30 yıl öncesine kadar ders kitaplarımızda tarımsal üretim bakımından dünyanın kendi kendine yeten ender ülkelerinden biri olduğumuz yazardı.
Hatta…
Üretimimizin yanı sıra tarımsal ürün ihraç eden bir ülke olarak kayıtlarda yer alıyorduk.
Fakat…
80’li yılların sonlarından itibaren Türkiye kendi üretiminin yanı sıra tarımsal ürün ithalatına yöneldi. Belli bir yaş grubunun üstünde olanlar anımsayacaklardır, Çikita muz ithalatına başlanması o dönem Türkiye kamuoyunun en önemli tartışma ve mizah konusuydu.
Bugünlere geldiğimizde tabloda bazı farklılıklar oluşmaya başladı.
Özellikle…
Tarımsal ürün ihracatımızda yeni pazarlara karşın ciddi bir daralma, buna karşılık olarak da ithalatta ürün çeşitliliği bakımından alabildiğine genişleme ortaya çıktı.
Ta ki…
Ekonomik krizin Amerika’dan başlayıp tüm dünyayı, dolayısıyla Türkiye’yi de etkisi altına alışına kadar.
İşte…
Cumhuriyet Halk Partisi İl Genel Meclisi Grubu, yaşamsal anlamda çok önemli olan tarımın kriz dönemindeki röntgenini gözler önüne seren bir dosya hazırladı.
Aslında…
Yaklaşık 5 ay kadar önce CHP İl Genel Meclisi Grubu olarak kent gündemindeki konulara yönelik bir toplantı yapılmıştı. Ancak o toplantıda konu sayısının çokluğu nedeniyle karışıklıklar olmuştu.
Bu kez…
Yalnızca tarım konulu dosyanın Krizin Gölgesinde Tarım başlığıyla sunumu yapıldı.
Sunumu da…
CHP İl Genel Meclisi Grubu Sözcüsü Ziraat Yüksek Mühendisi İlhan Demiröz yaptı.
Daha doğrusu…
Demiröz yıllardır Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı olarak yürüttüğü çalışmaların ışığında, tarıma daha yakın faaliyet alanı bulunan İl Genel Meclisi için değerlendirdi.
Açıkça söylemek gerekirse…
Ortaya da inanılmaz derecede güzel ve çok iyi sunulmuş bir Türkiye gerçeği raporu çıktı. CHP İGM Grubu, ilerleyen süreçlerde başka dosyalarla da Bursa kamuoyunun önüne çıkacaklarının müjdesini verdiler.
••••••••••
İşte…
Bugünkü toplantıya, CHP’li İl Genel Meclisi üyelerinin yanı sıra CHP’nin ilçe başkanları ve Büyükşehir Belediye Meclisi Grubu üyeleri de katıldılar.
Ayrıca…
Bu çok önemli sunumda CHP Bursa milletvekilleri olarak Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Kemal Demirel ve Abdullah Özer de hazır bulundular.
İl Başkanı Gürhan Akdoğan ve il yönetim kurulu yürütme kurulu üyeleri, Parti Meclisi Üyesi Ali Nihat Irkörücü, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de bugün Demiröz tarafından yapılan Krizin Gölgesinde Tarım konulu araştırmanın sunumuna katılanlar arasındaydılar.
Sunumda…
Demiröz sözlerine, sel baskını sonrası Karacabey’de ortaya çıkan durumu anımsatarak başladı:
“Karacabey’de 100 bin dönümün üzerinde alan su altında kaldı. Ama hiçbir çalışma yok. Tarım sigortası çıktığını söylüyorlar. Fakat yalnızca o bölgede 600 trilyonun üzerinde zarar var.”
Bu sorunun dere ıslahları ve drenajlarının yapılmamasından kaynaklandığını kaydeden CHP İGM Sözcüsü İlhan Demiröz, ekonomik krize karşı ardı ardına önlem paketleri açıklanmasına karşın tarıma yönelik hiçbir şey yapılmadığını söyledi.
Bu arada…
Krizin tarıma yansımalarını genel bir bakışla şöyle sıraladı:
Bir…
“Tarımsal istihdamdaki düşüş yavaşladı. Çünkü, kriz nedeniyle sanayi ve hizmet sektörlerinde işsiz kalanlar köylerine dönmeye başladılar.”
İki…
“Durgunluk nedeniyle başta Avrupa pazarları olmak üzere ihraç ürünlerine talep azaldı.”
Üç…
“Satın alma gücü zayıflayan tüketici daha ucuz yerli ürüne yöneldiği için ithalat azaldı.”
Bu tablonun…
Tarımı kriz sürecinin en istikrarsız sektörü haline getirdiğini kaydeden Demiröz, yaşanan olumsuzluklara ilk örnek olarak tarım alanlarının 2002 yılına göre, yani Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara geliş sürecine göre yaklaşık 2 bin hektar azalmasını gösterdi.
