CHP`de ikinci disiplin ve yeni kongre hamlesi

CHP`de ikinci disiplin ve yeni kongre hamlesi CHP İl yönetimi ve yönetim muhalifleri, karşılıklı yeni hamleler yapıyorlar. Yönetim Ahmet Memişoğulları`nı ikinci kez disipline verdi. Muhalifler de olağanüstü Osmangazi kongresi için ikinci kez dava açtı…

Cumhuriyet Halk Partisi İl örgütünde yönetim ve yönetim muhalifi yapı arasında satranç oyununu andıran stratejik ve kritik hamleler yapılıyor.

Yaşanan süreci herkes biliyor…

Osmangazi İlçe’nin seçim öncesi istifa ettirilmesi, istifa edenlerin olağanüstü kongre için imza toplamaları, başvurunun İlçe ve İl tarafından kabul edilmemesi üzerine yargıya gidilmesi, tam da bu aşamada eski ilçe sekreterinin sigortasız çalıştırılması nedeniyle açtığı dava üzerine “partiyi zarara uğratma” gerekçesiyle

Osmangazi’nin eski ilçe başkanları Ahmet Memişoğulları ve Sabit Şerbetçioğlu’nun da aralarında bulunduğu eski yönetimin çoğunluğunun disipline verilmesi çok hızlı gelişti.

Derken…

Kongre isteyen dava, genel merkez muhatap alınarak açılması gerekirken İl ve İlçe’ye açılması nedeniyle, “adres yanlışlığı” anlamına gelen “husumetten” mahkemede reddedildi.

Yeni süreçte yeni hamle, sürecin tamamında ise ikinci hamle önceki akşam İl Yönetim Kurulu toplantısında geldi.

Ahmet Memişoğulları, gelişmelerle ilgili Bursa Hakimiyet’te Mustafa Özdal’ın köşesinde yer alan değerlendirmesinde “il başkanına hakaret ettiği” gerekçesiyle ikinci kez disipline verildi.

Bu hamleyi, dün sabah yönetim muhaliflerinin ikinci başvuru hamlesi izledi.

Onlar da…

Hasan İlter, Recep Tek ve Şenol Cankurtaran’ın verdikleri dilekçeyle, Osmangazi’nin olağanüstü kongre yapması için CHP Genel Merkezi aleyhine Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açtılar.

Böylece…

CHP’de süreç biraz daha karışık, belki de biraz daha gergin hale geldi.

Sıkışan trafiğe Karayolları el attı: Mudanya Yolu’nu gidiş dönüş üçer şeride çıkarma hazırlığı başladı

Yakın zamana kadar Mudanya ve yakın çevresi için “Bursa’ya en yakın sahil beldesi” tanımı yapılıyordu.

Sonraları…

Bursa’nın yeni yerleşim alanları Mudanya ve çevresinde yoğunlaştı.

Geçen yıl doğalgaz da gelince, Mudanya, Burgaz ve çevredeki yazlıklar büyük ölçüde ikinci konut olmaktan çıkıp sürekli oturulur hale geldi.

Üstüne bir de hızlı feribot seferleri başlayınca, Mudanya Yolu’nun trafiği iyice arttı.

Gerçi…

Yaz aylarında daha da artıyor ama, günün belirli saatlerinde Tepederbent’e her iki yönden de araçlar konvoy halinde çıkıyorlar.

Çünkü…

İki şeritli ve bakımsız yol ihtiyaca cevap veremediği için trafik yükünü karşılayamıyor.

••••••••••

Geçenlerde…

Bademli Kavşağı’nda ölçüm yapıldığını görünce, geçen dönem Büyükşehir Belediyesi’nin gündemine aldığı kavşak için hazırlık yapıldığını düşündük.

Dün de…

Kavşaktaki refüjün çevresinde metallerle işaretleme yapıldığını gördük. Merak ettiğimiz için de sorduk.

Meğer…

Kavşak için değil ama, Mudanya Yolu’nu gidiş-dönüş üçer şeritli hale getirmek için Karayolları ölçümleme ve işaretleme yapıyormuş.

Anladığımız şu:

Karayolları, yolun her iki tarafına birer şerit ekleyecek.

Bunu yaparken, ortadaki yeşil alandan oluşan refüj biraz küçültülecek.

Fakat…

Yine de, yolun her iki yanında yeteri kadar alan yok. Kimi yerde zeytin ve meyve bahçeleri, kimi yerde villaların duvarları var.

Yol için buralarda kamulaştırma gerekiyor.

Edinebildiğimiz bilgilere göre, henüz proje bitmiş değil. Proje bittiğinde, yolun nerelerden nasıl genişleyebileceği, hangi noktalarda kamulaştırma yapılacağı da ortaya çıkacak.

Bu da çok kolay bir iş değil elbette.

