Sarıgül startı, Mudanya`da Mütareke`den verecek

Sarıgül startı, Mudanya`da Mütareke`den verecek Farklı örgütlenme uygulayan Sarıgül, Türkiye Değişim Hareketi startını, Mudanya Mütarekesi`nin yıldönümü 11 Ekim`de Mudanya mitingiyle verecek. Şenol Seven il başkanlığında 15 ilçede örgütlenme tamamlandı…

Aslında… Türkiye Değişim Hareketi üç yıla yaklaşan bir süredir faalieyetini sürdürüyor.

Şimdilerde partileşme süreci yaşanıyor.

Bu kapsamda…

Hareket’in lideri Mustafa Sarıgül tarafından 21 Mayıs’ta Ankara’da yapılan il başkanları toplantısında, “tüm il, ilçe ve beldelerde örgütlenme tamamlanmadan kuruluş başvurusunun yapılmaması” kararı alındı.

Fark şu:

Bugüne kadar, partiler Kurucular Kurulu listesinin İçişleri Bakanlığı’na verilmesiyle kurulmuş oluyordu.

Buna karşın…

Sarıgül, “aşağıdan yukarıya örgütlenme” modeli uyguluyor.

Bir bakıma…

Rahşan Ecevit’in Demokratik Sol Parti’nin kuruluşunda uygulamaya çalıştığı “önce tabanı oluşturma” modelini günümüz koşullarında realize ederek gerçekleştirmek istiyor.

Doğru olan yöntem de bu zaten. Partiler “tabandan tavana hareket oluşturduğunda” başarılı olabiliyorlar.

24 Eylül 2007 günü bu sütunlarda Sarıgül’ün yurt gezilerini değerlendirirken “siyasetin dervişi” demiştik.

O gezilerde oluşan yapı, TDH kadrosunu ortaya çıkardı.

Partinin kuruluş başvurusu için de 11 Ekim 2009 hedef alındı. Bu tarihe kadar örgütlenilmemiş belde bile kalmayacak.

Dahası…

Sarıgül, 11 Ekim’de Mudanya’da olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atan, misak-ı millinin çizildiği Mudanya’da, üstelik Mudanya Mütarekesi’nin yıldönümünde büyük bir miting yapacak.

Kısacası…

Türkiye Değişim Hareketi’nin resmen kuruluş startını 11 Ekim’de Mudanya Mütareke Meydanı’ndan kalabalık bir mitingle verecek.

TDH Bursa’da kadroyu kurdu

Şenol Seven siyaset kamuoyunda CHP Mudanya eski ilçe başkanı olarak tanınıyor.

Ama…

Çok uzun süredir Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’le siyaset yapıyor. Yurt gezilerinin tümüne katılıyor.

Sarıgül önderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi’nin önce Bursa Sorumlusu, sonra da İl Başkanı oldu.

Sarıgül de, kendisini hiç yalnız bırakmayan Seven’in babasının önceki gün cenazesine katılarak acı gününde yalnız bırakmadı.

Dün Şenol Seven’le konuşurken duyguluydu.

“Başkanımın cenazemize gelmesi bizi çok mutlu etti, ailece ihya olduk. Vefalı bir başkanla çalışmanın gururunu yaşadım, kendisine çok teşekkür ediyorum” dedi.

Bu arada…

TDH Bursa kadrosunu konuştuk. Öncelikle, artık sığamadıkları Uluyol’daki binadan il merkezini Şehreküstü Meydanı’nda Anavatan Partisi Osmangazi İlçe’nin eski yerine taşımışlar.

Karacabey ve Yenişehir hariç ilçe başkanları da belli olmuş.

Liste şöyle:

Osmangazi Ferruh Varanoğlu, Yıldırım Yahya Alkan, Nilüfer Fecri Er, Gürsu Seyfi Erol, Kestel Hasan Karataş, Mudanya İsmail Demir, Gemlik Cemal Kurt, Orhangazi Alaattin Evcrim, İznik Ferdane Alay, Mustafakemalpaşa Mehmet Ortak, İnegöl Erkan Dönmez, Orhaneli Mehmet Doğan, Büyükorhan Mustafa Ali Çakmak, Harmancık İbrahim Aydın, Keles Kadir Ala.

Bu arada…

Önümüzdeki günlerde Uludağ’da bir de il başkanları toplantısı yapılacak.

7 Kocalı Hürmüz gibi olan Uludağ’daki sorunlar, yetkinin Büyükşehir’e devriyle çözülür

32 yılı aşan gazetecilik geçmişimizde yüzlerce kez Uludağ’ın çok başlılığını yazdık, 7 Kocalı Hürmüz’e benzettik. Çok sayıda da Uludağ’da çok başlılığın sona erdirileceği haberi yaptık.

İşin ilginci…

Bizden önce gazetecilik yapan büyüklerimiz de bıkıp usanmadan çok uzun yıllar kamuoyu gündemine taşımışlar.

