Okulun hatası hayatını kararttı… İlkine girdiği üniversite sınavının ikinci aşamasına ve LYS’ye giremedi

Öğrencinin adı Gizem Turgut. Henüz yaşamın başında ve kendine gelecek kurabilmek için önce üniversite hayali kuruyor. Gelecek hesaplarını da buna göre yapıyor.
Nuri Erbak Lisesi’nin son sınıf öğrencisini olarak, üniversite sınavının ilk aşaması olan YGS’ye girdi.
Ardından…
İkinci sınava katılabilmek için harcını 13 Mayıs günü bankaya yatırdı ve doğruca okulun yolunu tuttu. Kaydının okul tarafından yapılabilmesi için harcını yatırdığına dair banka dekontunu okul idaresine teslim etti.
İşte…
Gizem Turgut’un kabusu da bundan sonra başladı.
Bu noktada…
Biz susalım ve yaşananları, Mukadder Molla Eryazar aracılığıyla bize ulaşan Gizem Turgut’un annesi Nazan Turgut’un satırlarından hep birlikte okuyalım.
“Kızımın üniversite sınavı ikinci aşamasına nerede gireceğiyle ilgili bilgi gelmeyince Okul Müdürü Gürkan Yalım’ı telefonla aradım. Birkaç öğrencinin daha gelmediğini, beklememiz gerektiğini söyledi. Kızım öğrenmek için U.Ü ÖSYM birimine başvurduğunda, okulun kaydını yapmamış olduğunu öğrendi.”
Doğrusu…
Gerçekten de çok zor bir durum.
Tüm bir yıl boyunca üniversite sınavına hazırlanan öğrencinin ve onu sınava hazırlamaya çalışan ailesinin karşılaştığı bu sarsıcı durumu anlayabilmek de, anlatabilmek de kolay değil.
Nitekim…
Nazan Turgut sonrasını şöyle anlatıyor:
“Bunun üzerine derhal okula gittim. (Aynı zamanda okulun Aile Birliği Başkanıyım.) Konuyla ilgili Müdür Yardımcısı Erkan Tuncer, kızımın başvurusunu gözden kaçırdıklarını söyledi. Hemen Ankara ÖSYM’yi aradılar ama yapılacak bir şey olmadığını öğrendiler.”
Sonrasında…
Hatası ya da ihmali olduğuna inandığı okul yönetiminin yaklaşımını aktarıyor:
“Bana da ‘Üzülmeyin, bunda da bir hayır vardır, seneye girer’ dediler.”
Devamı şöyle:
“Okuldan çıkıp Kamu-Sen’e gittim ve avukatlarıyla görüştüm. Avukat, okuldan ‘kendi hataları olduğunu gösterir’ bir yazı almamı istedi. Ancak, okulun bunu vermeye yanaşmayacağını düşünerek böyle bir girişimde bulunmadım.”
Bu hata ya da ihmalin başka sonuçları da var. Anne Turgut sonu da dile getiriyor:
“Cumartesi yapılan LYS’ye farklı şekilde de olsa girmesini sağlamak için, Çarşamba günü İl Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kuruluna giderek, soruşturma yapılması için dilekçe verdim. Ancak bürokrasinin en az iki ay sürdüğünü öğrendim. Dolayısıyla sadece bu hafta değil, önümüzdeki hafta yapılacak sınava da giremeyeceği kesinleşmiş oldu.”
Sitemi var:
“Bu arada okul müdürü ve ilgili müdür yardımcısı telefonlarıma cevap vermedikleri için, son çare olarak basından destek almak istedim.”
Olay gerçekten de üzücü ve sarsıcı.
Öğrencinin yıkılmışlığı kadar, onu bir yıl boyunca bu sınava hazırlayan ailesinin karşı karşıya kaldığı durumu ve uğradığı ekonomik kaybı da göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Onu da…
Gizem Turgut’un annesi Nazan Turgut çok açık bir şekilde gözler önüne seriyor:
“Bu yaşadıklarımın dışında; ben kızını yalnız büyüten, varını-yoğunu onun geleceğine harcayan, kendi başına ayakta kalmaya çalışan bir kadınım. Özellikle son bir yıldır dershane masrafı ve günlük harcamaların dışında, karda-kışta gece yarılarına kadar kızımın gösterdiği çabalar da boşa gitmiş oldu.”
Devamı da var:
“Ayrıca kızımın seneye sınava girecek olması, onun psikolojik olarak çökmesine neden oldu. Hem bir yıl daha dershane ve diğer giderler, hem de çocuğumun hayata bir yıl daha geç atılacak olması nedeniyle büyük bir maddi kayıp yaşayacağımız da ortada. Bu durum kızım için de benim için de büyük bir kayıp.”
Kararını da satırlarında paylaşmış:
“Şu anda hiçbir çıkış yolu bulunamadığı için, maddi-manevi tazminat davası açacağım.”
Böyle bir durumda insan söyleyecek söz bulamıyor.
Okul yönetimi elbette kasten böyle bir şey yapmadı. Ama çocuklarımızın istikballerini hazırlayan öğretmenler ve idareciler bazen onların geleceklerini karartan, ailelerinin bütün hesaplarını alt-üst eden hatalar yapabiliyorlar.
Bize de…
Başka çocukların kaderleriyle oynanmaması için okul yönetimlerini daha dikkatli olmaya davet etmek düşüyor.
Gizem Turgut ve annesi Nazan Turgut’un durumuna gerçekten üzüldük.
Umarız bu hatalar tekrarlanmaz.