Başbakan’ın iyi korunması elbette önemli ama bu halka ve kent yaşamına eziyete dönüşmemeli

Cuma günü öğleden sonra arkadaşlar, “Başbakan’ın Fabrika-i Hümayun açılışına katılacak mısın?” diye sorduklarında, “Bu sıcakta, hem de Başbakan için alınan güvenlik önlemleri nedeniyle daha da geçit vermez hale gelecek yollara girme sıkıntısını göze alamıyorum” cevabı vermiştik.
Çünkü…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a uygulanan güvenlik önlemlerinin şiddetini gayet iyi biliyoruz. Açılışı yapılacak yer Muradiye’de olduğu, zaten geçit vermeyen dar yollara sahip bölgenin bir de Başbakan’ı korumak amacıyla ne hale gelebileceğini az çok kestirebildiğimiz, çevrede de ciddi anlamda otopark sıkıntısını bildiğimiz için Fabrika-i Hümayun’un restorasyonu sonucu Türkiye’ye kazandırılan Faruk Saraç Tasarım Yüksek Okulu açılışına gitmeyi göze alamadık.
Nitekim…
Cuma günü akşam saatlerinde özellikle Muradiye-Devlet Hastanesi ve Altıparmak-Çekirge hatlarında trafiğin kesilmesi nedeniyle günlük kent yaşamının durduğu haberleri gelmeye başladı.
Kentin en hareketli bölgelerinin, hem de bir cumartesi günü Başbakan’ı korumak adına kesilmesi insanları canından bezdirici oluyor.
Buna…
Nem yüklü aşırı sıcak hava da eklenince, açılışı yapılan güzel bir iş, kent ve kent halkı için eziyete dönüşüyor.
Sonrasında…
Kent merkezindeki sıkıntıyı bildiğimiz için, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sevgili meslektaşımız Nuri Kolaylı ile birlikte, Devlet Bakanı Faruk Çelik’in kızının Yıldırım Belediyesi Yavuz Selim Spor Kompleksi’ndeki düğününe Yakın Çevre Yolu’nu kullanarak gittik.
Her zaman için daha tenha ve akışkan olan Yakın Çevre Yolu trafiği bile aksıyordu. Hele, eski çöplük alanının önündeki dönel kavşak resmen şişmişti.
Fakat…
Düğünün yapılacağı tesise gittiğimizde, pek çok kişinin kent içi trafik faciası nedeniyle buraya ulaşmakta güçlük çektikleri haberi geldi. Nitekim pek çok dost da düğün başladıktan sonra ulaşabildi.
Tüm bunları şunun için yazıyoruz:
Akşamdan beri hem sürekli telefonumuz çalıyor, hem sürekli SMS geliyor, hem elektronik postamıza iletiler düşüyor, hem de sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta yorumlar görüyoruz.
Bakan Çelik’in kızının düğünü nedeniyle Bursa’da trafiğin felç olduğu düşüncesini taşıyan dostlar da var.
Trafik kâbusuna tepki gösteren herkes yerden göğe kadar haklı.
Ama…
Olayı buraya bağlamanın haksızlık olacağı düşüncesindeyiz.
Çünkü…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir cuma günü, hem de mesai dağılımı sırasında kent merkezinde ve üstelik yolların sıkıntılı olduğu bir bölgede açılış yapması, sonra da merkezdeki caddelerden geçmesi gerçekten de Bursa’nın kâbusu haline geldi.
Yani…
Bursa’da
Dahası…
Meslektaşımız Aysun Karlı’nın farklı bir tasarımla yayına soktuğu internet haber portalı www.bursapost.com sitesinde de vurguladığı gibi, Başbakan’ın geçişi sırasında Altıparmak ve Çekirge caddelerindeki tüm çöp konteynerleri de bina içlerine aldırılmış.
O bakımdan binaların ve işyerlerinin içi, havanın çok sıcak olduğu bir günde çöp kokmuş.
Çöp konteynerlerinin yol kenarından kaldırılmasının güvenlik uygulaması açısından elbette bir anlamı var. Başbakan’ı korumak da elbette çok önemli.
Ne var ki…
Bu işi koruma terörüne dönüştürmemek, kente ve kent halkına eziyet düzeyine çıkarmamak gerekiyor.
İşte bizde eksik olan bu.
Başbakan’ı korumak adına, halka eziyet ediliyor ve ortaya da resmen koruma terörü çıkıyor.
Dahası…
Bugüne kadar hiçbir başbakana ya da devlet adamına uygulanmayan yüksek dozlu koruma yöntemi nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için tam bir saltanat görüntüsü oluşuyor, Erdoğan’ın geçişini izleyenlerde böyle bir izlenim doğuyor, bu yönde bir algı oluşuyor.
Doğrusu…
Bu görüntü de demokrasiyle yönetilen ülkelerin sivil siyasetçileriyle hiç örtüşmüyor.
Koruma planlarını yapanların kaygıları ve düşünceleri farklı olabilir ama ne yazık ki ortaya çıkan görüntü bu.
O nedenle…
Sırf bu aşırı koruma uygulaması bile Erdoğan’ın geçtiği yerlerde tepki ve nefret tohumları bırakıyor. Bir siyasetçinin isteyebileceği en son şey de bu olsa gerek.