Gelin görün ki…

Her iktidar döneminde defalarca söylenmesine karşın, Uludağ’da söz sahibi kurumlar yetkiyi bırakmak istemiyorlar.

Oysa…

Yakın geçmişe baktığımızda, Uludağ’da iki kez “yetkinin tek elde toplanması” girişiminde bulunulduğunu, ama son aşamaya gelindiğinde yetki devirlerinin yapılamadığını görüyoruz.

Hatta…

Daha 2.5 yıl önce Uludağ’da yapılan bir toplantı sırasında, Turizm ve Orman bakanları birlikte Olay Televizyonu canlı yayınına katılıp, “yetki kargaşasına son verecek kararın alındığını” açıklamışlardı.

Fakat…

Uludağ’ı turizm alanı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimine devredecek girişim öncekiler gibi sonuca ulaşamamıştı.

Günümüzde yine benzer gelişmeler yaşanıyor.

Dahası…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın samimi ve iyi niyetli bir şekilde “Uludağ’ın Davos gibi olmasını” istemesinden sonra ilginç bir süreç ortaya çıktı.

Nedendir bilinmez, Çevre ve Orman Bakanlığı planı ve düzenlemeleri tamamlamak yerine faturayı tamamen otelcilere kesti.

Ne kadar büyük haksızlık.

••••••••••

O otelciler, yılda 2 ay çalışıp otellerini açık tutma mücadelesi veriyorlar. Yeni dağ turizmi merkezleriyle rekabet edebilmek için tesislerini olabildiğince yeniliyorlar.

Teşekkür etmek gerekirken bugün sıkıntı yaşıyorlar.

Bunu söylerken…

Uludağ’da her şeyin kurallara uygun olduğunu, düzenli yapılaşma olduğunu elbette söyleyemeyiz.

Ama…

Eğrisiyle doğrusuyla kabul etmek gerekir ki, o tesislerin hepsi devletin izni ve gözetimi altında yapıldı.

O bakımdan…

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın otelcileri hedef alan açıklamasını okuyunca şaşırdık.

Çünkü…

Kimi kesimlerdeki yargıya paralel olarak bakanlığın popülist davranacağı hiç aklımıza gelmemişti.

••••••••••

Kaldı ki…

Buradan bir çok kez tekrarladık. Uludağ’da plan var. Hem de, bugün Adalet ve Kalrınma Partisi İl Yönetim Kurulu’nda görev yapan Nilüfer Arda Taşan’ın yaptığı “en adaletli” ve mükemmel bir plan var.

3 kurumun onayladığı o plan, bir kurumun vetosuna takıldığı için uygulanamıyor ve rafta bekliyor.

Eğer uygulanmış olsaydı, bugün ne otelciler “kapatır giderim” diyecek, ne de Çevre ve Orman Bakanlığı ruhsat dışı yapılanlar için “Kasım’a kadar yıkın” süresi verecekti.

Plan…

Mevcut yapılaşmadaki sorunu çözdüğü gibi, geleceği de şekillendirecekti.

Hiç olmazsa…

Siyasi irade bugün kendi kadrosu içinde olan bir plancının yaptığı çalışmaya itibar edebilir.

Gelin görün ki…

Bugün otelcileri hedef gösterenler o planı onaylamadılar.

••••••••••

Aslında…

Her şeye karşın Uludağ’da sorun çözümsüz değil. Ama bakanlıklarla, Ankara’da oturup dağı hiç bilmeyenlerle ya da yalnızca kayak tatiline gelenlerle bu sorun çözülmez.

Çözülebilmesi için, Uludağ’ın tümüyle Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi gerekir.

İşin içinden Bursa’nın iradesi çıkabilir. Gerisi boş.

Atık yakma tesisi nereye yapılmalı?

Bursa’nın gündeminde bir süredir kimyasal atık yakma tesisleriyle ilgili çevresel kaygı içeren tartışmalar var.

Önceleri…

Mustafakemalpaşa’nın iki köyünde iki ayrı tesis tartışılıyordu. Sonra firmalardan biri Yenişehir’e yöneldi.

Tesisi onaylayan ve zararsız bulan da var, kaygılarını gideremeyen de.

Dün Olay’daki köşesinde meslektaşımız Özlem Buğday Yağmur da, tesisin Yenişehir’de verimli tarım arazilerine yapılmasına karşı durmaktan vaz geçmeyeceğini açıkladı.

Aynen Özlem gibi düşünüyoruz.

Bu tesisler elbette gerekli ve kimyasal atıkların yakılması çok önemli.

Ne var ki…

Kimyasal atık yakma tesisini tarım alanlarının ortasına yapmanın hiç anlamı yok. İnsan ve tarım alanlarından uzak yer bulmak çok da zor değil.

Tarlaların arası için ısrar etmektense, boş alanlara yönelmek daha doğru.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 31-07-2009

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*