Saadet İl Başkanı Tanış’ta sakal-bıyık sıkıntısı: Hocamızla beraberiz ama Genel Başkanımızın da yanındayız

Milli Selamet Partisi ile başlayan, Refah Partisi ile devam eden, bugün Saadet Partisi’nde süren misyonun Türk siyasetine kazandırdığı ve geleneğe dönüşen bir uygulama var: İstişare.
Günümüzde…
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de kendi versiyonuyla uygulamaya çalıştığı istişare kültürü geçmişten buyana olan süreçte Milli Görüş çizgisindeki tüm siyasi hareketlerde hem kongreler öncesi, hem de yerel ve genel seçim adaylıklarında hep işledi.
Bir anlamda, sisitem titizlikle işletildi.
Uygulama…
Partinin büyüklerinin bir araya gelip, tabanın da sesi doğrultusunda kimin adaylığının daha hayırlı olacağına karar vermeleri şeklinde işliyor.
Böylece…
Milli Görüş çizgisinde siyaset yapanların anlayışında “görevlere talip olmak yerine, görevlerin tevdi edilmesi” benimseniyor.
Fakat…
Misyonun efsane lideri Necmettin Erbakan’ın görüşlerinin tartışmasız kabul edilip uygulandığı sistemde geride bıraktığımız hafta sonu itibariyle çok ciddi bir kırılma yaşandı.
Saadet Partisi kurultayına Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un yanı sıra bir de Erbakan adına liste çıkarıldı. Çıkan tartışmaları ve alınan sonucu bu sayfalarda aktarıp yorumladık.
Sonrasında…
İki gündür Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın gazetelerdeki röportajlarını okuyor, televizyonlardaki konuşmalarını dinliyoruz. Oğul Erbakan, kurultayda yaşananları “babasına karşı bir hareket” olarak yorumluyor ve olağanüstü kurultay için imza toplandığını açıklıyor.
Ardından…
Dün akşam saatlerinde Erbakan Hoca’nın olağanüstü kongre çağrısı yapan bir açıklaması oldu. Saadet Partisi’nin ve Milli Görüş çizgisinin mimarının Erbakan olduğu göz önüne alınırsa, yaptığı açıklama önem taşıyor.
O nedenle…
Son dönemde AK Parti’nin çok ciddi alternatifi haline geldiği konuşulurken bir anda yol ayrımı noktasına gelen SP’nin siyasette bundan sonraki konumun ne olabileceği tartışmalarının da başlangıcını oluşturduğunu düşündüğümüz Erbakan’ın açıklamasının tam metnini yayınlamakta yarar görüyoruz.
Hoca aynen şöyle sesleniyor:
“Milli Görüş camiamızın çok aziz ve muhterem mensubu kardeşlerim. Hepinizi gözlerinizden öpüyor, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum.
İktidara yürüyen Saadet Partimizin 11 Temmuz 2010 Pazar günü yapılan olağanüstü kongre sonrası kamuoyunda tereddütler meydana getirmek için gösterilen faaliyetler karşısında aşağıdaki gerçeklerin açıklanmasında yarar görülmüştür.
Milli Görüş camiası 11 Temmuz günü mevsim itibariyle elverişli olmayan şartlara rağmen büyük bir coşku ve heyecanla canlı bir kongre yapmıştır. Ve fakat kongre önümüzdeki seçim çalışmaları döneminde birlik, beraberlik, kardeşlik, sevgi ve heyecanla çalışmayı temin bakımından istenen neticeyi vermemiştir.
Bunun sebebi iyi niyetle daha iyisini yapacağız zannıyla partimizi davasından, gaye ve temel esaslarından uzaklaştırmaya yönelik bir takım arzuların yürürlüğe konulmak istenmesidir.
40 yıllık Milli Görüş davasının tek temsilcisi olan Saadet Partimizin ana hedef, gaye ve esaslarından uzaklaştırılmasını ve diğer partilere benzer bir parti haline getirilmesini camiamız mensubu hiçbir şuurlu kardeşimiz tasvip etmez.
