Merkezde birleşme tamamlandı ama, umutlar yarım kaldı

Merkezde birleşme tamamlandı ama, umutlar yarım kaldı  2 yıl önce yarım kalan DP-Anavatan birleşmesi dün tamamlandı. DP yönetimine Anavatan’dan gelenler de girdi. Fakat, birleşmeyi topluma yayması beklenen isimler dün DP’ye katılmayınca umutlar yarım kaldı…

Adalet Partisi 12 Eylül 1980 darbesiyle kapatıldığında, gövdesinden iki parti çıktı: Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi.

1983’den sonraki süreçte önce Anavatan Partisi iktidar oldu. 1991’de iktidar bu kez DYP’ye geçti.

Sonrasında ilk kez güçlü kadrolara sahip iki merkez sağ parti bir birlerine rakip ve alternatif oldular.

Fakat…

Bir birleriyle yarışmaları, ikisinin de güç yitirmesine yol açtı ve iki parti de Meclis dışı kaldı.

Birleşme için ilk girişim 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesinde yapıldı ama, neden yarım kaldığını kimse anlayamadı.

Dün…

Yarım kalan o birleşme tamamlandı. Artık Anavatan Partisi yok. Bundan böyle Demokrat Parti yola devam edecek.

DP’nin Genel İdare Kurulu’nda Bursa’dan zaten Mümin Ekici vardı. Birleşmiş partinin GİK’ine Anavatan’dan Orhan Efe de girdi.

Ayrıca…

Yüksek Haysiyet Divanı’na da ANAP Bursa İl Gençlik Kolu Başkanlığı yapan, bir başka deyişle ANAP gençliğinin efsane ismi olan Sefa Gönen girdi.

100 kişiye çıkan yeni GİK’te Anavatan listesinden gelen Mesut Yılmaz, Salih Uzun, Mehmet Ali Bayar, Nesrin Nas, Celal Doğan gibi isimleri görüyoruz.

Bu isimlerden…

Celal Doğan dışında, birleşen partilere katkı olarak dışarıdan gelen başka isim yok.

Oysa…

Süheyl Batum, Yılmaz Büyükerşen, Tayf         un İçli, İstemihan Talay gibi isimlerin de katılmaları bekleniyordu. Batum’un girmeyişinde ilkesel bir durum olduğunu düşünüyoruz. Onun katılmaması da, salona kadar gelen diğer isimleri durdurdu.

Yani…

Sonuç olarak bakıldığında, DP-Anavatan birleşmesi siyasi anlamda tamam. Fakat, bu birleşmeye ilişkin beklenti ve umutlar dün yarım kaldı.

Merkez sağ yeni felsefesini arıyor

Türkiye’de 1946’dan sonraki siyasi süreçte merkez sağ partiler bir-iki istisna dışında hep iktidar oldular. Bu yapı, 1999’dan bu yana iktidardan uzakta.

Peki…

Merkez sağ kaybettiği iktidarı yeniden geri alabilir mi? Ya da, geri alabilmesi için ne yapması gerekiyor?

Öyle ya…

Türkiye artık 1946’nın Türkiye’si değil. 70’lerin, 80’lerin Türkiye’si de yok. Öyleyse, merkez sağın kaybettiği iktidarı geri alabilmesi için ne yapması gerekiyor.

Aslında…

Siyasi olarak bakıldığında, yol belli. İktidar olabilmek için önce merkez sağ partilerin kendilerini halka iyi anlatabilmeleri gerekiyor. Bunun için de güçlü teşkilatlara gereksinimleri var. Güçlü teşkilatların oluşması ise güçlü altyapıya dayanıyor.

Yani…

Mutfakta iyi yemek pişmeli ki bu doğru servis yapılabilsin. Bu da, merkez sağın felsefesini oluşturma anlamında önem taşıyor.

İşte…

Bunu gerçekleştirmek üzere harekete geçen özel bir yapı var. Doğru Yol Partisi, Demokrat Parti ve Anavatan Partisi’nin değişik kademelerinde görev yapmış 100 kadar idealist genç, Burak Küntay önderliğinde bir araya geldiler.

Bu yeni yapı…

“Merkez sağın yeni felsefesi ne olmalı?” arayışıyla başlattıkları hareketin ilk toplantısını Aydın’da yaptı, Sakarya ve Kocaeli’de sürdürdü.

Bugün de…

DP İlçe Başkanı Cüneyt Ok ve Tamer Çolakoğlu’nun ortak organizasyonuyla Mustafakemalpaşa’da toplanıyorlar.

Volkan Hoca’ya göre Abdüllatif Şener’den korkan iktidar partisi, kamuoyu önüne çıkarmamak için her şeyi yapıyor

Türkiye Partisi Kurucalar Kurulu ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Volkan Akyol’la geçen haftasonu konuşuyorduk.

Telefonda…

“Şu an Sivas’tayım. İnanılmaz bir kalabalık Genel Başkanımız Abdüllatif Şener’i karşıladı. Bakalım medya bunu da mı görmeyecek?” dedi.

