Siyasette bir ilk… Merkez Sağ Hareketi gençleri Cindoruk’a siyaset anayasası gibi Kırklı Takrir sundu

Zincirbozan’dan gelip önce başbakanlığa, sonra da cumhurbaşkanlığına yükselen Süleyman Demirel, 1991 seçimleri öncesinde kendisine ve Doğru yol Partisi’ne iktidar yolunun nasıl açıldığını anlatırken, Ankara’da Akay Caddesi üzerindeki DYP Genel Merkezi’ne ve binada Genel İdare Kurulu toplantılarının yapıldığı bodrum katına ayrı önem verir ve bunu konuşmalarında hep vurgular:
“Mahzenden iktidar çıkardık.”
İşte…
Hapisten iktidara giden yolda mahzenden iktidara yürüyen DYP’nin Demokrat Parti’ye dönüşen bugününde, aynı mahzende bugün Türkiye’deki siyasi hareketler açısından çok önemli bir ilk yaşandı.
Bir anlamda…
Demirel’in iktidar çıkardığı mahzende, bugün Merkez Sağ Hareketi’nin, Anadolu’nun değişik köşelerinden gelmiş 40 il temsilcisi, altında 40 imza olan “Kırklı Takrir” vererek demokrasiye yol açacak, özellikle de DP’nin geleceğine ışık tutacak bir projeyi ortaya koydular.
Kırklı Takrir esprisi şu:
1946 yılında Celal Bayar ve Adnan Menderes öncülüğünde Cumhuriyet Halk Partisi’ne Dörtlü Takrir verilerek Demokrat Parti’nin kuruluşu açıklanmıştı.
Bugün de…
Merkez Sağ Hareketi’nin gençleri, 64 yıl sonra Kırklı Takrir vererek Demokrat Parti’nin önündeki siyasi yola resmen projektör tutarak geleceği aydınlattılar.
Daha açık söylemek gerekirse…
Burak Küntay liderliğindeki Merkez Sağ Hareketi’nin 40 il temsilcisi, imzaladıkları Demokrat Parti İçin Acil Eylem Planı başlıklı siyaset projesini bizzat DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’a verdiler.
Bu buluşmada…
Bursa’dan da tanıdığımız genç siyasetçiler vardı.
Örneğin…
Merkez Sağ hareketi İcra Kurulu Başkanı olan ve Ayhan Barışıcı başkanlığındaki DP İl Yönetim Kurulu’nda görev alan Tamer Çolakoğlu ziyaretin etkin isimlerinden biriydi.
Ayrıca…
Merkez Sağ Hareketi Bursa Temsilcisi ve aynı zamanda DP Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Cüneyt Ok ile Barışıcı yönetiminde yer alan Uğur Şahan ve Süleyman Soylu döneminde DP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığı görevi üstlenen Burak Edin de bugünkü önemli toplantıda yer aldı.
Buluşmada…
Cindoruk, ağırladığı gençlere büyük bir olgunlukla yaklaştı ve çalışmalarından dolayı da teşekkür etti.
Ardından…
Altında Merkez Sağ Hareketi temsilcilerine ait 40 imza bulunan ve o nedenle de “Kırklı Takrir” adı verilen Demokrat Parti İçin Acil Eylem Planı’nı, hareketin Çalışma Grupları Genel Koordinatörü Şehnaz Kart okudu.
Aslında…
Şehnaz Kart’ın okuduğu 16 madde bir takrirden öteye, resmen siyasetin anayasası özelliği taşıyordu.
İşte o her biri diğerinden daha önemli olan, siyasetin anayasası olabilecek özellik taşıyan maddeler:
Bir…
“Demokrat Parti, Türk siyasi yelpazesinin neresinde olduğunu halka, ama daha önce teşkilatlarına açık, net, direkt şekilde söylemelidir. Teşkilatlarda Demokrat Parti’nin Merkez Sağ vizyonundan çıktığı ve ivmesinin sola doğru kaydığı  inancı hakimdir. Acil suretle Demokrat Parti merkezin sağındaki yerini sadece söylemle değil politika ve görüşleriyle almalıdır.”
