AK Parti’de eski bütünlük kalmadı, “dalgalı ilişkiler” süreci başladı

Siyasetin doğasında var… İktidar partilerinde bir süre herkesi kıskandıran bir bütünlük havasıyla işler gider. Herkesin kendi yolunu açma isteğine karşın, parti içi ilişkilerde karşılıklı saygı hiç ihmal edilmez.
Sonrasında…
Özellikle de iktidar süresi uzadığında, bazen kendi gücünü geliştirme arzusu, bazen de iktidardaki yıpranmışlığın getirdiği gerginlikler ortaya çıkar.
Bu noktadan baktığımızda…
Son dönemin en güçlü iktidarı olarak 8 yıldır hükümette olan Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki parti içi ilişkilerin de böyle yürüdüğünü ve dışarıdan bakan diğer partileri kıskandıracak bir bütünlük sergilendiğini görüyoruz.
Nitekim…
Faruk Çelik’i önder olarak kabul eden AK Parti’nin hem Bursa milletvekilleri, hem Bursa teşkilatları ilk dönemi çok uyumlu geçirdiler.
Zaman zaman aykırı ses çıksa bile, parti içinde öylesine iyi bir kamuflaj yapıldı ki, aykırı sesler dışarıdan pek duyulmadı. Duyulsa da pek etki yapmadı.
Kuşku yok ki bunda, teşkilatların ve teşkilatları çevreleyen halkaların Çelik’in Bursa’daki liderliğini kabullenmeleri çok etkiliydi.
Ne var ki…
Bu büyülü ortam 22 Temmuz 2007 seçimleri sonrası bozuldu.
Çünkü…
İlk dönem ufak tefek gönülsüzlükler olmasına karşın karşıdan bütünlük gösteren milletvekilleri tablosu yeni süreçte çatladı. Takım oyunu yerine bireysel oyun istekleri öne çıktı.
Öyle olunca…
İlk dönem Çelik’in çevresinde milletvekillerinin tamamı görüntü verirken, 2007 sonrası Çelik’in yanında görüntü veren milletvekili sayısı azaldı.
O çatlama…
İlk olarak yerel seçimler sırasında kendini gösterdi ve Bursa için karar tam bir bütünlük sağlanamadığı için çok zor alındı.
Ardından…
Geçen yıl yapılan il kongresi zaman zaman kuliste hesaplaşmaya dönüştü.
Daha açık söylemek gerekirse…
İl kongresinde aday isimler üzerinden yapılan spekülasyon ve kulis çalışmaları aslında Faruk Çelik’in liderliğini sorgulamaya ve sonrasında da İl’de yeni güç merkezi oluşturup mevcut yapıyı değiştirmeye yönelikti.
Gerçi…
Bu süreci Çelik bir ara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la da karşı karşıya gelmek pahasına atlattı ama 2007 genel seçimleri sonrası milletvekilleri arasında su yüzüne çıkan gruplaşma, Mayıs 2009’daki AK Parti İl kongresinde parti içi mücadelenin en şiddetlisine tanık oldu.
Bir anlamda…
AK Parti döneminde Çelik ilk kez açık hedef haline geldi ve çok ciddi dalgalarla boğuşmak zorunda kaldı.
Bu süreçte…
Başından bu yana Bursa’nın siyasi otoritesi olması noktasında Çelik’in çevresinde koruyucu tahkimat yapanların zaman içinde kendi pozisyonlarından uzaklaşmaları da etkili oldu.
Kim bilir…
Belki de Çelik’in zayıflamasına yönelik siyasi projeler bile devreye girmiş olabilir.
Bununla birlikte…
Kongrenin izlerinin halen silinemediği de çok açık bir şekilde görülüyor.
Çünkü…
Aday olmadığı kongrede sabaha karşı yatağından kaldırılıp görevlendirilen ve salondan da AK Parti Bursa İl Başkanı seçilmiş olarak çıkan Nagip Vardar’ın bir yıldır her Merkez Yönetim Kurulu toplantısında görevden alınmasını bekleyen bir yapı oluştu.
O beklentiler hiç de hak etmediği halde Vardar’ı yıpratıyor, hatta kendi yönetimi içinde zaman zaman sorun yaşamasına neden oluyor.
O neden de belli:
Milletvekilleri arasında başlayan genel bir ayrışma, doğal olarak Bursa’daki kadroları da etkiliyor.
Tüm bunlar olurken, hiçbir sorun yokmuş görüntüsüne karşın Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin dışında Vardar’a kimsenin el uzatmaması da dikkat çekici bir durum.
Dahası…
Bugünkü izlenimler, şu günlerde Devlet Bakanı Faruk Çelik-Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe-İl Başkanı Nagip Vardar üçgeninde dalgalı ilişkiler süreci yaşandığını gösteriyor.
Kulislerde…
Altepe ve Vardar’ın geçen pazar Yıldırım’daki bir kafede saatlerce Çelik’i beklemeleri konuşuluyor ve bu da dalgalı ilişkiler dönemine örnek kabul ediliyor.
Yine bu süreçte, Altepe’ye yönelemeyen kimi siyasi hamlelerin yönlendiricileri tarafından Başdanışmanı Semih Pala’yi hedef alması ise, “Pala üzerinden Altepe’ye mesaj” olarak algılanıyor.
Aslında…
Bunlar da siyasetin doğasında var. Hele iktidar süresi uzayan siyasi partilerde yolların ayrılması ya da yeni yol arkadaşlıklarının kurulması gayet doğal.
Yine…
Yol arkadaşlıklarında zaman zaman tartışmalar yaşanması ve gönül kırılmaları olması da son derece doğal.
Ne var ki…
Yerel seçimlerin bir yıl sonrasında böyle bir tablonun ortaya çıkmasını erken, yeni bir genel seçime en fazla bir yıl kıla böyle bir görüntü oluşmasını ise ilginç bulanlar var.
Eski bütünlüğün yeniden kurulması ise görüntüde sağlansa bile çok zor.