Merkezde iki ayrı hazırlık var, siyasete heyecan geliyor

Merkezde iki ayrı hazırlık var, siyasete heyecan geliyor AK Parti seçimde az da olsa oy kaybedince yeni oluşumlar harekete geçti, siyasete heyecan geldi. Şener merkez sağ hazırlığı yapıyor. Cindoruk-Çetin-Doğan-Batum da merkez partisi hazırlığında…

Bursa’da uzunca süredir düzenli toplantılar yapan, sekreteryası bile olan bir grup var.

Meslektaşımız Selahattin Adıgüzeller’in dünkü yazısında “partilerinden dışlananlar” esprisi yaptığı grupta eski milletvekilleri, eski il başkanları, değişik partilerin yönetimlerinde görev almış, hatta kuruculuk yapmış isimler çoğunluğu oluşturuyorlar.

Siyasete açıklar ama aktif olma niyetinde değiller.

Bu grubun içinde bir grup daha var. O da, yakın gelecekle ilgili siyasi beklentileri olanlar önderliğinde gelişiyor.

İşte…

Bu özel grubun gözü Abdüllatif Şener’in üzerinde.

Aslında…

Seçim öncesinden başlayan süreçte, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ciddi anlamda oy kaybetmesi bekleniyordu.

Beklenen şiddette oy kaybı olmadı. Ama, AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan, Başbakan Yardımcılığı yapan, istifa edip yeni bir merkez sağ parti kurma hazırlıklarına başlayan Şener’in kolları sıvadığı haberleri geliyor.

O nedenle…

Özel grup Şener’in işaretini beklerken, teşkilatları oluşturmak için hazırlığa başladı.

Bununla birlikte…

Hüsamettin Cindoruk, Hikmet Çetin, Celal Doğan Prof. Dr. Süheyl Batum gibi isimler de siyasi uzlaşma platformunda merkez partisi hazırlıklarını son aşamaya getirdiler.

Genel seçime kadar teşkilatlanma amacında olan uzlaşma kadrosunun da Bursa’da temas kurduğu özel bir yapı var.

Görünen o ki…

Merkezdeki iki parti hazırlığı, siyasete yeni heyecan getirmek üzere.

En büyük başarı Özgen Keskin’in

Seçim sürecine girilirken siyaset çevrelerindeki şu izlenimi kamuoyu araştırmaları da destekliyordu:

Büyükşehir, Osmangazi ve Yıldırım’da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ağırlığı var. Nilüfer’de eğilim Mustafa Bozbey’den yana.

Bununla birlikte…

Hangi başkanların yola devam için aday gösterileceği tartışılırken en az şans Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin’e veriliyordu.

Ne var ki…

Çoğunluğun değiştirilmesini beklediği Keskin’i partisi yeniden aday gösterdi. Bu karar çok kişiye sürpriz geldi.

Ardından…

Keskin’in karşısına Milliyetçi Hareket Partisi Adayı olarak eski başkan Cüneyt Karlık çıkınca bu kez Yıldırım’da dengelerin değiştiği, 5 yıldır hazırlanan Karlık’ın seçimi zorlayacağı kanısı oluştu.

Karlık seçimi zorladı ve Yıldırım’da bir daha MHP’nin hayal bile edemeyeceği oy oranına ulaştı.

Ama…

Başlangıçta değiştirilmesi beklenen, yarışta zorlanacağı düşünülen Özgen Keskin seçime damga vurdu.

Çünkü…

Yüzde 43.8 gibi bir orana ulaşırken, en yüksek oranla seçim kazanan belediye başkanı unvanını kazandı.

Evet…

Yıldırım’da AK Parti’nin doğal bir üstünlüğü var. Ama seçim sonucu yalnızca parti üstünlüğü değil. Özgen Keskin’in kişisel performansı parti oylarının üstüne eklendi.

Bu da…

Özgen Keskin’in, genelde pek farkedilemese bile 5 yılı hizmet vererek ve kendini sevdirerek geçirdiğini gösteriyor.

Cenkçiler mezarı başında anılıyor

Bursa siyasetinde Abdülkadir Cenkçiler’in çok özel bir yeri oldu.

Adalet Partisi Gençlik Kolları’ndan başlayan siyaset yaşamında, 12 Eylül 1980 öncesi AP Merkez İlçe Başkanı olarak kent politikasını etkileyen isimler arasına girdi.

1983’te Doğru Yol Partisi’nin kurucu il başkanı oldu. 1987’de DYP Bursa Milletvekili olarak Meclis’e gitti. Kısa bir dönem ANAP’a gitti, döndü.

Siyasette hep belirleyici oldu. Barlas Küntay ekolünden geldiği için Bursa siyasetine çok adam kazandırdı, yetiştirdi.

12 yıl önce yakalandığı amansız hastalık onu aramızdan aldı.