İki…
“Dünyada, bölgede ve Türkiye’de birçok partide, siyasette ve kurumlarda gençleşme, yenilenme rüzgarı eserken Demokrat Parti yaşlı ve hantal bir imaj çizmektedir. Siyasette tecrübenin önemine inanmaktayız. Ancak partinin felsefesinin ve teşkilat yapısının hem bugünü hem de geleceği yakalayabilmesi için Demokrat Parti’de hızlı bir gençleşme operasyonu şarttır. Bu gençleşme süreci, sadece nüfus kağıdındaki doğum hanesine göre değil, partiye hiç emeği geçmemiş isimleri sadece kamuoyunda popüler oldukları için de değil; partinin belde, ilçe, il, kadın ve gençlik kollarından yetişmiş Merkez Sağ felsefesine inanan ve bu partiye emek vermiş gençlere fırsat ve imkan verilerek gerçekleşmelidir.”
Üç…
“Her yeni seçilen yönetimin sil baştan Türkiye’deki il, ilçe ve belde teşkilatlarını, gençlik ve kadın kollarını değiştirmesi, partide büyük kırılmalara, kopmalara, küçülmelere ve devamlılık sıkıntısına sebep olmuştur. Bu partinin seçilen genel başkanların değil, bütün teşkilatın partisi olduğu hatırlatılmalı, sadece bir sonraki kongreyi kazanmak ve genel başkanlığı garantilemek için “küçük olsun benim olsun” zihniyetiyle teşkilatların görevden alınmalarına son verilmelidir.”
Dört…
“1946 yılında 46 döneminin sorunları tespit edilmiş, o günkü kadrolar o sorunlara çözüm üretmiştir. 60’larda 60 döneminin sorunları tespit edilmiş, o günkü kadrolar o sorunlara çözüm üretmiştir. 80’lerde de 80 döneminin sorunları tespit edilmiş, o günkü kadrolar o sorunlara çözüm üretmiştir. 90’lardan sonra ise halkın sorunları günümüze kadar doğru kadrolarla analiz edilememiştir ve oy itibariyle DP’yi oluşturan partilerin geldiği oy oranı ortadadır. Artık 46’nın, 60’ların, 80’lerin mirasına sığınarak siyaset yapma devri sona ermelidir. Ve o günün politikalarının mirasını yemek bırakılmalıdır. Bugünün sorunları doğru tahlil ve tespit edilmeli, sadece konuşan değil, gören ve üreten kadrolarla yeni Demokrat Parti kadrosu ve felsefesi oluşturulmalıdır.”
Beş…
“1980 önce partinin en temel teşkilat unsuru olan gençlik kolları 80’den sonra üretemez ve çalışamaz bir hale gelmiştir. İl, ilçe ve genel merkez yönetiminin direktifleri dışında hareket edemez bir yapı oluşmuştur. Her gelen yönetim bir evvelki yönetimin gençlik kollarını tasfiye etmiş ve tırpanlamıştır. Demokrat Parti’nin bugünü ve yarını olan gençlik teşkilatının bu siyasi komplekslerden kurtulabilmesi için kendi kongreleriyle seçilen özerk bir yapıya kavuşması şarttır. Gençlik kolları ilçe başkanı ilçe yönetiminin, il başkanı il yönetiminin, Genel Başkanı ise Genel İdare Kurulu’nun ve Başkanlık Divanı’nın tabii oy kullanan üyesi olmak zorundadır.”
Altı…
“Daha önce de birçok seçimde şahit olduğumuz gibi, gençlik teşkilatının genel seçimler ve yerel seçimlerde seçilebilecek yerlerden aday gösterilme oranı hiçe yakındır. Genel seçimlerde ve yerel seçimlerde gençlik kolları il, ilçe ve genel merkez teşkilatından gelen adaylara en az yüzde 25’lik bir kota uygulanmalı, ve bu kota seçilebilecekleri yerlerden olmalıdır.”
Yedi…
“Türkiye’nin ilk ve tek kadın başbakanını çıkarmış bir ekol olarak partinin üst yönetimlerinde genel başkan yardımcılarında, il ve ilçe başkanlarında kadın sayısı yok denecek kadar azdır. Türkiye’nin gelişimine yön vermeyi hedefleyen bir Demokrat Parti öncelikle kendi yöneticilerinin ciddi bir kısmını kadınlardan oluşturmak zorundadır. Kadınların ‘vitrinde dursun’ ya da ‘şeklen bulunsun’ diye yönetimlere alınmasının yerine Türk siyasetine yapacakları büyük katkıların değerlendirilmesi, bunun için yönetim kadrolarına alınmaları lazımdır.”
