Sadakat mitingi, siyasi jübile mi yeniden doğuş işareti miydi?

Sadakat mitingi, siyasi jübile mi yeniden doğuş işareti miydi?  1999’da Ecevit’le meydandan taşan DSP dün çok iyi süslediği Şehreküstü’nün çeyreğini doldurabilirken, sadakat mitingi görüntüsü doğdu. Yürüyerek meydana gelen Sezer, doğrudan Altepe’yi hedef aldı…

Fevzi Çakmak Caddesi’nden yukarıya doğru çıkarken, Şehreküstü Meydanı’nın masmavi görüntüsü daha karşıdan ilgi çekiyordu.

50 civarındaki DSP’li genç, sabaha kadar çalışıp meydanı DSP bayraklarıyla süslemişler ve masmavi hale getirmişler.

Açıkça söylemek gerekirse…

Seçimin iddialı partilerinin organizasyon şirketleri ve daha kalabalık gruplarla yaptığı kadar meydanı başarıyla süsleyen gençlere tam not verdik.

Ardından…

Şehreküstü Meydanı’nın, Kırcı İş Merkezi önündeki çeyreğinde toplanan ve sayıları 500 civarında olan partili topluluğuna bakarken bir döviz dikkatimizi çekti:

“Parayla adam toplamadık, yüreğimizle geldik.”

Sonra…

1999’da bir arada yapılan yerel ve genel seçim öncesi bu meydanda izlediğimiz Bülent Ecevit mitingini anımsadık.

O gün meydan taşmıştı.

Ama aynı Ecevit bir sonraki seçimde, yani 3 Kasım 2002 genel seçiminde meydanı dolduramamıştı.

Dün de…

Meydanın bir çeyreğini doldurabilen topluluğa bakarken aklımızdan şu geçti:

Bu miting, her şeye rağmen Ecevit’e ve siyasi mirasına vefa mitingi.

Bununla birlikte…

Meydanda dolaşan gençlere ve bayrak sallayan yaşlılara bakıp şunu düşündük:

DSP bu seçimlerde siyasi jübile mi yapıyor, yoksa yeniden doğuşun işaretini mi veriyor?

Bütün bunlar…

Meydandan yansıyan sayısal kalabalığa göre akla gelenler.

Fakat…

Her şeye karşın, miting yapma cesareti nedeniyle DSP kadrolarını ve Genel Başkan Zeki Sezer’i kutlamak gerekiyor.

Erdoğan ve Baykal’ı Karagöz-Hacivat oyununa benzeten Sezer, Altepe’yi hedef aldı

Kim ne derse desin… Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Zeki Sezer, alışılmış liderlerden çok farklı. Farklılıklarına, konuşmacılığı da dahil.

Öncelikle…

Konuşması topluluklara heyecan veren bir lider değil. İfadeleri kesik kesik, zaman zaman dalıyor ama kesinlikle demagoji yapmıyor, içten konuşuyor.

Bununla birlikte…

Şehreküstü Meydanı’nda bu seçim döneminin son mitingindeki konuşmasının, aynı meydandan geçen diğer liderlerden önemli bir farkı vardı.

Gerçi…

Sezer de kendi kategorisi olan liderlere, örneğin Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Baykal’a yönelik eleştiriler getirdi ama, konuşmasında Adalet ve Kalkınma Partisi Büyükşehir Adayı Recep Altepe’yi doğrudan hedef alan ilk genel başkan oldu.

Üstelik…

Altepe’nin geride kalan 5 yıllık dönemde Osmangazi Belediye Başkanı olarak yaptıklarını sorguladı.

Ancak…

Bu davranışıyla yerel seçim gereği adaya eleştiri kuralını işletirken, bazı bilgi yanlışları ortaya çıktı.

Örneğin…

Altepe’nin Doğanbey Kentsel Dönüşümü’nü, Osmangazi Belediye Meclisi’nin karşı çıkmasına ve yargının durdurma kararına rağmen başlattığı yolundaki sözleri yanlış bilgi anlamındaydı.

Yine…

Altepe’nin canlı yayında televizyon stüdyosu bastığı iddiası da tebessüm ettirdi.

Ayrıca…

“Uludağ Bursa’nın sembolü, bizim için de çok önemli” diye başlayıp, Başbakan Erdoğan’ın aynı meydandan yaptığı “Uludağ’ı Davos yapma” sözüne gönderme yaparken, “Davos’ta aciz bir moderatöre bağırdı ya, Uludağ’ı da Davos yapacakmış. Sen Uludağ’ı Davos yapacağına, orada gerekli yatırımları yap” dedi.

Doğrusu…

Bu sözleriyle ne demek istediğini pek anlayamadık. Belki Uludağ’ı hiç görmedi, belki de Uludağ ile ilgili kendisine aktarılan bilgiyi yanlış anladı.

