Taksim’de toplumu birleştiren birikim taşması… Ama siyasetin kaosu arttıran yaklaşımı da kaygı verici

Sosyal medya Facebook’ta, Nazım Hikmet’in şiirinden bir mısra çıktı karşımıza: Bir ağaç öldü, bir halk uyandı.
Gerçi…
Anlatımdaki kelimeler biraz farklılık gösterebilir ama şu bir gerçek ki, İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’nda yaşananların toplumsal harekete dönüşmesini en iyi bu mısra anlatıyor.
Oysa…
Her şey 25 kişilik bir grubun, evet yalnızca 25 kişilik bir grubun, yeniden düzenlenen Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesi ya da taşınması işlemini engellemek isteğiyle eylemle başladı.
Ama…
İlk andan itibaren idarenin tavrı ve tarzı beklenmedik derecede sert oldu. İş büyüdü, toplanan kalabalık arttı, Taksim zaten semboldü direnişin sembolü haline dönüştü.
Üstelik…
Başlangıçtaki küçük grubun yapısal özelliklerinin çok dışına çıkıldı, son döneme sıkışan gelişmelerin birikimiyle toplumsal taşma yaşandı ve bu da destek amaçlı katılımlar sonucu toplumsal birleşme getirdi.
Orada…
Toplumun her kesimi yan yana. Her siyasi görüş bir arada. Aynı yoldan bile geçmeyen futbol kulüplerinin taraftarları omuz omuza. Sanatçılar meydanda. İşveren örgütleri ve işçi federasyonları da destekte.
Aynı durum…
Aralarında Bursa’nın da yer aldığı pek çok kent için de geçerli. Her görüş, her kesim Taksim Gezi Parkı Direnişine Destek amacıyla eylemde birleşti.
Gelinen bu noktayı göz ardı etmek mümkün değil. Dahası, bu noktaya gelindikten sonra polisiye güçle olayları yatıştırıp toplumu sakinleştirmek de kolay değil.
Özellikle…
Cuma gününden bu yana yaşanan gelişmelere baktığımızda, Taksim’deki olayların artık çevreci direniş boyutunun çok ötesine geçtiğini görüyoruz.
Gerçi…
Bazı yabancı yayın kuruluşları cuma gecesi Taksim görüntülerini yayınlarken “Türk Baharı” ifadelerini kullandılar. Keşke bu noktaya gelinmeden çekilseydi ama dün polisin Taksim Gezi Parkı’ndan barikatları kaldırırken göstericilerden gördüğü tepki üzerine yeniden müdahale etmesiyle ekranlara yansıyan görüntüler de Mısır’ın başkenti Kahire’deki Arap Baharı gösterilerini andırdı.
Böyle bir olaydan Türk Baharı çıkacağını sanmıyoruz. Fakat bu olaylar toplumsal birikimin taşması halinde neler olabileceğini göstermesi bakımından çok önemli ve önümüzdeki sürece yönelik kaygı tablosu çıkarıyor.
Taksim’deki son görüntüler ise yeni bir sürecin başladığı izlenimi veriyor.
O nedenle…
Toplumu daha fazla gerecek her adımdan ve her açıklamadan siyasetin uzak durması gerekiyor.
Bu noktada…
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın dün AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nda yaptığı açıklamaları sağduyunun sesi kabul edip önemsiyoruz. Bu görüşlerin idarenin genel söylemi haline dönüşmesini diliyoruz.
Bir şey daha…
CHP’nin dünkü atağını da yanlış buluyoruz. Orada toplananları belli bir siyasi hareketin içine çekmek doğru davranış değil.
Bize göre…
CHP gösterinin önderi olmayı isteyerek Taksim Gezi Parkı’ndaki toplumsal buluşmanın havasını değiştirdi. Keşke gösterinin önderi olmayı istemek yerine, içine katılıp destekçisi olmayı sürdürseydi…