Bu durumda partimizi bütün diğer partilerden üstün kılan mevcut 60 partinin benzeri 61. bir parti olmaktan muhafaza etmek, temel esaslarımızdan uzaklaşılmaması için elden gelen her türlü gayreti göstermek, Milli Görüşe inanan her kardeşimizin inancının gereğidir.
Temel esasların muhafazası için ve seçime giderken birlik, beraberlik, sevgi ve kardeşlik örneğinin ortaya konulması ve bunların YENİ BİR KONGRE ile en kısa zamanda bütün milletimize gösterilmesi milli bir görevdir.
Çünkü, mevcut yönetimde yer alan milli görüşçü kardeşlerimizin her birinin kıymetli olduğunu biliyoruz. Ancak temel esasların muhafazası için tek tek şuurlu olmak yetmez, ekip olarak temel esasların muhafazasına özel itina gösteren bir yapıda olunması da zorunludur.
Yeni yapılacak büyük kongrenin takdiri ile bu ekibin teşkil edilerek hep beraber tek bir vücut halinde kardeşlik, sevgi ve heyecanla önümüzdeki atılımı gerçekleştirmek için camiamızın üzerine düşen görevi en büyük başarıyla yerine getireceğine inanıyorum.
Bu meyanda gerek temel esaslarımızda en mühim yeri işgal ettiği için, ne gerekse camiamızın her zaman şiarı olduğu için yapılacak bu kongrede bütün delegelerimizin ve mensuplarımızın hiçbir ayırım gözetmeden bir birlerini sevgi ve saygıyla kucaklayacaklarına yürekten inanıyorum.
Camiamızın mensuplarının her birini ayrım yapmaksızın gözlerinden öpüyor, bağrıma basıyorum.”

••••••••••
Açıklama gerçekten çarpıcı.
Peki…
32 kurultay delegesi bulunan Saadet Bursa teşkilatı acaba bu gelişmelerden sonra ne yapacak?
Soru şunun için önemli:
Geçen pazar yapılan kurultayda Bursa delegasyonunun oylarının bölündüğü, çok azının Genel Başkan Numan Kurtulmuş’a gittiği yolunda söylentiler var.
Onun için…
Yeni durum Bursa’nın tavrı açısından daha farklı bir özellik taşıyor.
Soruyu…
Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Hilmi Tanış’a sorduk.
Gördük ki…
Kurultay öncesi Genel İdare Kurulu Üyesi olarak da görev yapan ve bugüne kadar takım arkadaşları gibi Erbakan’a sıkı sıkıya bağlı olmakla bilinen deneyimli siyasetçi Tanış tam anlamıyla “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” sendromu yaşıyor.
Söylediği şu:
“Bizler elbette Hocamız’la beraberiz. Ama Genel Başkanımızın da yanındayız.”
Bu tür kargaşa ve sorunların “yükselişteki partilerde yaşandığını” düşünen ve “Demek ki yükselişe geçtik” diyen deneyimli siyasetçi, Necmettin Erbakan ve oğlu Fatih Erbakan’ın açıklamalarını çok dikkatli şekilde izliyor. Olağanüstü kurultayla ilgili izlenimi şu:
“Olağanüstü kurultay için gerekli imza sayısına ulaşılabilir. Ama kurultayda sonucun değişeceğine pek ihtimal vermiyorum. Hatta, böyle bir ortamda yapılan kurultaydan Genel Başkanımız Numan Kurtulmuş Bey’in daha da güçlenerek çıkacağını düşünüyorum.
Sonra…
Delege yapısıyla ilgili olarak şu vurguyu yaptı:
“Biz delegelerimizi Recai Kutan Bey’in genel başkan olduğu dönemde yapmıştık. Numan Kurtulmuş Bey’in döneminde delege seçimi yapmadık.”
Hemen şunu ekledi:
“Fakat, bu duruma rağmen Bursa’daki delege arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu şu anki Genel Başkanımızdan yana bir eğilim içinde.”
Yine de…
Kurultayda yaşanan ayrışma ve sonrasındaki tartışmalara bakarak Bursa’dan kaç delegenin imza verebileceğini merak ettik. Tanış hesabı biraz küçük tuttu:
“Fazla olacağını sanmıyorum. 6-7’i geçeceğini tahmin etmiyorum.”