••••••••••

Buna karşın…

Erdoğan ile Baykal arasındaki polemikleri Kargöz-Hacivat gölge oyununa benzetirken, her ikisinin de “kötü siyasete örnek olduklarını” söyledi.

Medyanın kendi haberlerine yer vermediği sitemini meydana toplananlarla paylaştı.

Konuşmasmının büyük bölümünü de işsizliğe ayırdı.

Hatta…

İşsizlik konusunda verdiği rakamlar, bugüne kadar dile getirilenlerden farklı olmakla birlikte, meydanın bir kenarındaki medyaya dönüp seslendi:

“Yazın… Eğer krizi söylemek vatan hainliğiyse, Zeki Sezer vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”

Son bölümde…

Ecevit’in sesini meydana anımsattıktan sonra “Ben size güveniyorum” diye sözlerini bitirdiğinde, yanımızdan geçen ve elinde bayrak taşıyan bir partilinin sözleri kulaklarımızda çınladı:

“Hiç güvenme… Bu millet pirince, kömüre tav olmuş.”

Sezer yürüyerek meydana geldi

DSP’nin duyurularında, Zeki Sezer’in katılımıyla Şehreküstü Meydanı’nda yapılacak mitingin saat 13.00’te başlayacağı yer alıyordu.

Kurulan platformun bir kenarında meslektaşlarımızla sohbet ederken, birden davul sesi duyduk. Dönüp baktığımızda, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in, İl Başkanı Hüseyin Kul ile birlikte yürüyerek geldiğini gördük.

Meğer, geceyi meydana bakan otelde geçirmiş. Saat 13.12’de davul eşliğinde yürüyerek meydana girdi, 13.14’te başladığı konuşması 40 dakika sürdü.

Osmangazi ve Basri Sönmez

Özellikle yerel seçimlerde adayların en zor işi, gittikleri yerlerde kendilerini anlatabilmeleridir.

Çünkü…

Seçmen parti tercihi kadar, karşısına gelen adayın kimliğiyle de ilgilenir. Tanıdığı, bildiği, güvendiği ismin seçilmesini önemser.

Aday da…

Gittiği yerlerde seçmenle iyi bir frekans yakalayıp güven duygusu oluşturabilirse, kendisini anlatmak için harcayacağı zamanı, yapacaklarnını anlatmakla geçirir.

İşte…

Pazar günü yapılacak seçim öncesi bu durum, Milliyetçi Hareket Partisi Osmangazi Adayı Basri Sönmez için geçerli.

Hatta…

Bu noktadan hareketle, Basri Sönmez’in Osmangazi’deki tüm adaylar arasında en çok tanınan ve sevilen olduğunu söylemek bile mümkün.

Bunu da son derece doğal karşılamak gerekiyor.

Çünkü…

Basri Sönmez, 1994-1999 döneminde Osmangazi Belediye Başkanlığı yaptı ve iz bırakan başkan olarak da adı kaldı. Gittiği her yerde en çok tanınan aday özelliği onun en büyük avantajı.

O ndenle…

Sönmez mahallelerde kendini anlatma, tanıtma durumunda kalmıyor. Bu özelliğinin, varoşlarda biraz daha öne çıktığını söylemekte de yarar var.

Gerçekten de…

Osmangazi seçmeni, Basri Sönmez’i iyi tanıyor, belediye başkanı olarak yaptıklarını biliyor.

O da…

Bunun avantajıyla hareket edip, MHP’yi hiç âşina olmadığı kesimlerle bir araya getiriyor, sessiz ve derinden çalışmasıyla son 4 güne giriyor.

Gürkan Kanbir ve adaylığın yararı

DSP Büyükşehir Adayı Harita Mühendisi Gürkan Kanbir’i çalışkan ve üretken bulur, severiz.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanlığı döneminde hisseli parsel mücadelesiyle Bursa’yı bu dertten kurtardığını hep vurgularız.

Adaylığının açıklanmasından sonra ziyaretimize geldiğinde, Atatürk Caddesi’ni trafiğe kapatma projesinden söz etmişti. Bu caddenin alternatifi olmadığı için yapamayacağını söylediğimizde, Cumhuriyet Caddesi’ni çift yönlüye döndürerek çözeceğini söylemişti.

20 yıl öncesindeki bu uygulamayı geri getirmenin de kolay olmadığını, Bursa’nın değiştiğini araç sayısının arttığını anımsatmıştık.

Dün…

Kanbir’den gelen haber bülteninde, Cumhuriyet Caddesi esnafını ziyaretinde, “caddeyi trafiğe kapatacağı açıklamasını” okuduk.

Bize göre, bu daha doğru bir çözüm.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 25-03-2009

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*