Biz de “medyanın onu da görmeyeceği” noktasında görüş belirttik. Nitekim ertesi gün konuştuğumuzda Volkan Hoca şaşkındı.

Dün…

Yıldırım İlçe’nin düzenlediği toplantıda bu şaşkınlığını bir kez daha ortaya koyduktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye’nin umudu Abdüllatif Şener Bey. Ama iktidar onu kamuoyunun önüne çıkarmamak için her şeyi yapıyor. Çünkü CHP ve MHP’yi rakip görmüyor, Abdüllatif Bey’den korkuyor.”

Stratejiyi şöyle açıkladı:

“Dün Gemlik’teydim. Bugün Dikkaldırım Pazarı’nda olacağıım. Pazartesi günü de Kapalıçarşı’da kapı kapı gezeceğim. Tek tek herkese Türkiye Partisi ve Abdüllatif Şener’i anlatacağız.”

Giydirilmiş birkaç küçük arabanın yakında sokaklarda dolaşmaya başlayacağını da ekledi.

Bununla birlikte…

Başlamakta olan yeni sürecin iktidar partisinin hayrına olmadığına inanıyor. Söylediği şu:

“Erzak, kömür ve yeşil kart dağıtarak iktidar oldular. Halk acaba bunlara bir kez daha kanar mı? Bakın sağlıkta katkı payı başlıyor. Yani yeşil kartla artık oy alamayacaklar.”

Bir şeye daha dikkat çekti:

“Deli Dumrul vergileri uyguluyorlar. Vergilerine bakın, herkes trafik cezası ödüyor. Herkese ceza kesiyorlar. Böyle devlet yönetilmez.”

Telefon faturalarını da getirmiş. Konuşmanın neredeyse 4-5 katı vergi olduğunu gösterirken, “Deprem vergisi 1999’da çıktı ama, alın yazısı gibi kaldı” dedi.

Gerçi…

Telefon faturalarını “özel iletişim vergisi” adı altında şişiren deprem vergisine siyasiler dahil herkes karşı ama, “en kolay ve en yüksek oranda gelir” görüldüğü için iktidarlar kaldırmıyor.

Yani…

Prof. Dr. Volkan Akyol’un muhalefet olarak söylediği çok doğru. Ama iktidarlar bütçenin belini doğrultan bu tür gelirlerden vazgeçmiyorlar.

Volkan Hoca, yeni üniversite konusunda da tepkili.

Tepkisini de…

“Birincisinin durumu çok iyi? Üstelik iki ilçeyi bir birine düşürdüler” sözleriyle ortaya koydu.

İlyas Kara: Acelemiz yok

Bursa’da örgütlenme için ilk adımı atarken, daha önce hiç tanık olmadığımız bir yöntemi seçen Türkiye Partisi sivil toplum örgütü ziyaretlerinde “Kimi il başkanı görmek istersiniz?” diye sormuştu.

O sürecin sonunda İlyas Kara’nın atanması sürprizdi. Yönetim açıklandığında ise, TP’nin ana ilkesinin teşkilat yapılanmasını “birkaç deneyimli dışında siyasete girmemişlerden oluşturma” olduğu ortaya çıkmıştı.

O süreç devam ediyor.

TP İl Başkanı İlyas Kara da dün Yıldırım İlçe’nin toplantısında, merkezden başlamak üzere teşkilatlanmada yüzde 50’yi geçtiklerini açıkladı.

Şu sözleri yöntemi ortaya koydu:

“Sadece isim belirlemiyoruz. Kişilerle ilgili uzun araştırmalar yapıyoruz. Aynı yolda yürüyebileceğimiz insanlarla hareket etmek istiyoruz. Bu da doğal olarak uzun sürüyor. Ama acelemiz yok.”

Amaç, üzerinden geçilen değil birleştiren köprü

Açıkça söylemek gerekirse, Türkiye Partisi Yıldırım İlçe Başkanı Mahmut Türk dün dört dörtlük bir basın toplantısı organize etti.

Gazetecileri gül vererek karşılayan Türk ve yönetimi, medyanın karşısına çıktığı ilk toplantıda hem heyecanlı hem de coşkulu bir görüntü sergiledi.

Toplantıya…

TP’nin Kurucular Kurulu ve MKYK Üyesi Prof. Dr. Volkan Akyol’un yanı sıra İl Başkanı İlyas Kara, İl Başkan Yardımcısı Funda Basmacı da katıldı. TP Kurucular Kurulu’nun diğer Bursalı üyesi Dr. Şerif Birinç’i ise Türk toplantı için bilgilendirmediğini açıkladı.

“Türkiye Partisi’nin amacı köprü olmak. Ama üzerinden geçilen değil, birleştiren köprü” diyen Türk, 27 kişilik yönetimde daha önce siyaset yapmış yalnızca 2 kişinin bulunduğunu, diğer 25 ismin siyasete ilk kez TP’de girdiğini açıkladı.

TP Yıldırım İlçe yönetiminde 7 de kadın üye yer alıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 01-11-2009