Sekiz…
“Demokrat Parti Türk halkının her dönem sesi olmuştur. Hiçbir zaman halkın manevi ve milli değerlerinin karşısında olmamıştır. Demokrat Parti’yi Demokrat Parti yapan en önemli özelliği olan bu anlayışın bu dışına çıkıldığı görülüyor. Bu vesileyle Demokrat Parti acil suretle fikir, söylem ve programlarını halkın milli ve manevi duygularıyla çatışmayacak şekilde yenilemelidir.”
Dokuz…
“Son 20 senedir Demokrat Parti kendini yenilemeden, fikirlerini zaman uydurmadan, teşkilatını gençleştirmeden sadece genel başkan değiştirerek başarıyı yakalamayı hedeflemiştir. Kısa vadeli çözümler ve günü kurtarma çabalarının ötesinde uzun vadeli ve öngörülü değişiklikler yapılmalı, genel başkan değişikliğiyle değil zihniyet değişikliğiyle yeni bir yol çizilmelidir.”
On…
“Bir partinin adının demokrat olması demokrasiyi savunduğu anlamına gelmez. Tarih boyunca demokrasiyi savunmuş ve bu öncelikle siyaset yapan bir parti, öncelikle kendi yönetiminde demokrat olmalıdır. Demokrat Parti öncelikle parti içi demokrasiyi sindirmeli ve halkın önüne bu bilinçle çıkmalıdır.”
Onbir…
“Aday belirleme sürecinde üye sistemi ve delege sistemi yenilendikten sonra adaylar mutlaka önseçimle belirlenmelidir. Genel merkeze verilecek %5’lik kota dışında aday listeleri hiçbir şekilde genel merkezden belirlenmemelidir. Aksi halde, adayların ve teşkilatların halktan kopması kaçınılmazdır.”
Oniki…
“Demokrat Parti geçmişte yaptığı icraatlara ve başarılara sığınmayıp halkın önüne yaptıklarıyla değil yapacaklarıyla çıkmalıdır.”
Onüç…
“Parti yönetiminde elbette maddi güç önemlidir. Ancak parti organlarının yöneticilikleri sadece bazı kimselere maddi kuvvetleri nedeniyle verilirse; bu, partide çatlak, ayrışma ve maddiyata dayalı bir hiyerarşi yaratır. Acil suretle cüzdanından çok zihni ve gönlü dolu olanlarla siyaset yapılmalıdır.”
Ondört…
“Demokrat Parti’de bugün büyük bir birleşme sancısı görülmektedir. Bu sancının birleşmiş olan iki partinin, delege, yönetici pozisyonları, mal mülk hesapları ve genel başkanlık koltuğu üzerinden olduğunu görmek mümkündür. Birleşmenin tavanda değil tabanda da olabilmesinin tek yolu tüm teşkilatların belirlenecek tek ideoloji tek hedef tek söylem üzerine bina edilmesiyle sağlanacaktır.”
Onbeş…
“Teknoloji dünyası ve devrinde yaşamamıza rağmen Demokrat Parti’nin üye kayıtlarından bilgi toplamasına kadar teknoloji ve bilişimin sağlandığı avantajdan yoksun olduğu görülmektedir. Parti içi ve dışı politikada bilişim ve teknoloji, partinin birincil önceliği olmalıdır ve parti, geleceğini bunun üzerine tesis etmelidir.”
Onaltı…
“Demokrat Parti’nin il, ilçe, belde ve genel merkez teşkilatlarına bir vatandaşın ‘Size neden oy vermeliyim?’ diye sorduğunda, verilecek cevap genel başkandan ilçe yöneticisine kadar aynı formatta olmalıdır. Bu vesileyle acil olarak Demokrat Parti’nin dış politika, ekonomi, sosyal politikalar, hukuk, milli eğitim, enerji, sağlık ve çevre politikalarında önceliklerini belirleyip projelerini üretip herkesin anlayabileceği bir dilde kadrolarını yazılı ve görsel done vermek suretiyle eğitmelidir.”
••••••••••
Okunan ve adına “Kırklı Takrir” adı verilen acil eylem planını DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk büyük bir olgunlukla dinledi.
