Birleşmenin yol haritası için komisyonlar iş başı yaptı DP-Anavatan birleşmesinde somut adımlar atılıyor. İki partinin ortak oluşturduğu 31 komisyon dün çalışmaya başladı. Komisyonlarda Bursa’dan yer alan tek Orhan Efe konuşmasında yöntem önerisi yaptı…
Görünen o ki, ekim ayından itibaren siyaseti yeni bir ortam bekliyor. Çünkü, yeni kurulan partilerin yanında, Demokrat Parti-Anavatan birleşmesinin önümüzdeki döneme ayrı bir hareket getireceği anlaşılıyor.
Nitekim…
Liderler düzeyinde atılan adımların ardından, parti kurullarından çıkan kararlar doğrultusunda merkezde birleşme için somut çalışmalar başladı.
Dün de…
Birleşmenin yol haritasını oluşturmak üzere, iki parti tarafından oluşturulan 31 ayrı komisyon ilk buluşmayı ortak toplantı ile gerçekleştirdi.
DP’nin Genel İdare Kurulu salonundaki toplantının en önemli özelliği şu:
31 çalışma komisyonu, ekim ayına kadar çalışmalarını tamamlayıp raporlarını hazırlayacak.
Daha sonra…
Dün olduğu gibi yapılacak ortak toplantıda DP’nin programı komisyonların raporlarına göre oluşturulacak.
Bu komisyonlarda Bursa’dan yalnızca bir kişi yer alıyor: Anavatan Partisi Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Efe.
O da…
DP lideri Hüsamettin Cindoruk ve Anavatan lideri Salih Uzun’un açılış konuşmalarının ardından söz alarak yöntem konusunu ortaya koydu.
Konuşmasında…
Bursa’da sivil toplum örgütü çalışmalarının yanında Yerel Gündem 21 ve Kent Konseyi genel sekreterliği görevlerinden elde ettiği deneyimi paylaşırken şunu önerdi:
“Ele alacağımız konulara yaklaşımdan önce genel bir fotoğraf çekmeliyiz. Bu sayede sorunları tespit edip, çözüm için alternatif öneriler belirlenebilir. Sonrasında da en kısa yoldan eyleme geçilmeli.”
Özel bir günün özel duyarlılığı
Birinci Dünya savaşı sona ermiş… Kaybedenler cephesinde Osmanlı İmparatorluğu da var… Bir dönem dünyayı yöneten Osmanlı öyle işgal planı ile karşılaşıyor ki, galiplerin dayattığı Mondros ve Sevr antlaşmalarıya yurdumuz elimizden alınıyor.
İşte…
Bu kara tabloda, Türk Ulusu’nun kurtuluş kıvılcımını Samsun’dan Mustafa Kemal Atatürk ateşledi. Anadolu’yu adım adım gezdi. Moralsiz Türk insanını kurtuluş mücadelesine hazırladı.
Sonra da…
Adım adım zafere ulaşıldı. Anadolu topraklarındaki düşman askerleri 30 Ağustos’ta kesin yenilgiye uğratıldı.
Bugün Türkiye için zaferin kazanıldığı büyük gün. Bugün Türk Ulusu için çok önemli bir gün.
Doğal olarak…
Bugünün duyarlılıkları da çok farklı ve çok fazla.
Özellikle…
Türkiye’nin bölünüp bölünmeyeceğinin tartışıldığı süreçte Zafer Bayramı’nın önemi çok daha fazla.
Nedeni de ortada…
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un iki gün önce Afyon’da söylediği gibi, Türk Ulusu zafere giderken tek vücuttu. Kardeşti. Köken ayrımı bilmiyordu. Aynı cephede, aynı siperde birlikte savaştı, birlikte şehit oldu.
Samimi olarak şunu söylemek istiyoruz:
Bugün Türkiye’nin bölünebileceği kaygısını taşıyanlara hak vermekle birlikte, büyük zafere birbirine kenetlenerek ulaşmış bir ulusun bölüneceğine ihtimal bile vermek istemiyoruz.
Türkiye, vatanı böldürmeyecek duyarlılığa ve dinamiklere sahip.
Günlük işlerin arasında önemli ayrıntıya dönüşen davranış ve Mustafa Bozbey’in başarısındaki en büyük sır
Perşembe günü akşam saatleriydi… Uzun yıllar İpekiş’te çalışan, Muhasebe Müdürlüğü yapan, kent sosyal yaşamında önemli sorumluluk projeleri üstlenen, bursa’nın tanınmış yeminli maşi müvaşirlerinden biri olan Cevdet Akçakoca, 5 yıldır hasta olan kayınvalidesi Bahriye Ada’yı kaybetti.