O bakımdan…

Şimdilik bir hedef konmamakla birlikte, 2010 yaz sezonu başına kadar bu çalışmaların başlayabileceği yolunda düşünce oluştuğunu farkettik.

Doğrusu istenirse…

Bugünden sıkışan, yarınlarda daha da yürümeyeceği anlaşılan Mudanya Yolu’nun gidiş-dönüş üçer şeride çıkarılması Bursa’nın denize açılan yolu olması bakımından çok önemli.

Bir an önce başlaması da bu yolu kullanan herkesin ortak dileği.

Tahtakale Pazarı’nda ağlayan köylü kadınlar

Her şey, herkesin gözü önünde oldu bitti… Tahtakale Pazarı’nın bir kenarında, köyden taşıdıkları çuval içinde taze fasulye satan üç kadın sivil giyimli zabıtalara yakalandı.

Zabıtalar…

İftara yakın bir satte fasulye çuvalını alıp gittiler. Köylü kadınlar arkalarından ağladılar. Çevrede birikenler ise şaşkınlıkla izlediler.

Bu noktada…

Öncelikle şu gerçeğin altını çizmek gerekiyor:

Yasalara göre, üreticiler yetiştirdikleri sebze ve meyveyi pazarlarda saat 11.00’e kadar satabiliyorlar. Sonrası yasak.

O nedenle…

Yasal mevzuata göre, zabıtaların fasulye çuvalına el koymaları normal.

Buna karşın…

Uygulamayla ilgili olarak, insanın içine sinmeyen bir durum var.

Örneğin…

Normal zamanda saat 11.00’e kadar çarşı ve pazarlarda satış yapabilmek mümkün. Ama ramazan gününde o saate kadar pazarlara pek kimse çıkmıyor.

O bakımdan, hiç olmazsa ramazan ayında uygulamalar biraz hoşgörülü olabilir.

İkincisi…

Tahtakale Pazarı’nın Bursa’da yaşayan herkesin bildiği bir özelliği var. Buraya, yakın dağ köylerinden üreticiler sepet ve çuvallar içinde yıllardır ürünlerini getirip satarlar. Sırf oradan alışveriş yapmayı tutku halini getirenler var.

Yani…

Tahtakale köylü kadınların, dedelerin satış yaptığı geleneksel bir mekan.

Hiç olmazsa bu geleneği koruyup sürdürmeye yönelik belediye özel bir düzenleme yapabilir.

Engin Kennerman hepimizin gururu

Onu basketbol sahalarından tanıyoruz. Bursa’nın yetiştirdiği ilk uluslararası basketbol hakemi olarak biliniyor.

Atatürk ve Çekirge spor salonlarında küçükler maçı yönetirken de, televizyon başında ve tribünde birinci lig maçlarında da izledik.

Hangi maç, hangi kategori olursa olsun, yönettiği her maçı ciddiye alan bir hakem olarak belleğimizde yeri var.

Dün…

Olay’ın spor sayfasında Engin Kennerman’ın 7 Eylül’de başlayacak Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda görev alacak tek Türk hakem olduğu haberini okurken de göğsümüz kabardı.

Engin Hoca ile gururlandık.

Düne kadar, Bursa’dan FİBA hakemi çıkıp çıkmayacağı tartışmaları yapılıyordu. Kennerman bu yolu açtı.

Şimdi, Türkiye’yi temsilen Bursa’dan Avrupa Şampiyonası’na tanıdğğımız, aramızdan bir hakem gidiyor.

Gururlanmak hakkımız.

“Uludağ pahalı” imajına otelcilerin itirazı var

Tartışmayı, “Uludağ Davos gibi olamaz, kendi özgün modelini bulmalı” diyerek biz başlattık. Kısa adı Anasiad olan Anadolu Sanayiciler ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Eyüp Kutlucan bu yaklaşıma destek verirken Uludağ’ın pahalı olduğunu söyleyip eleştiri oklarını otelcilere çevirdi.

Buna da, kısa adı Gümtob olan Güney Marmara Turistik Otelciler Birliği Başkanı Haluk Beceren’den itiraz geldi.

Uludağ’da kişi başı oda fiyatının hiçbir zaman iddia edildiği gibi 220 euro olmadığını savunan Beceren, ayrıca ulaşımdaki Palandöken karşılaştırmasına da değindi.

İstanbul’dan Uludağ’a dar yoldan 5 saatte gelinmesine karşın 2.5 saatte uçakla Erzurum’a gidildiği ve duble yolla Palandöken’e çıkıldığı değerlendirmesine şu cevabı verdi:

“Erzurum 2 bin metre yükseklikte olduğu için kışın kar yağdığında haftanın en az 2-3 günü uçak seferleri iptal oluyor. Uçak için Trabzon’a gitmek zorunda kalıyorlar.”

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 02-9-2009

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*