Böylesi görülmedi… DP kongresinde kürsüye her çıkan genel merkezi fırçaladı, delege divan başkanına patladı, alkışlar Çiller için yükseldi

Gazetecilikte 33 yılı geride bıraktık. Bugüne kadar izlediğimiz siyasi parti kongresi sayısı belli değil. Bazı kongrelerde zaman zaman genel merkeze yönelik serzenişler ve sitemler dinledik.
Ama…
Bugüne kadar genel merkezin bu denli tepki gördüğü bir siyasi parti kongresi hiç izlemedik.
Bu çerçevede…
Demokrat Parti’nin mahkeme kararıyla yapılan Olağanüstü Bursa İl Kongresi’ni divan başkanı olarak yönetmek üzere Bursa’ya gönderilen Genel İdare Kurulu Üyesi Nuri Efe’nin düştüğü duruma da üzüldük.
Tablo şu:
Kürsüye her çıkan DP Genel Merkezi’ni eleştirmenin ötesinde açık açık suçladı ve resmen fırçaladı.
Ayrıca…
Salondaki delege, divan başkanının genel merkez politikalarını savunmaya çalışmasına tepki gösterdi ve divan başkanının sözünü kesip konuşturmadı.
Dahası…
Eski genel başkanlardan ve Türkiye’nin ilk kadın başbakanı olan Tansu Çiller adı geçtiğinde salondan inanılmaz bir alkış yükseldi.
Bu da yetmedi…
Kongre salonundaki delegeler ve konuklar, Hüsamettin Cindoruk’un genel başkanlık tavrına ve uygulamalarına tepki olarak uzun uzun Çiller’i alkışlamakla yetinmedi, bir de uzun uzun Çiller için tezahürat yaptı.
Üstelik…
Bütün bunlar, genel merkezin garip uygulamaları nedeniyle teşkilatın karşı karşıya getirildiği süreçte Bursa’ya bir türlü gelemeyen Teşkilat Başkanı Baki Mert’in gözü önünde oldu.
İşte…
Demokrat Parti’nin mahkeme kararıyla yapılan olağanüstü il kongresinin özeti böyle.
••••••••••
Şimdi başa dönelim ve kongre salonu izleniminden başlayalım.
Kamuoyu araştırmaları Demokrat Parti’nin oyunun yüzde 1’ler civarında olduğunu gösteriyor.
Normalde…
İktidar görmüş, ülkeyi yönetmiş ve bir döneme damga vurmuş partilerin bu gibi durumlarda önce tabanını kaybettiğini gösterir.
Gördük ki…
Eskisi gibi Atatürk Spor Salonu’nu dolduramasa bile DP tabanı Buttim Kongre ve Kültür Merkezi’ni yine de doldurdu.
Kuşku yok ki…
Cumartesi gününün öğleden sonrası olması, dışarıdaki güzel havaya rağmen insanların kongre salonuna gelmesinin nedenlerinin başında kongrenin üç adaylı olması ve en önemlisi tabanın genel merkeze tepkisi yatıyordu.
Yalnızca…
Harmancık’ın delegelerinin gelmedikleri görüldü.
Kongrede…
Aralık ayında Füsun Yaşar’ın yerine atanan, ancak bu kongre öncesi gelişmelerinde genel merkez tarafından ortada bırakılan Ayhan Barışıcı yoktu. Son İl Başkanvekili olan Meliha Bağcıoğulları ise bir grup arkadaşıyla birlikte salondaydı.
Buna karşın…
Genel İdare Kurulu’nun Bursalı iki üyesinden Orhan Efe kızının nişanı nedeniyle İstanbul’daydı ama diğer Bursalı GİK Üyesi Mümin Ekici salondaydı.
Eski il başkanlarından İdris Sevinç, Hüseyin Çitfliklioğlu ve Harun Akın yerlerini almışlardı. Kongrenin yapılmasını sağlayan Füsun Yaşar da geldi. Fakat eski milletvekillerinden kimse yoktu. Eski belediye başkanlarından da Erhan Keleşoğlu, Mümin Tüfek ve Kamil Acaroğlu’nu görebildik.
••••••••••
Bununla birlikte…
Bugüne kadar daha çok sol partilerin kongrelerinde gördüğümüz demokratik bir uygulama ilk kez DP kongresinde uygulandı ve isteyen herkese kürsüde söz verildi.
Bu da…
Zaman zaman salondan “Bu kadar konuşma yeter” itirazları yükselse bile, Divan Başkanı olarak kongreyi yöneten GİK Üyesi Nuri Efe sayesinde gerçekleşti.
Bu noktada…
Kongrenin açılışında Efe’nin yaptığı konuşmaya da değinmek gerekiyor.
DP GİK Üyesi Nuri Efe konuşmasından, 1946’daki DP çıkışından, AP’nin güçlü yönetiminden, DYP’nin iktidara yürüyüşünden söz etti.
Sonra da…
“Millet aynı millet. Bursa aynı Bursa. Bursa halkı da aynı Bursa halkı. Düşünce, misyon yine aynı düşünce ve misyon. Hareket yine aynı hareket. Biz bu milletin ta kendisiyiz. Ne değişti de böyle oldu?” diye sordu.
Galiba…
DP için sorun bu.
Çünkü…
Millet Efe’nin dediği gibi aynı millet değil. Bursa da artık aynı Bursa değil. Ama Efe’nin konuşmasından, DP Genel Merkezi’nin her şeyin değiştiğini farkedemediği anlaşılıyor. O nedele sonucun böyle olması son derece doğal.
