Merkez Sağ Hareketi’nden Demokrat Parti’ye “çıkış yolu” reçetesi

Türkiye’de siyasi çizgi olarak bakıldığında merkez sağ siyasetinin gelişim yolu, daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse ana caddesi belli:
Demokrat Parti-Adalet Partisi-Doğru Yol Partisi-Demokrat Parti.
Bu çizgi…
Yıllar içinde iktidar olsa da, muhalefete düşse de merkez sağ siyaseti olarak hep kabul gördü ve yerini de buldu.
Ne var ki…
31 Ekim’deki Anavatan Partisi ile birleşme kurultayında, merkez sağ siyasetini yerinden oynatan bir hedef değişikliği yaşandı.
Bu da…
Yıllarca bu çizgiyi taşıyan seçmen eğilimine karşın, DP’nin kendine merkez parti hedefini seçmesiyle oldu.
Ne var ki…
Yeni hedefe karşın DP arzu ettiği merkezde birleştiren parti olamadı.
İşin kötüsü…
Yıllarca temsil ettiği merkez sağ siyaset kulvarına da geri dönemediği için, DP’nin yeni konumunda arada kalmışlık sıkıntısı ortaya çıktı.
İşte…
Bu durum yeni arayışları ve buna dayalı olarak da yeni tartışmaları gündeme getiriyor.
Örneğin…
Partinin geçmişteki çizgisini ve omurgasını oluşturan yeniden merkez sağ için bir hareket başladı.
Merkez Sağ Hareketi adıyla her geçen gün daha geniş bir alana yayılan bu harekete, Bursalılar’ın yakından tanıdığı bir isim önderlik ediyor:
Burak Küntay.
Halen…
Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde Siyaset Okulu’nu da organize eden Hükümet ve Liderlik Okulu Başkanı olan, yanı sıra Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik OkuluBaşkanı olarak da uluslararası çalışmalara imza atan Burak Küntay ve önderlik ettiği Merkez Sağ Hareketi ile ilgili olarak Vatan gazetesinde Can Ataklı köşesinde bir yazı yayınladı.
Yazısına…
“Adından size çok söz etmiştim. Burak Küntay, rahmetli babası eski AP’li bakanlardan Barlas Küntay’ın siyaset geleneğini sürdürmek niyetinde” diyerek başlayan Ataklı şöyle devam ediyor:
“Burak Küntay, siyaseti DP içinde yapmak istiyor ve buna da hayli hazırlıklı. Nitekim çok genç yaşta olmasına rağmen adı genel başkanlık için bile geçiyor. Şu anda başkan olabilir mi bilemem ama içinde bulunduğu Merkez Sağ Hareketi’nin genç üyeleri adına bazı görüşlerini göndermiş.”
Ardından da…
Merkez Sağ Hareketi ile ilgili olarak Burak Küntay’ın dile getirdiği uyarı ve önerileri sıralıyor:
Bir…
“Birçok kişinin düşündüğünün aksine Demokrat Parti belli bir yaş üzerindeki kimseler tarafından desteklenen bir parti değildir. Ancak Demokrat Parti’nin siyasi yelpazede hak ettiği noktaya gelebilmesi için bazı önemli noktaları doğru kavraması gerekmektedir.”
İki…
“1946’da Demokrat Parti ile başlayan merkez sağ ekolü tarihinde hiçbir zaman marjinal ve radikal bir hareket olmamış, aksine her zaman bir ideoloji, bir vizyon ve bir gelecek projesi üzerine oturmuş bir hareket olmuştur. Maalesef 1990’lardan sonra merkez sağ ekolünün en büyük eksiği vizyon ve hedef koymada yaşanmıştır. En acil konu, merkez sağın ve Demokrat Parti’nin fikrini ve ideolojisini zamanın şartlarına göre yeniden tarif etme gerekliliğidir.”
Üç…
“Nüfusun ekseriyeti 1980 ve üstü doğumludur. Demek ki Türk seçmeni için ‘Biz size elektrik getirdik, su getirdik, zamanında şunu yaptık’ söylemleri artık kâfi gelmemektedir. Dolayısıyla topluma 1940’lardan bahsetmek ve geçmişe saplanmak yerine gençliği heyecanlandıracak bir gelecek vizyonu ortaya konmalıdır.”
Dört…
“Halkın önüne kurtarıcı olarak konulan kadroların, halkı buhrana sokan ve kriz günlerini hatırlatan isimler olmaması gerekmektedir.”
Beş…
“Demokrat Parti bir demokrasi projesidir. Bu demokrasi projesinin her aşamasında halka vaad edilenlerin Türkiye’yi daha da demokratikleştirmek üzere programlanması gerekmektedir. Kuvvetler ayrılığı prensibinin gerçek anlamında işlemesi sağlanmalıdır.”
Altı…
“Demokrat Parti’de yıllardır süre gelen seçilmiş teşkilatların Genel Merkez değiştikçe görevden alınması, ön seçimsiz merkez atamaları, kişilerin fikir ve vizyon sahibi olmadan makam sahibi olmaya başlaması, küçük olsun benim olsun mantığı içerisinde koltukları korumak pahasına partinin büyümesinin önüne set çekilmesi, gençlerin ve kadınların değerlerinin vitrinde tutulmak dışında algılanamaması parti içi demokrasi anlayışını yıllar içerisinde kökten zedelemiştir.”
Bizim gördüğümüz de şu:
Yeni bir hedef için yola çıkan, ancak, bu hedefe ulaşamadığı gibi siyaseten beslendiği alanı da boşaltan Demokrat Parti’de yeniden misyona dönüş yanında, gençlerin ayak sesine de dikkat edip önem vermek gerekiyor.