Seçime 25 gün kala gözler CHP seçmeninde, MHP’de sessizlik!

Alıştığımız seçimlerden olmayan bir seçim süreci geçiriyoruz. Cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçilecek. O nedenle kampanya 3 aday ismi üzerinden yürüyor.
Partiler de devrede elbette. Fakat milletvekili genel ve yerel seçimler gibi yoğun bir kampanya yok.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan meydanları dolaşıyor. Ekmeleddin İhsanoğlu meydana çıkmayıp ziyaretler yapıyor ve medya yoluyla mesaj veriyor. Selahattin Demirtaş ise az sayıda da olsa meydan mitingi yapıyor.
Aslında…
Bu seçimin diğer seçimlerden farkı da bu: Meydanın yerini medya aldı.
Bu noktada…
Başbakan Erdoğan doğal olarak avantajlı. Çünkü, nerede olursa olsun konuşmaya başladığında televizyonların büyük bölümü canlı yayına geçiyor.
O nedenle…
Hitabeti de iyi olan Erdoğan’ın topluma mesaj iletebilme kaygısı yok.
Demirtaş’ın da hitabeti güzel. O da hem meydan, hem ekran konuşmalarında gayet başarılı.
İhsanoğlu ise inandırıcı ve güven veren ses tonuna karşın; kürsü ve mikrofon hakimiyetinde olsun, hitabette olsun diğer iki adayın çok gerisinde.
İşte…
Böyle bir atmosferin sona ermesine yalnızca 25 gün kaldı. Seçimin sonucu elbette önceden öngörülemez.
Kaldı ki…
Cumhurbaşkanını ilk kez seçecek olan halkın son günlere girerken ne tür gelişmelerden nasıl etkilenebileceğini kestirebilmek de güç.
Bu noktada…
Recep Tayyip Erdoğan’ın seçmeni yapısı AK Parti seçmeni ağırlıklı olduğu için daha homojen bir yapı, yani kendi içinde daha bütünleşmiş gözüküyor.
Aynı sözler Selahattin Demirtaş için de geçerli. O da BDP/HDP seçmenini taban alan bir seçmen yapısına sahip ki, sol/sosyalist partiler de Demirtaş’ı destekliyorlar.
Yani…
Demirtaş için solun genel adayı denmese bile geniş bir yelpazenin desteklediği aday olduğu gerçek.
Ekmeleddin İhsanoğlu’na gelince…
Destek açıklayan partilerden DP’nin halen Bursa’da il başkanı yok. DSP bir avuç vefakarla yaşama savaşı veriyor. BTP ise Haydar Baş’a endeksli ve dini bir motif içinde hareket ediyor.
Geriye CHP ve MHP seçmeni kalıyor.
Görünen o ki…
İhsanoğlu’nun tüm yükü CHP seçmeni üstünde. Herkesin gözü de CHP seçmeninde.
Çünkü, İhsanoğlu’nu içlerine sindiremeyen ve CHP’nin genel yapısını oluşturan seçmenin sandığa gidip gitmeyeceği, giderse de oy verip vermeyeceği merak ediliyor.
Yakın geçmişe baktığımızda, seçim önceleri tepki veren CHP seçmeninin yine de sandığa gidip partiye oy verdiğini anımsıyoruz.
Eğer…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün patlayan “Tıpış tıpış oy vermeye gideceksiniz” sözüne takılıp tepki vermezlerse, muhtemelen yine aynı davranacaklar.
Fakat…
MHP seçmeninde büyük bir sessizlik var. O sessizlik daha anlamlı geliyor.
Gerçi…
MHP yöneticileri bu tür yorumlara sert tepkiler gösteriyorlar, ama yaptığımız konuşmalarda oy vermeyi düşünmediğini söyleyenlerin sayısının hiç de az olmadığı izlenimi alıyoruz.
Gerçekten çok değişik bir seçim olacak.