Sonrasında…
Aynı süreçte, yani 2002’den bu yana mısır, çeltik ve meyve dışında tarımsal ürünlerde artış olmadığını söyledi. Tahıl üretiminin gerilediğini, buğday üretiminin yerinde saydığını, arpa üretiminin 20 yıl önceki rakamın bile gerisine düştüğünü söyledi.
Buna karşılık…
Mısır üretiminin arttığını, ayçiçeği üretiminin 20 yıl önceki durumuna yeni ulaşabildiğini ifade etti.
Çöküş yaşayan ürünler arasında pamuğu gösterdi. 20 yıl önce 250 bin ton olan tütün üretiminin, sigara üretiminin yabancı tekellerin eline geçmesiyle 2009’da 85 bin tona düşürüldüğünü vurguladı.
Yanı sıra…
Şeker pancarı üretiminin son 7 yılda çok ciddi şekilde azaldığını, bu gidişle şeker pancarı yerine GDO’lu mısırlardan üretilen nişasta ve tatlandırıcılara mahkum edildiğimizi anlattı.
Sonrasında…
Hükümetin havza bazlı üretim ve destekleme modeline yönelik ayrıntılı eleştiriler getirdi ve model uygulamasının eksiklerini sıraladı.
Sunumda…
İlhan Demiröz’ün verdiği çarpıcı rakamlar da var.
Örneğin…
Gübre üretimi son bir yılda 2.3 milyon tondan 2 milyon tona inerken, ithalatının 1.5 milyon tondan 2 milyon tona çıktığını; traktör üretiminin yüzde 45 gerilediğini; toplam hayvan varlığının 1.4 milyon baş azaldığını açıkladı.
Doğal olarak…
Hayvan sayısındaki azalma et üretimini de düşürüyor.
Demiröz, çarpıcı karşılaştırma tabloları eşliğinde rakamlarla desteklediği sunumunda, kırsal kesimde yoksulluğun arttığına özel bir vurgu yaptı.
••••••••••
Bütün bunlar…
Ülkenin genel tablosunu oluşturuyor. CHP İGM Sözcüsü İlhan Demiröz sunumunda Bursa için de özel bir sayfa açtı.
Üstelik…
O sayfada da çok çarpıcı tarımsal gerçekler var.
Örneğin…
Bursa tablosuna bakıldığında son 20 yılda buğday ve arpa üretiminde önemli bir değişme olmadığı, mısır üretiminin arttığı, ayçiçeği üretiminin 1980 seviyesinin bile altına indiği, şekerpancarı, kuru soğan ve patates üretiminin 1990 seviyesine göre yarı yarıya gerilediği, tütünün ise bitmek üzere olduğu görülüyor.
Buna karşın…
Meyvede armut, ayva, kiraz ve şeftali üretimi artmış; ceviz, erik ve zeytin üretiminde kayda değer değişim görülmemiş; elma ve üzüm önemli oranda düşmüş, kestane ise bitmek üzere.
İlginç bir tablo da şu:
Bursa’da ıspanak ve taze fasulye dışında tüm sebzelerin üretimini 1990 seviyesinin altına inmiş. Sığır sayısı azalmış, manda onda birine, keçi dörtte birine, koyun yarı yarıya düşmüş.
Fakat…
Tavukçuluk ve arıcılık artmış.
Böyle olunca…
Et üretimi 1980 seviyesinin altına inerken, süt üretiminde önemli bir değişim olmamış ama yumurta ve bal üretiminde yüksek artış görülmüş.
Bursa’da tarıma vurulan darbenin başında ise şehirleşme geliyor. Bunun sonucu 1984 yılında 11 bin 010 hektar olan ova koruma alanı 2008’de 9 bin 250 hektara gerilemiş.
••••••••••
Tarımın tablosu böyle ve ne yazık ki umut verici gözükmeyen bir tablo var önümüzde.
Sunumda…
İGM Sözcüsü İlhan Demiröz’ün ardından bir konuşma yapan CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan, benzer çalışmaların süreceğini açıkladı.
Biz de…
Toplantının yapıldığı Cha Cha Restoran’dan çıkarken şunu düşündük:
Muhalefet iyi ki var.
Nitekim…
CHP muhalefet olmanın görev ve sorumluluğunu yerine getirdi, bünyesindeki teknik adamlardan yararlanarak ortaya mükemmel bir çalışma koydu.
Çalışmaya emeği geçenleri de, Bursa’nın bilgilenmesi için fırsat tanıyıp önlerini açanları da kutluyoruz.
Bir şey daha…
Siyaset yalnızca içe dönük kısır çekişmelerle olmuyor. Ülke için, kent için siyaset üretmenin yolu da bugünkü gibi ciddi ve araştırma isteyen çalışmalardan geçiyor.
CHP İl Başkanı Gürhan Akdoğan ve yönetimi bugün siyasetin olması gereken farklı yüzünü gösterdiler.
Ama…
Gerçekleri ortaya koyup söylemekle yetinmemeliler. Sonuna kadar da takipçisi olmalılar.