Sonra da…
Hazırlayanlara teşekkür ederek “Burası demokrasi evidir” dedi. Maddelerle ilgili kendi görüşlerini de dile getirdi.
Daha sonra…
Merkez Sağ Hareketi’nin lideri olan ve bir dönem de DYP Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak görev yapan Burak Küntay söz aldı. Onun da konuşmasında yaptığı vurgular önemliydi.
Örneğin…
“Yıllardır partiye dışarıdan transfer yapılıyor. CHP, MHP, SP gibi pantilerde örgütçülük zihniyeti varken biz ise örgütleri küstürüp dışarı kaçırıyoruz” dedi ve ekledi:
“Gençlik teşkilatından yetişen kimseyi parti üst kademelerinde göremiyoruz. İnşallah bu kongrede mevcut Gençlik Kolları Genel Başkanı’nı Genel İdare Kurulu Üyesi ve hatta Genel Başkan Yardımcısı olarak görürüz.”
İlginç, ama gençlerin siyaset ilişkisini ortaya koyan önemli bir gözlemini aktardı:
“Çünkü, teşkilat dışından getirilmiş, süslenmiş kişilerin ya halen başka partilere gittiğini, ya davadan bunaldığını, ya da kısa zamanda genel başkan adayı oldğunu görüyoruz. Felsefeyi, partiyi bilmeden davanın dışına çıkıyorlar.”
Konuşmaların ardından Cindoruk’a çok sıcak bir ortamda Mierkez Sağ hareketi rozeti takıldı. Cindoruk daha sonra gençleri “verdiklerni demokrasi mücadelesinden dolayı” kutlayarak uğurladı.
••••••••••
Görüşme sonrası…
Bu önemli buluşmaya katılan Bursalı isimlerden Merkez Sağ Hareketi İcra Kurulu Başkanı Tamer Çolakoğlu ile konuştuk.
Öncelikle…
Verdikleri “Kırklı Takriri” siyaset adına önemli bir cesaret örneği olarak tanımladı ve  yaptıkları ziyareti şöyle tanımladı:
“Şu ana kadar ne savunduğu ve ne söylediği belli olmayan kadrolarla baş başaydık. Ama ilk defa ‘yeter’ deyip gidişata ve mevcut Demokrat Parti düzenine hayır diyen, bunu da kapalı kapılar ardında değil, bizzat Genel Merkez’de ve Genel Başkan’ın önünde yapan bir kadro olarak Ankara’daydık.”
Bakışı net:
“Demokrat Parti eğer Türkiye’de hak ettiği noktaya gelmek istiyorsa, bunun ciddi bir kan değişimiyle olması gerektiğine inanıyoruz. Bu değişimin de lafla değil, üreterek olacağına inanıyoruz.”
Şu noktanın altını özenle çizdi:
“Bazı şeyler ‘delege yaplmam, görev alamam’ kaygılarıyla yapıldığı için parti bu durumda. Bağıra bağıra, çağıra çağıra, hiç kimseden ve hiçbir şeyden korkmadan partiye sahip çıkma zamanıdır. Sonu ne olursa olsun inandığın doğrultuya partiyi çekme zamanıdır. Ve Demokrat Parti’nin içinde bulunduğu bu normal olmayan şartlarla mücadele de ancak alışılmamış yöntemlerle olabilir.”
Şu noktada hem iddialı, hem de umutlu:
“26 Mayıs 2010’da Genel Merkez’de yaptığımız bu çıkış ve verdiğimiz Kırklı Takrir göreceksiniz ki 3 sene, 5 sene,10 sene, zamanı hiç önemli değil, ama yıllar sonra Demokrat Parti ve Türkiye tarihinde dönüm noktası olacak. 1946’da Dörtlü Takrir’le başlayan demokrasi ateşi 64 sene sonra Kırklı Takrirle ikinci kez alevlendi.”
Bu noktada…
Çok özel bir vurgu yaptı:
“Bu ateşi yakma cesaretinde bulunan değerli liderimiz, Bursa’nın değerli evladı Sayın Burak Küntay’a da bir Bursalı olarak tekrar saygılarımı, şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, Sayın Cindoruk’u da olgunluğundan dolayı tebrik etmek istiyorum. Çtnkü her genel başkan bu kadar eleştiriyi kolay kolay dinlemez ve saygı göstermez.”