Amerika`nın mesajını Bursa`dan verdi:

Amerika`nın mesajını Bursa`dan verdi: Teröre karşı net olun… Amerikan yönetiminin görüşünü Dubowitz dün Bursa`dan duyurdu: “Türkiye terör konusunda net olmalı. Hamas ve Hizbullah`la görüşürseniz, PKK ile de görüşmek zorunda kalabilirsiniz.”

Adı Mark Dubowitz… Görevi, kısa adıyla F.D.D olarak bilinen ve Amerika’nın en önemli düşünce kuruluşlarından olan Foundation for Defense of Democracies, yani Demokrasileri Koruma Vakfı’nın CEO’su.

Bahçeşehir Üniversitesi’nin organize ettiği Global Liderlik Forumu’na katılmak için Türkiye’de.

Dün de…

Bizimle görüşmek için, Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu Başkanı Burak Küntay ile birlikte Bursa’ya geldi.

Uzmanlık alanı terör olan Dubowitz’i, Botanik Park’taki İskender Efendi Konağı’nda konuk ettik. İskender Kebaba hayran kaldı.

Sohbette, “terör konusunda Amerika-Türkiye ilişkilerini” konuştuk.

Daha doğrusu…

“Düşüncelerimin büyük bölümünün Obama yönetimi tarafından paylaşıldığına eminim” diyen Mark Dubowitz, terörizmle ilgili konulardaki yaklaşımı nedeniyle Türkiye’ye Amerika’nın uyarı mesajlarını Bursa’dan verdi.

Bu noktada…

“Obama yönetimi Türkiye’nin iyi bir dost olduğunu göstermek ve anlatmak istiyor. Türkiye’den de beklentileri var” diye söze başlayıp, şunu söyledi:

“Türkiye yönetiminin İran, Hamas, Hizbullah, şu anda da Suriye ile ilişkileri var. Bu ilişkilerde Amerika Türkiye’den daha net olmasını bekliyor. Çünkü bunları tehdit olarak görüyor.”

Şunun altını çizdi:

“Türkiye şunu anlamalı ki, bu dörtlü Türkiye’yi de tehdit ediyor.”

Örneği şu:

“İran bir nükleer bombaya sahip olsa Ortadoğu’da 14-15 ülke birden nükleer hale gelecek. Bu da Türkiye’nin daha riskli bir yer olması demek.”

Şunu anımsattı:

“40 bine yakın Türk PKK teröründen katledildi. Dünyada hiçbir ülkenin Türkiye kadar terörizmden canı yanmadı.”

Devam etti:

“Fakat, Türkiye Başbakanı Hamas’ın başıyla görüşüyor. Unutmayalım ki, 11 Eylül’de çok sayıda Amerikalı öldürüldü. Biz de bu konuda çok hassasız.”

Şuna da işaret etti:

“Suriye ile Türkiye askeri tatbikat yapıyor… Türkiye Başbakanı Ahmedi Necad ile görüşüyor… Sudan’dan Ömer El Beşir geliyor… Amerika bunlardan rahatsız”

Bakışı şu:

“İlişkilerde gerçekten iyi hale gelmek istiyorsak, Amerika Türkiye’ye bölgedeki gerçek partneri gibi davranmalı. Türkiye’nin PKK’yı yenmesi ve ortadan kaldırması için daha fazla destek vermeli. İran, Suriye, Hizbullah, Hamas Amerika’nın düşmanı. Ama Türk hükümeti hiç böyle hareket etmiyor.”

••••••••••

Terör uzmanı F.D.D Ceo’su Mark Dubowitz’in beklentisi şu:

“Türkiye Ortadoğu’da terörizme karşı lider olmalı. Rusya’nın da teröre destek verdiğini unutmamalı.”

Çok ciddi bir uyarı yaptı:

“Türkiye PKK teröründen çok etkilendi. Hizbullah’a kapı açılırsa, El Kaide, PKK gibi organizasyonlara da kapıyı açarsın.”

