İnsana rağmen bir şey yapılamıyor: İşte Marzinc örneği…

Geçen yıl mayıs ayıydı…
Kendini Bursa ve çevresi için çevre koruma hareketlerine adayan, işini gücünü bırakıp çevre fedaisi gibi dere-tepe dolaşan Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği Genel Başkanı Adnan Önürmen masamıza bazı fotoğraflar koydu.
Fotoğraflarda…
Göz alabildiğine uzayıp giden ve üzerindeki yemyeşil örtüsüyle tarım alanları vardı. Önürmen, bu uçsuz bucaksız yeşil örtüyü gösterip şunu söyledi:
“Mustafakemalpaşa’daki bu güzelim tarım alanlarına demir-çelik fabrikalarının baca tozları için geri dönüşüm tesisi kuracaklar, yazık olacak.”
Konuyu Olay gazetesinde bize ayrılan sütunlara dile getirdik. Böylece, Mustafakemalpaşa’daki tarım alanlarına baca tozu dönüşüm tesisi kurulacağı haberi ilk kez Bursa kamuoyuna duyurulmuş oldu.
Sonra…
Aradan zaman geçti, Marzinc olayı şiddetlendi. Hem de öylesine şiddetlendi ki, Mustafakemalpaşa’da tüm çevre örgütlerinin, tüm siyasi partilerin ve tüm sivil toplum örgütlerinin ortak bir platform haline geldiği çevre direnişine dönüştü.
O günlerde…
Marzinc yönetim kurulu Olay gazetesinde ziyaretimize geldi. Oturup konuştuğumuzda, işin boyutlarını da öğrendik.
Bu noktada…
Görüntüdeki tarım alanlarının aslında Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nin genişleme alanı olduğunu, Marzinc’in OSB yönetimine yaptığı başvuru üzerine bu alananın tahsis edildiğini öğrendik.
Buna karşın…
Tesisin insana ve çevreye vereceği zararlar konusunda yörede çık ciddi kaygılar oluştu. Hatta bu kaygılar tepkiye ve eyleme dönüştü.
Marzinc’in yönetim kurulu üyeleri ise “Neden Mustafakemalpaşa?” sorusuna cevap verirken, Çevre Bakanlığı’nın kendilerine bu bölgeyi gösterdiğini söylediler. Ulaşım kolaylıkları nedeniyle de havza olarak tercih ettiklerini eklediler.
Belgeleri gördük. Her şey yasaldı. Dahası, yer tahsisini almaları nedeniyle yaptıkları harcamaları, yatırım için aldıkları tek tek anlattılar. Bacadan zehirli gaz çıkmayacağı konusunda güvence verdiler.
O görüşmede…
Düşüncemizi şu sözlerle vurguladık:
“Günümüzün teknolojileri artık filtresiz bu tür tesisleri çalıştırmıyor. Teknoloji anlamında tesisin zarar vereceğini sanmıyoruz ama yöre insanı çok tedirgin. İnsanlar ilk kez böyle bir konuda bir araya geldiler ve tepkileri eyleme döktüler. Tesis zararlı olmasa bile insana rağmen bir şey yapmak hiç kolay değil.”
O günden bu yana yaşananlara baktığımızda yine aynı şeyi görüyoruz.
Mustafakemalpaşa’da bugüne kadar görülmemiş bir toplum dayanışması ortaya çıktı. Böylesine bir toplum dayanışmasının önünde kimse duramaz. Hiçbir siyasi güç de böyle bir iradeye karşı olamaz.
Nitekim…
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, Marzinc yatırımına yolu açan plan değişikliğini reddetmesi bugün geldiğimiz en önemli nokta olarak karşımıza çıkıyor.
Evet…
Marzinc’in teknolojisi sayesinde çevreye zarar vereceğini sanmıyoruz. Hatta, ülke değerlerinin geri kazanımı konusunda gerekli olduğunu savunanlara da katılıyoruz.
Ama…
Yaşadıklarımız, hiçbir yatırımın insandan daha değerli olmadığını ve insanların duyduğu kaygıyı aşamadığını da hep birlikte bir kez daha gördük.
Marzinc olayı yalnızca Bursa için değil, Türkiye için insan duyarlılığı konusunda çok önemli bir örnek oldu.