Akademik Odalardan Bursa manifestosu: Vali’nin kaçak yapıyla mücadele kararlılığını belediyeler gösteremiyor

İlginç bir kentte yaşıyoruz… Yaşadığımız kenti ilginç kılan özelliklerin başında ise hemen her konu ve işte özgün yaklaşımların ortaya çıkması geliyor. Bu da Bursa’yı her konuda farklı bir şehir haline getiriyor.
Örneğin…
Türkiye’nin başta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropolleri hazine arazilerine şahısların el koyup ev yaptığı gecedonku gerçeğiyle savaşırken, bu özellik Bursa’da bir anda gelişen sanayi hamlesine bağlı iç göçün sonucu olarak kaçak yapılaşmaya dönüşüyor.
Başta İnşaat Mühendisleri Odası olmak üzere kentleşme uzmanlarının yaptıkları açıklamalar ortada. Başka bir büyük kentte, hele yakın çevremizde kaçak yapılaşmanın ne olduğu bile bilinmezken Bursa tam bir kaçak yapı cenneti olarak özel durum sergiliyor.
O süreçte…
Yani Bursa’nın kaçak yapılaşmayla tanıştığı süreçte yaşananları anımsıyoruz. Önce yerel yönetimler plan üretemedikleri için kentin gelişiminin gerisinde kaldılar. Plansız yerleri satın alanlar da imar yasalarını hileyle geçtiler.
O hilelerin başında hisseli parsel satışları geliyordu.
90’lı yılların başında, Nilüfer’in kurucu belediye başkanı Ziya Güney’in ve o dönem Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanlığı görevini üstlenen Gürkan Kanbir’in cansiperane çabaları olmasaydı, Bursa hisseli parsel satışını önleyemezdi.
Üstelik…
Kendilerine yönelen tehditlere rağmen icra mahkemelerine müdahale ederek Bursa’yı kurtaracak adımların atılmasını sağladılar.
Onları unutmamak gerekiyor.
Şimdi ise…
Daha değişik bir yöntem seziliyor. Bazı Anadolu kentlerindeki mahkemelerde hukuki sorunlar nedeniyle arazi satışları kişilere paylaştırılarak yapılıyor.
Bu yolla…
Bursa’nın değişik köşelerinde., özellikle de Gürsu çevresindeki ova topraklarında arazi sahibi olanlar var. Onların o bölgede arazi sahibi olmak istemelerinin tek nedeni ise üzerine ev ya da fabrika yapmak.
Oysa…
Sık sık yapılan toplantılar var. Türkiye’de ilk kez elini taşın altına tamamıyla sokan mülki amir olarak kabul ettiğimiz Vali Şahabettin Harput başkanlığındaki o toplantılarda alınan “kaçak inşaata geçit yok” kararları güçlü görüntülerle kamuoyuna yansıyor.
Gelin görün ki…
Bursa’da kaçak yapılaşmanın önüne bir türlü geçilemiyor.
Fakat…
Bu noktada ortada çıkan bir kararlılık iradesi var ki onu çok önemsiyoruz. Akademik Odalar kapsamında İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Necati Şahin, Şehir Plancıları Odası Başkanı Füsun Uyanık, Mimarlar Odası Başkanı Nizamettin Kaya, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ufuk Ay bugün ortak bir basın toplantısı yaptılar ve seslerini herkesin duyup anlayabileceği şekilde yükselttiler.
Aslında…
Yaptıkları açıklama, Bursa’nın geleceğiyle ilgili çok kritik bir manifesto özelliğini taşıyor.
Açıklamayı…
4 Oda Başkanı adına Şehir Plancıları Odası Başkanı Füsun Uyanık okudu. Daha sözün başında şu cümlenin altını çizdik:
“Bugüne kadar yaptığımız bir çok basın açıklamasında, yayınladığımız raporlarda kentimizin konut stokunun yüzde 60’lara varan oranlarda kaçak yapılardan oluştuğunu gündeme getirmemize rağmen, süreç kent yöneticileri tarafından ‘kaçağa geçit yok’ söylemleriyle geçiştirilmekte, lafta var olan söylemler maalesef icraata geçirilememektedir.”
