Kongre öncesi DP GİK Üyesi Efe’den mesaj: İki partinin bütünleşmesini sağlayan yönetimin arkasında oluruz

Demokrat Parti’de mahkeme kararıyla cumartesi günü Buttim’de yapılacak olağanüstü il kongresine gerim sayım devam ediyor. Kongreye iki gün kala çok ilginç gelişmeler oldu.
Bugün…
İlk olarak DP’nin eski Gemlik ilçe başkanlarından Mehmet Hamaloğlu aradı. “Karacabey’den şu an çıktım, Bursa’ya doğru yol alıyorum” diyen Hamaloğlu’nun adaylığı uzun zamandır bekleniyordu. Hatta bu sayfalardan da dile getirmiştik.
Bu ortamda adaylığını şu sözlerle açıkladı:
“İki partinin birleşmesinden doğan sinerjiyi harekete geçirmek için, partimizin tabanının da desteğiyle il başkanlığına adayım.”
Şunun da altını çizdi:
“Kimseyle kavgam yok. Hiziplerle de işim yok. Ben tabanın sesiyim.”
Ardından…
Kulislerde konuşulan bilgilere göre, Mehmet Hamaloğlu daha sonra, Anavatan Partisi’nin son il başkanı olan ve 31 Ekim’de iki partinin birleşmesinden sonra Demokrat Parti İl Başkanvekili olarak Ayhan Barışıcı yönetiminde görev üstlenen Meliha Bağcıoğulları’nı aradı.
Ona da…
Hazırlayacağı listede DP’nin Anavatan’dan gelen kanadının da yer alması için görüşme talebini iletti, hatta yardım istedi.
Aynı süreçte…
Genel Merkez tarafından aday olmasının istendiğini açıklayarak yola çıkan Abdullah Biçen de çalışmaları kapsamında DP’nin Bursalı iki Genel İdare Kurulu Üyesi’nden biri olan Orhan Efe’yi aradı.
O da…
Yani Biçen de telefon görüşmesinde Efe’ye benzer bir öneride bulundu ve “iki partinin temsil edeceği bir yönetim oluşturmak üzere” yardım istedi.
Bu görüşmeler olurken…
Adaylığını ilk açıklayan isim olan ve DP teşkilatlarının çok sevdiği Ersel Oytun da, GİK’in diğer Bursalı üyesi Mümin Ekici ile birlikte Karacabey ve Mustafakemalpaşa teşkilatlarını ziyarete gidiyordu.
••••••••••
İşte…
Böylesine baş döndüren trafiğin ardından Anavatan kökenli DP Genel İdare Kurulu Üyesi Orhan Efe’ye hem partinin bir kanadı olarak yaklaşımlarını, hem de Genel Merkez’in bu gelişmelere bakışını konuştuk.
İlk söylediği şu oldu:
“Bizim kesinlikle şahıslarla ilgili hiçbir sıkıntımız problemimiz olmadı ve olmayacak da.”
Şöyle devam etti:
“Artık iki parti birleştik tek parti olduk. Günahıyla sevabıyla herkes bizim kardeşimiz, herkesin bizim başımızın üstünde yeri var.”
Şuna işaret etti:
“Yaşamda olduğu siyasette de her an birtakım yanlış davranışlar olabilir. Bu siyasetin doğası gereğidir. Önemli olan bunları hoşgörüyle, huzur içinde, parti içinde çözebilmektir.”
Üzerinde durdukları noktayı açıkladı:
“Önümüzdeki il kongresinde genel merkez olarak tavrımız şu: 31 Ekim bütünleşme kongresi ve onun öncesinde imzalanan bütünleşme protokolü çerçevesine uygun, hakkaniyet ölçüleri içinde yönetimlerin oluşması durumunda kongreden çıkacak böyle bir yapının arkasında dururuz.”
Bir de uyarı yaptı:
“Ancak her iki partinin hakkaniyet ölçüleri çerçevesinde biraz önceki kurallar çerçevesinde oluşmaması durumunda bu durumu Genel Merkez olarak gözden geçireceğiz.”
Şu sözleri de çok önemli:
“Sayın Mehmet Hamaloğlu’ndan ve Sayın Abdullah Biçen’den ortak çalışmayla ilgili teklifler geldi. Bu konuda Sayın Hamaloğlu’nun samimi davranışı gerçekten takdir edilecek boyutta. Ancak biz şu an kesin bir düşünce içerisinde değiliz.”
Şu bilgiyi verdi:
“Dün Genel Başkanımız Sayın Hüsamettin Cindoruk’la 1.5 saat özel görüşmemiz oldu. Bugün de telefon ile gelişmeleri paylaşıyoruz. Gelebilecek bütünleşmeye uygun tekliflerin değerlendirmelerini de genel başkanımızın bilgileri dahilinde Sayın Meliha Bağcıoğulları sürdürüyor.”
Süre de verdi:
“Yarına kadar bir gelişme kaydedilirse bu konuda biz de gereğini yerine getirme çabası içinde olacağız.”
Gerekçesi şu:
“Çünkü, kongreye katılmama eğiliminde olan ilçe sayıları oldukça kayda değer sayıda. Yarına kadar bekleyeceğiz. Yarına kadar gelişme kaydedilirse bizim de genel merkez olarak düşüncemiz bu bütünleşmenin birlik beraberlik içinde gerçekleşmesidir.”
Son sözü yine bir mesaj özelliğinde:
“Böyle tablo çıkarsa yönetimin arkasında duracağız.”