Şampiyonluk gecesi Altıparmak yürüyüşü akıllardan çıkmıyor… Stadyum başka yere yapıldığında ne olacak?

Tarih 16 Mayıs 2010… O harika geceyi ve muhteşem görüntü kimsenin gözünün önünden gitmiyor, kimsenin aklından çıkmıyor. Bursa’da yaşayan insanlar o geceyi hâlâ tüm mutluluğuyla yaşıyorlar.
Bursaspor’un ligde şampiyonluğa ulaşan beşinci takım olarak tarihe geçtiği o gece, Atatürk Stadı’nda maçı izleyen ya da izlemeyen onbinlerce insan yollara döküldü.
Her yer yeşil-beyaz renkteydi. Herkes yeşil-beyaz giymişti. Yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk herkes Bursaspor forması giymişti.
Özellikle…
Stadyum çıkışı, Altıparmak’tan Heykel’e kadar muhteşem bir yürüyüş konvoyu oluştu.
O gece…
Akıllardan çıkmayan ve sanki tüm Bursa oradan geçiyormuş hissi veren o muhteşem yürüyüşü Çatalfırın’daki viyadüğün üzerinden izlerken şunu düşündük:
Atatürk Stadyumu’nun kent merkezinde olması seyircinin toplanması ve dağılması bakımından çok önemli.
Hele…
Böyle coşkulu ortamlarda stadyumdaki mutluluk kente yansıyor ve başarılar kentle bütünleşiyor.
Eğer…
Stat merkezden uzağa yapılırsa, örneğin velodromun olduğu yere yapılırsa, oradaki başarılar kentle nasıl bütünleşecek?

Aradan 15 gün geçti.
Bursa, şampiyon bir kent olarak hâlâ rüyada.
Ama…
O rüyanın en tatlı yerinde bile akla gelen sorular var.
Görüyoruz ki…
Şampiyonluk gecesi Altıparmak’tan Heykel’e yürüyen onbinleri izlerken viyadüğün tepesinde hissettiklerimiz Bursa’da pek çok kişinin de kafasını kurcalıyor.
İnsanlar şunu söylüyor ve şu soruya cevap arıyorlar:
Bursa’nın elbette daha büyük ve modern yeni bir stadyuma ihtiyacı var. O yeni statta kuşkusuz her şey güzel olacak ama oradaki başarıları kent nasıl hissedecek?
Bu noktada…
Bazıları böyle bir soruya “Sporda önemli olan sahada alınan başarı değil mi?” diyebilirler.
Sportif olarak gerçekten öyle.
Ne var ki…
Bu şampiyonlukta Bursa çok önemli bir fark ortaya koydu. Türkiye’de ilk kez bir kentin futbol takımı ve şampiyonluğu ile bütünleştiği görüldü. Toplumsal açıdan bu çok önemli.
Dahası…
Sporun amacı da zaten bu. Sportif başarılar kitlelerle bütünleştiğinde daha anlamlı oluyor.
Galiba…
Herkes için, hepimiz için sıkıntılı olan da bu.
Evet…
Bursa’ya kesinlikle yeni, modern ve daha büyük bir stat gerekli.
Evet…
Yeni, modern ve daha büyük stadı aynı yerinde yapabilmek için başta Kültürpark, spor salonu ve kapalı yüzme havuzu olmak üzere kentin başka değerlerini ortadan kaldırmak gerekiyor.
Evet…
Yeni, modern ve daha büyük stadı Mihraplı bölgesinde velodromun olduğu yere yapabilmek daha kolay ve yer de daha uygun.
Bunların hepsi kabul.
Ama…
Neler olabileceğini 16 Mayıs’ta gördük:
Atatürk Stadyumu’ndaki muhteşem sportif başarı, maç sonrası Altıparmak’tan Heykel’e yürüyüşte kent bütünleşmesine dönüştü.
Bunda da…
Bursa bir ilki başardı.
Oysa…
Stadyum velodromun olduğu Mihraplı bölgesine yapılırsa oradaki coşku kentin sokaklarına, caddelerine yansımayacak.
Öyle ki…
Maça gidişteki ve maçtan çıkıştaki seyirci hareketleri nedeniyle Altıparmak Caddesi’nde yaşanan renkli görüntüler, hareket ve canlılık en fazla Bursaray istasyonunda görülebilecek.
Stadyumun coşkusunu; Bursaspor’un başarısını Bursa göremeyecek, bilemeyecek, hissedemeyecek.
Gerçi…
Yeni, modern ve daha büyük bir stadyuma sahip olacağız ama kitlelerin coşkusunu ve ruhunu Atatürk Stadı’nda bırakacağız.
••••••••••
O nedenle…
Bir yanımız velodromun olduğu Mihraplı bölgesini ‘en ideal yer’ olarak görürken, diğer yanımız da Atatürk Stadyumu’ndan vaz geçemiyor.
Çünkü…
Türkiye’de bizim stadyumumuz gibi kentin merkezinde değil.
Üstelik…
Atatürk Stadyumu’nun çok yakınındaki mahallelerde maç sonrası yaşanan kısa süreli kargaşa dışında kent trafiğine çok fazla olumsuz baskısı yok.
En önemlisi…
Atatürk Stadyumu insanların yürüyerek ulaşabildiği, çıkışta da yine yürüyerek evlerine dağılabildiği bir yer.
Böyle bir durum, örneğin karşılaştırmanın yapıldığı Kayseri’de yok. Orada stadyum zaten merkezin uzağındaydı ve şimdi biraz daha dışarı çıktı. O bakımdan Kayseri bizim için örnek olabilecek bir yer değil.
Bugüne kadar…
Türkiye’nin illerinin büyük bölümüne gittik. Gittiğimiz illerin büyük bölümünün stadyumlarında maç izledik. Hiçbiri Bursa ile aynı özelliklere sahip değil.
Yani…
Bursa Atatürk Stadyumu eski olabilir ama konumu itibariyle Türkiye’de tek.
O bakımdan…
Atatürk Stadyumu’nda kapasite arttırmaya yönelik çalışmalar başlamışken, velodromun olduğu Mihraplı’da da inşaat henüz başlamamışken, şu yer konusunu bir kez daha düşünmek galiba doğru olacak.
Hele…
16 Mayıs coşkusunu yaşadıktan sonra, bir kez daha düşünmeyi ve daha teknik çözümler bulmayı hem bizim, hem şu güne kadar konuştuğumuz pek çok kişinin gönlünden geçen olarak paylaşmak istedik.
Denilebilir ki:
“Bursaspor her yıl bu başarıyı elde edebilecek mi ki böyle düşünülüyor?”
İyi güzel de…
Başarılar, kitlelerle bütünleştiğinde sürekli hale geliyor.
Şampiyonluk coşkusunda Bursaspor kentle bütünleşerek çok önemli bir yolu açtı. “Futbol asla yalnızca futbol değildir” mantığının biraz farklı boyutu olsa bile, bu yaklaşıma karşılık “futbol başarısı yalnızca sahada yaşanılmaz” mantığını eklemek ve konuya spor sosyolojisi açısından bakmak da hatalı bir sonuç olmaz.
Sonuç olarak söylemek istediğimiz şu:
Yeni stadyum arayışını yalnızca tribünler açısından düşünmemek, sportif başarıyı kentle bütünleştiren bir yolun çıkış noktası görmek gerekiyor.
Konuya bir de bu gözlükle bakalım.