Siyasette “üye kaydı” polemiği… DP’den istifa eden ilk Anavatanlı Dere, üye kaydı tartışmasına açıklık getirdi

Birleşmeydi, birleşme sonrası yeniden yapılanmaydı, mahkeme kararıyla yapılan il ve ilçe kongreleriydi, Yargıtay uyarısıyla gelen olağanüstü kurultaydı derken, Demokrat Parti’de 31 Ekim 2009’da başlayan bahar havası, Temmuz 2010’un ilk günleri itibariyle kara bulutların sardığı bir ortama dönüştü.
Çünkü…
Anavatan Partisi’ni kapatıp gelen kadrolar, yeniden yapılanmada eşit temsil bulmalarına karşın, kongrelerde dışlandıkları hissine kapıldılar.
Şimdilerde ise…
Resmen tasfiye edildiklerine inanıyorlar.
Nitekim…
Ankara’da Salih Uzun ve Cenk Tunçsiper’in başkanlık divanından çekilmeleri, düzelme olmazsa da en üstten en alt kademeye kadar topluca DP’den çekilmeyi düşündükleri bir ortamda, DP’deki Anavatanlılar arasında ilk istifa Bursa’da Salim Dere’den geldi.
Ayhan Barışıcı başkanlığındaki yönetimde Gençlikten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olan son dönem Bursa siyasetinin genç isimlerinden Salim Dere’nin DP kökenlilere ciddi eleştiriler ve suçlamalar getirdiği istifasına bu sayfalarda yer verdik.
İstifa dilekçesinin altında not olarak Genel Merkez’e üyelik kaydını yaptırdığı bilgisi vardı. DP Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Koyuncu’nun bu nota itiraz eden açıklamasına yinhe bu sayfalarda yer verdik.
“Sayın Salim Dere herhalde yanlış hatırlıyor, onun üye kalpdını bir ay önce ben Osmangazi’ye yaptım. Üye koçanı elimde, karar defterinde de yönetimin imzaları var” diyen Koyuncu’ya cevap yine Dere’den geldi.
Daha doğrusu…
DP’den istifa eden ilk Anavatanlı Salim Dere, üyeliğiyle ilgili tartışma konusuna açıklık getirme gereği duydu.
Mesajına…
“Size gönderdiğim DP’den istifa yazıma istinaden Osmangazi İlçe Başkanıyla yapmış olduğunuz konuşmanızı şu şekilde doğrulamak isterim” diyerek başlayan Dere şunları anımsatıyor:
“Daha önce Ayhan Barışıcı yönetiminde bulunduğum süre zarfında, sizler de biliyorsunuz ki bir kayyum süreci yaşandı. Yargıtay’da Anavatan üyesi olarak görülen kişilerin kayyum sürecine itiraz edebilmeleri için DP Genel Merkezi’nde acil bir şekilde üyeliklerini yaptırmalarını Sayın Cindoruk istemiştir.”
Şunu vurguluyor:
“Biz de elimizde bulunan dökümanlara baktığımızda, şahsımın Anavatan üyeliğinin Yargıtay onaylı olduğunu belirledik.”
Şunu ekliyor:
“Tabii ki bu durumda olan tek kişi olarak ben değilim. Benimle birlikte bir çok arkadaşımız da aynı durumda.”
Sonra da şunu açıklıyor:
“Aktif olarak ve İl yönetiminde bulunmam sebebiyle benim üyeliğimi Genel Merkez’e dilekçe ve üyelik formu ile birlikte Sayın Orhan Efe yaptırmıştır. Daha sonra Osmangazi İlçesi’nden onaylı olması açısından Sayın İlçe Başkanı İsmet Koyuncu ile tekrar üyelik formunu doldurarak karar defterine geçirilmesi açısından üyeliğimi yaptırdım. Sağ olsunlar kendileri de yönetimiyle birlikte onaylamışlardır.”
Bunları ifade ettikten sonra Koyuncu’ya yeni bir öneride bulunuyor:
“Şimdi yapmaları gereken, önümüzdeki hafta toplantıda yeniden alacakları bir kararla, onaylamış oldukları üyeliğimi düşürmeleridir.”
Yine de…
DP’
deki siyaset anlayışına yönelik eleştirilerini sürdürüyor:
“Mühim olan üyelik değil, siyasette kavgacı olmamak ve siyaseti içe sindirebilmektir. Mühim olan, siyasi bir kurumun kapılarının herkese açık olmasıdır. Siyasi kurumlar sadece koltuklarda oturanların değildir. DP’de siyaset yapacak olan arkadaşlarıma tavsiyem budur. Yoksa bu şekilde iktidar değil, muhalefet partisi bile olunmaz.”
Son cümlesi ise şöyle:
“Sözlerim İsmet Koyuncu’nun şahsına değildir. Fakat hiç kimseyi de siyaset hayatıma ve kararlarımın doğru ya da yanlış olduğuna karıştırmam.”