Şu sözün hedefi de çok açık:
“Kent yöneticileri tarafından hızlı nüfus artışı, yaşanan yoğun göç, kentleşme bilinci eksikliği gibi bir çok faktör kaçak yapılaşmanın nedenleri arasında sayılmaktadır. Şüphesiz ki bu faktörler kaçak yapılaşmada etkin rol oynamaktadır. Ancak asıl olan kaçak yapılaşmayla mücadele konusunda söylemin aksine eylemleriyle dik duramayan siyasi irade ve kent yöneticileridir.”
Beklenti şu:
“Biz meslek odaları olarak inanıyoruz ki siyasi irade ve kent yöneticileri dik duruşunu sergilediği takdirde, kentin kaçak yapı sorunu çözülecektir. Ancak kent yöneticileri tarafından yıllardır bu dik duruş maalesef sergilenememiştir.”
Bu noktada…
Besob’un temelini atmaya hazırlandığı sanayi sitesini “yoğun göçü arttıracak yapılaşma” için örnek gösteren açıklamada, meslek odalarını rahatsız eden kaçak yapılaşmanın kent yöneticilerini neden rahatsız etmediği soruluyor.
Sonra da…
Çok önemli bir tespit aktarılıyor:
“Sayın Valimiz yaptığı toplantılar, yayınladığı talimatlar ve gazetelere yansıyan bir çok söyleminde kaçak yapılaşmaya karşı etkin mücadele verilmesi yönünde inisiyatif alırken, başta Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyeleri tarafından bu kararlılık kaçak yapılaşmayla mücadelede sahaya yansıtılmamaktadır.”
Çok önemsediğimiz bu değerlendirmeye örnek olarak da, Büyükşehir bünyesinde kaçakla mücadele amacıyla oluşturulan Yapı Kontrol Şube Müdürlüğü’ne henüz atama yapılmaması gösteriliyor.
Kentin geleceğinin kaçak yapılaşmayla ipotek altına alındığı uyarısını yapan İnşaat Mühendisleri, Şehir Plancıları, Mimarlar, Harita ve Kadastro Mühendisleri ortak açıklamasında, yıkımlarla ilgili olarak da şu gözlem yer alıyor:
“Kamuoyunun gözünü boyamak için tek bir yapı yıkımı yapılırken, yapılan yıkımlarda da yapının taşıyıcı sistemine el sürülmeden, sadece tuğla duvarlar yıkılmakta, kaçak yapılaşma ile mücadele edildiği mesajı ile kamuoyu yanıltılmaktadır.”
Eleştiri şöyle sürüyor:
“Bat-çıklara, Merinos Kongre Merkezi’ne ve bir çok projeye yüzmilyonlar harcayan, stadyumun yapılması için büyük meblağları göze alan kent yöneticileri, iş kaçak yapılarla mücadeleye gelince araç ve personel eksikliğinden şikayet etmekte, gerekli bütçenin olmamasından yakınmaktadırlar. Göstermelik yıkım ihaleleri düzenlenerek sorumluluk atılmaya çalışılmaktadır.”
Bir eleştiri de resmi kurumlara:
“İşin diğer bir boyutu ise resmi kurumlar ve belediyeler tarafından da kaçak yapı yapılmasıdır. Kaçak yapılaşma ile mücadele etmesi gereken kurumlar Bursa Ovası’nın ortasına Samanlı’ya sağlık kompleksini, Yeniceabat’a eğitim kompleksini yapmakta, üst ölçekli plan kararlarına aykırı olarak ovayı yapılaşmaya açmaktadırlar.”
Son söz ise şöyle:
“Kaçak yapılaşmanın bir çok nedeni var. Ama asıl olan siyasi iradenin ve kent yöneticilerinin dik duruş sergileyememesi.”