Sonra…
Çok güzel bir demokratik uygulamayla salona açılan kürsüye önce partiye yıllarını veren Kamuran Yılanlı geldi. Konuşması, görevden almalara karşı Genel Başkan Cindoruk ve yönetimine çağrı özelliği taşıyordu:
“Gelin önce parti içi demokrasiyi biz getirelim, parti tüzüğüne koyalım.”
Ardından…
Partinin eski neferlerinden Turgay Ferahlıer genel merkezden başlamak üzere partinin tüm yönetimlerini eleştiren duygusal bir konuşma yaptı.
Onu…
DYP’nin kurucularından Celal Gül’ün konuşması izledi. Gül konuşmasında genel merkeze doğrudan çattı:
“Ben bugüne kadar çok genel merkez yönetimi gördüm. Ama bugünkü gibi güvensiz, acemi, bu partinin çocuklarını birbirine kırdıran bir genel merkez görmedim.”
Sert sözlerinin ardından, “Seçilenlerin görevden alınmayacağına kim güvence veriyor?” diye sordu. Partinin Bursa’da 400 milyar lira borcu olduğunu anımsatıp bunun altından nasıl kalkılacağını öğrenmek istedi. “Füsun Yaşar’ı kim aldırdı, bizim ne günahımız vardı?” diyerek eleştirilerini yoğunlaştırdı.
Bir başka genel merkez eleştirisi de il başkanlığından genel başkan yardımcılığına kadar yükselen Harun Akın’dan geldi.
Akın, büyük ilgi gören ve salonun hislerine tercüman olan konuşmasına “Bize sözler verildi. Anap’la birleşilecekti. Bu partinin finans sorunu olmayacaktı. Medyada yer bulacaktı. Ne değişti?” diye sorarak başladı ve salonun coşkusunu bir anda patlattı:
“Yüzde 3.5 dediniz Süleyman Soylu’yu gönderdiniz. Yüzde 5.5 dediniz Mehmet Ağar’ı gönderdiniz. Yüzde 9.5 dediniz Türkiye’nin ilk kadın başbakanı Tansu Çiller’i gönderdiniz. Şimdi ne değişti?”
Bu sözler Akın’ın ağzından çıktığında inanılmaz bir alkış koptu ve salon uzun uzun Çiller lehine tezahürat yaptı.
Akın da konuşmasını “Böyle birleşme olur mu? Yılların Anap’ı teşkilatlarını kapattı geldi. Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu’nun, Süleyman Soylu ve Salih Uzun’un yapamadıkları birleşme kendiliğinden oldu ama çok düzensiz bir birleşme yaşandı” diye sürdürdü ve bunun sorumlusunun genel merkez olduğunu söyledi.
Bir çift sözü de Divan Başkanı Nuri Efe’ye geldi:
“Nuri Efe burada, ufak hesapları bırakın diyor. Elbette bırakalım. Ama ufak hesapları yapanlar bu salondaki delegeler değil ki, bu teşkilat yapmıyor ki. Ufak hesapların hepsini genel merkez yaptı. Önce onlar bırakacak.”
Son sözünü şöyle söyledi:
“Bu partiyi dağıtanlar toplayamazlar. Bu partiyi hep burada olanlar toplayacaklar. Bugüne kadar bu parti Osmanlı İmparatorluğu gibi hep evlatlarını boğdu. Artık böyle olmasın.”
Kürsüye, genel merkezden gelen konuklar çıktığında, salonun da ilginç bir şekilde boşaldığını, insanların sigara içmek için bahçeye ya da fuayeye çıktıklarını gördük.
O nedenle…
Teşkilat Başkanı Baki Mert’in yatıştırıcı konuşmasını çok az kişi dinleyebildi.
••••••••••
Konuşmaların ardından, Divan Başkanı Nuri Efe bir şeyler söylemek ve genel merkez politikalarını savurmak istedi.
Ne var ki…
Bu kez de salon patladı ve resmen divan başkanını konuşturmadı.
O anlarda…
DP Genel Merkezi’nin ne kadar aciz durumlara düştüğünü gördük. Divan Başkanı Nuri Efe’nin çaresizliğini, Teşkilat Başkanı Baki Mert de izlemekle yetindi.
İşin ilginç noktalarından biri de şu:
Adayların konuşmaları bölümünde kürsüye ilk gelen isim olan Abdullah Biçen, konuşmalardaki genel merkez eleştirilerine ve salondan yükselen tepkilere cevap verme, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’u savunma gereği duydu.
Bu da…
Tepkili delegelerin laf atmalarına yol açınca, kürsüdeki Biçen’le öfkeli delegeler arasında ilginç bir polemik de yaşandı. O polemik de Biçen’i planladığı konuşmadan uzaklaştırdı.
Yine de…
Konuşmasında bir sonraki il kongresini Atatürk Spor Salonu’nda yapma sözü verdi. Nasıl yapacağını söylemedi ama tüm seçimlerde de önseçim uygulayacağını vaadetti.
Bundan sonraki her seçimde milletvekili ve yerel yönetim adaylarının önseçimle belirlenmesi sözünü başkan adaylarının önseçimle belirleneceği sözünü il başkan adaylarından Mehmet Hamaloğlu da verdi.
Ersel Oytun ise hükümete yönelik eleştirilerle genel siyaset çizgisinde bir konuşma yaptı. Oytun’un heyecanlanması, önündeki metni okumakta zorlanmasına yol açtı.