O gün…
Akşam saatlerinde cenaze işlemleri için Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne doğru yol alırken, bir yandan da cenazenin kaldırılacağı cuma gününü planlıyordu.
Bu amaçla…
Telefondaki sekreterine, yakın dostlarının cep telefonlarına mesaj göndererek cenazeden bilgi verilmesini söyledi.
Sekreter de cuma sabahı az sayıdaki kişiye telefon mesajı göndererek cenaze programına yönelik bilgileri iletti.
Derken…
Cuma sabahı saat 10.30 sıraları Cevdet Akçakoca’nın bürosunun telefonu çaldı. Arayan, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in özel kalemiydi.
Telefondaki ses, “Cevdet Bey’in cenazesi olmduğunu öğrendik” diye söze başladı ve ölen kişinin adını, cenazenin nereden kalkacağını sordu.
Sonrasında…
Bozbey, cenazeye katıldı ve Akçakoca’nın yanında yer aldı.
••••••••••
Cenaze sonrası Cevdet Akçakoca ile konuşurken söz Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in katılımına geldi.
Gördük ki…
Akçakoca çok duygulanmış ve mutlu olmuş. “Sekreterimin mesaj gönderdikleri arasında Bozbey yoktu. Ama öğrenmiş ve büromu arayarak bilgi almış” dedi.
Şunu da ekledi:
“Ben Mustafa Bozbey’i çok severim. Bazı yerlerde karşılaştığımızda da ayaküstü konuşuruz. Fakat özel bir yakınlığımız yoktur. Buna rağmen kayınvalidemin cenazesini öğrenip katılması beni ve ailemi hem çok şaşırttı, hem çok mutlu etti. İnanın hiç beklemiyordum.”
••••••••••
İlk bakışta…
Aktardığımız bu notun pek özelliği olmadığı, günlük yaşamın içinde sıradan işler ve ilişkiler arasında yer aldığı düşünülebilir.
Doğru da.
Fakat…
Cuma günü yaşananların arka planında Mustafa Bozbey’in sırrı var. Neden çok sevildiği, üç dönemdir Nilüfer Belediye Başkanı nasıl seçildiği bu notların arka planında gizli.
Çünkü…
Bozbey alışılmış belediye başkanlarından değil. Bir kere insan ilişkilerine çok önem veriyor ve bunu da başarıyor. İnsanların hem acı, hem tatlı günlerinde yanlarında olmaya özen gösteriyor.
Bunu da…
Programını hazırlayan ekibin olağanüstü mükemmel organizasyonuyla başarıyor.
İnsanları seviyor. İnsanlar da onu seviyorlar ve her zaman yanlarında gördükleri için mutlu oluyorlar. Dahası, sıcak yaklaşımı nedeniyle güven duyuyorlar.
Üstelik…
Mustafa Bozbey her yerde aynı davranıyor. Kimse arasında ayrım yapmıyor. Bilimsel bir toplantıda akademisyenler arasında, işadamları ya da sanayicilerle birlikte olduğunda, çalışanların yanında, yolda yürürken karşılaştıklarıyla, köylerde eli nasırlı yaşlı nine ve dedelerle hep aynı yakınlığı kuruyor.
Bütün bunları mükemmel bir doğallıkla yapıyor.
Zaten…
En büyük sırrı da bu. Insanlarla iyi anlaşıyor.
Küçük bir ilan ve Kasaroğlu anısı
80’li yılların ilk yarısına kadar ekmek gramajı ve fiyatı Vali başkanlığındaki İl Koordinasyon Kurulu tarafından belirleniyor, buna da narh deniyordu.
O dönem…
Fırıncılar Mecit Kasaroğlu önderliğinde örgütlenip Fırın İşverenleri Sendikası’nı kurmuşlardı.
Uzun yıllar başkanlığını da yapan Kasaroğlu, 1984’te ANAP’tanbelediye meclisine girinceye kadar ekmek fiyatlarıyla ilgili tartışmalarda çok sık Bursa gündemine geldi.
Valilik koridorlarında Kasaroğlu’ndan sayısız ekmek haberi yaptık. Dönemin Bursa Valisi olan Zekai Gümüşdiş ile gramaj tartışmaları gözümüzün önünde.
Hafta içinde…
Gazetenin iç sayfalarında küçük bir ilandan Mecit Kasaroğlu’nun vefat ettiğini öğrendik. Bir dönemin sembol isimlerindendi. Allah’tan rahmet, ailesi, fırın camiası ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 30-08-2009