, yürütme ve yargı dediğimiz kuvvetler ayrılığı prensipleri nasıl tanımlanmalı?”
Bunu da şuraya bağladı:
“Bizim önceliğimiz şu: Nasıl bir anayasa istiyoruz, nasıl bir demokrasi istiyoruz. Bunu felsefe çıkış noktasından tartışmaya açacağız.”