Bugün, rahmetli Abdülkadir Cenkçiler’in ölümünün 12. yıldönümü. Siyaset arkadaşları, dostları, başta Rudef olmak üzere katkı koyduğu sivil toplum örgütleri Emirsultan’daki mezarı başında buluşacaklar ve Cenkçiler’i dualarla anacaklar.

Korkutmak gibi olmasın ama, unutulan Bursa fayı 2.5 ay sonra yine aynı şiddette sarsıldı

Türkiye’de şöyle bir gerçek var: Medyanın merkezinin olduğu yerde, ya da yakınında yaşananlar ülke gündemi olarak kamuoyuna yansıyor.

Kar yağmasından su baskınına, doğal afetlerden trafik çilesine kadar her şeyde böyle.

Nitekim…

Zaman zaman Anadolu’nun değişik kentlerinde büyük depremler yaşanıyor. Binalar yıkılıyor, kentler yerle bir oluyor, insanlar ölüyor.

O büyük depremi medya hissetmiyorsa, başkaları da hissedemiyor.

Örneğin…

Deprem Erzincan’da olursa, İstanbul’daki medya merkezleri hiç hissetmediği için sıradan haber muamelesi yapabiliyorlar.

Nitekim…

Körfez depremi İstanbul’da şiddetli hissedildiği için gazeteler ve televizyonlar çok ilgi gösterdiler.

Aynı şekilde…

Televizyon programlarına çıkan deprem uzmanlarına sorulan sorulara dikkat eden. “Efendim merak edilen İstanbul depremi…” diye söze başlayan sunuculara karşılık, hocalar da uzun uzun tartışıyorlar.

Kimi…

İstanbul sahillerinden geçen fayın kırılması halinde nerelerin yıkılacağı tahmini yapıyor, kimi fayı Marmara Denizi’nin ortasına çekiyor, kimi de İstanbul’dan uzaklaştırmak adına bizim sahilleri işaret ediyor.

Bütün bunlar da “İstanbul’a iyi haber” ya da “İstanbul için kötü haber” başlığıyla duyuruluyor.

Neymiş?..

Kırılması beklenen fay Marmara’nın kuzeyinden, yani İstanbul kıyılarından değil de, güneyinden, yani bizim kıyılardan geçiyormuş.

İyi de, bu ülke yalnızca İstanbul’dan mı ibaret?

Sorunun tek bir cevabı var: Medyanın merkezi İstanbul’da. Orada yaşayan medya yöneticileri de kendi korkuları ve kaygılarına göre yayın yapıyorlar.

••••••••••

Gelelim Bursa gerçeğine…

Daha ilkokuldayken ders kitaplarında okumuştuk. Bursa deprem kuşağı üzerinde yer alan kentlerden biri.

Fakat…

Bursa’dan geçen fay hattı çok uzun süredir aktif değildi. Haraketsiz duruyordu.

Bizim fay…

İlk sinyali 26 Ocak 2009 günü saat 14.10’da verdi. O günkü deprem, kayıtlara Çalı merkezli ve 3.5 şiddetinde olarak geçti.

Aynı süreçte…

Kandilli Rasathanesi 24 Ocak 2009 Cumartesi günü Marmara Denizi’nde ikisi 4.2 şiddetinde olmak üzere 5 deprem kaydetti. 25 Ocak’ta ise Marmara’da en büyüğü 3.6 olmak üzere 14 deprem kayda geçti.

Bu uyarıyla ilgili değerlendirmelerimizi 27 Ocak günü bu sütunlarda “Marmara’ya bakarken deprem Çalı’da mesaj verdi” başlığıyla aktardık.

Derken…

Kandilli kayıtlarına göre önceki akşam saat 20.24’te yine Çalı merkezli 3.4 şiddetinde ve 4.6 kilometre derinlikte ikinci deprem meydana geldi.

Ne var ki…

Deprem Araştırma Enstitüsü kayıtları önceki akşam saat 20.24’te 3.4 şiddetinde üç ayrı deprem gösteriyor.

Buna göre…

Saat 20.24.08’deki ilk deprem 4.6 kilometre derinlikte. Ardından saat 20.24.09’da 5.3 kilometre derinlikte iki ayrı deprem daha Deprem Araştırma Enstitüsü kayıtlarında gözüküyor.

Konunun teknik boyutuyla ilgilenecek değiliz.

Söylemek istediğimiz şu:

Korkutmak gibi olmasın ama, unutulan Bursa fayı 2.5 ay aradan sonra yine aynı yerde harekete geçti.

Gerisi ayrıntı.

Hepimize, herkese, yerel yönetimlere bu andan itibaren çok ciddi görevler ve sorumluluklar düşüyor. Depremi önlemek mümkün değil ama, zararını en aza indirmek mümkün.

Bunu unutmayalım ve bu işi çok ciddiye alalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 08-04-2009

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*