Sözlerine açıklık getirdi:

“Eğer Hamas ya da Hizbullah’la konuşursanız, onları terörizme karşı desteklemiş olursunuz. Türkiye de yarın PKK ile konuşmak zorunda kalabilir. Aynı şeyi Türkiye’nin de yapması beklenebilir.”

Şunu ekledi:

“Türkiye hükümeti şunu anlamalı: Bir gün uluslararası çevreler tarafından PKK ile anlaşmaya zorlanabilir. Rusya, Çin, Avrupa gibi…”

Ardından…

“Bizim Amerika’da terörist organizasyonların listeleri var. Burada sadece birkaç ülke var, gerisi organizasyon” deyip dosyayı açtı:

“Devlet destekli terörizm olarak Suriye, İran ve Sudan var. Kuzey Kore ile Libya bu listeden çıktı. Diğerleri organizasyon.”

Şunu özenle tekrarladı:

“Suriye binlerce Amerikalı’nın ölümünden sorumlu. Arap teröristleri ve Irak’ta Amerikan askerlerinin öldürülmesini destekledi. Hizbullah’a destek verdi.”

Sonra da…

“Dünyadaki bütün terör örgütlerinin Şam’da ofisleri var” dedi ve son noktayı koydu:

“Amerika Türkiye’den hem sözde, hem de eylemde üzerinde durduğu konularda net olmasını istiyor, kararlılık bekliyor.”

Çok net bir ifgade kullandı:

“Türkiye’nin terör konusunda net olmasını istiyoruz.”

Yolunu da gösterdi:

“Amerika PKK ile ilgili daha çok şey yapmalı, Türkiye de Hamas ve Hizbullah’la ilgili çok şeyler yapmalı.”

Dubowitz’den Türkiye’ye model önerisi: İskender Diplomasisi

Demokrasileri Koruma Vakfı CEO’su, terör uzmanı Mark Dubowitz, dün ilk kez yediği İskender Kebabı’ndan çok etkilendi.

Öylesine etkilendi ki…

Formunu korumak için uyguladığı rejime Bursa’da ara vermek zorunda kaldı.

Sonra da…

Kebabın özelliğinden yola çıkarak Türkiye’nin dünya diplomasisine getirebileceği yeni bir sistem içi uyarlama yaptı.

Bunu da…

Türkiye’ye, İskender Diplomasisi olarak önerdi:

“Türkiye ne yapıp edip İskender Diplomasisi kurmalı.”

Bölgesel bir yaklaşım getirdi:

“Araplar İskender yapamaz. İranlılar yapamaz. Amerikalılar asla yapamaz.”

İlginç bir yorum geliştirdi:

“Araplar sizin Humus Diplomasisi yapmanızı istiyorlar. Amerika Big Mac Diplomasisi yapmanızı istiyor. Çünkü sizi kendinden, bir parçası olarak görüyor. İranlılar ve Suudiler tatsız tutsuz yemek yemenizi istiyorlar.”

Ardından…

“Siz Amerika değilsiniz, Arap da değilsiniz, İranlı da değilsiniz” dedi ve ekledi:

“Atatürk’ün öğrettiği en önemli şeylerden biri Türkiye’nin orijinalliğini muhafaza ve müdafaa etmesi. Bunu öğretti. Onun için Türkiye, batıyla doğuyu ortada tutan köprü olmalı.”

Şuraya bağladı:

“İskender Diplomasisi esas Türkiye’nin eşsizliğini, şahsına münhasırlığını gösteriyor, doğuyla batı arasında kendine has rolünü gösteriyor.”

Şunu uyarıyı yaptı:

“Ama Türkiye Big Mac yani, Amerikan modeli olmamalı, Amerika da bunu anlamalı.”

Önünde duran tabakta, Yavuz İskenderoğlu’nun özenli elinden çıkmış kebaptan bir parça aldı ve ilginç bir tanımlama yaptı:

“Bu et, yoğurt, pide, domates, biber, patlıcan Türklere özgü stilde bir araya getirilmiş. Bu size ait. Bunu diplomasiye de uygulamalısınız.”

Adını da koydu:

“Adı İskender Diplomasisi olabilir.”

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 28-05-2009

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*