Modern Nilüfer’i yönetmek Bozbey’in şansı, insanlarla güvene dayalı sıcak diyalog ise en büyük başarısı

Bursa’Büyükşehir statüsüne alan yasa 1987 yılında çıkarıldı. Böylece, eskiden Merkez İlçe olan kent merkezi Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer olarak üçe bölündü.
Dolayısıyla; bu üç yeni merkez ilçenin kuruluş tarihi 1987 oldu.1989 yerel seçimleriyle de bu ilçelerin ilk belediye başkanları ve yönetim kadroları seçildi.
Kurulduğunda…
Daha doğrusu 1989 yerel seçiminde ilk belediye başkanı ve meclis üyeleri seçildiğinde ortada Nilüfer diye adlandırılabilecek bir bölge yoktu.
Eskinin Fethiye, İhsaniye, Karaman ve Beşevler köyleri mahalleye dönüştürülerek Nilüfer İlçesi’ni oluşturdu. Bu süreçte, Ekrem Barışık döneminde toplu konut alanı ilan edilerek kooperatiflere ayrılan Ataevler’de de konut inşaatları başlamıştı.
1989 yılında Ziya Güney bu yeni ilçenin ilk belediye başkanı seçildiğinde, Nilüfer’e herkes “gelecekteki yeni Bursa” gözüyle bakıyordu.
Doğrusu istenirse…
Güney de tüm belediyecilik ve kentleşme bilgisini ortaya koyarak mükemmel bir Nilüfer Belediyesi altyapısı oluşturdu. Planları özenle korudu ve arzulanan Nilüfer’in ortaya çıkması yönünde daha en baştaki uygulayıcı oldu.
O düzeni…
1994 yerel seçiminde Nilüfer Belediye Başkanı seçilen Faruk Baykal da aynen korudu.
Ardından…
1999 yerel seçiminde Mustafa Bozbey göreve geldi. Bozbey daha sonra 2004 ve 2009 yerel seçimlerini de kazanarak üst üste üç dönem seçilen ilk belediye başkanı oldu.
Herkes görüyor ki…
İyi kurulmuş, doğru planlanmış ve planları aynen korunmuş Nilüfer’i bugün Mustafa Bozbey çok başarılı bir şekilde yönetiyor.
Üstelik…
Bunu da Nilüfer’de yaşayanlarla güvene ve sevgiye dayalı sıcak bir diyalog kurarak yapıyor.
Yani…
Modern kent Nilüfer’i yönetmek Mustafa Bozbey’in en büyük şansı. Bu modern kenti güven ve sevgiye dayalı sıcak bir diyalogla yönetmek de en büyük şansı.
Nitekim…
Görevdeki 11, son seçimden bu yana da birinci yıldönümünde Bozbey’i dinlerken, belediyecilikte insan ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük.
Zaten…
Sunuş konuşmasında Bozbey bunu kendisi de söyledi:
“Biz 11 yıl boyunca, gelişme çağındaki bir kent yapılanması içinde değişimi yönettik. Bunu yaparken sadece insanın mutluluğunu hedefledik. Yaşamda insanı mutlu edecek ne varsa hepsini bu kentin dokularına ilmek ilmek işledik.”
Şu söyledikleri de önemli:
“Sadece kentin değil, kentlinin de değişimini yönettik.”
Bu noktada…
Bozbey’in yıldönümü değerlendirmesinde yaptığı bir sorgulama var ki, onu da samimiyetle yapıyor:
“Hem fiziki yapılanma hem nüfus akışı anlamında Nilüfer kadar hızlı büyüyen bir kentte altyapı ihtiyacının olmaması mümkün değil. Bu büyüme hızı içinde her zaman hizmet eksiği olacaktır. Ancak buna rağmen Nilüfer üçüncü kez aynı tercihi yaptı.”
Sonra da…
Yönetim anlayışının temel esasını açık açık söylüyor:
“Seçimden sonraki günlerde bunun sırrı çok sorgulandı. Oysa bunun en temel sebebi; kendimizi doğru etmek, yönetim anlayışımızı, kente ve kentliye bakışımızı doğru anlamak ve Nilüfer’i Nilüferlilerle birlikte yönetmek.”

İşte…
Bu da Mustafa Bozbey’in başarısının sırrı.