Adayın tanıtımı ve projeleri için siyasete bir öneri

Adayın tanıtımı ve projeleri için siyasete bir öneri  İddialı partiler çarpıcı projelerle kamuoyu önüne çıkmaya çalışıyorlar ama amaca ulaşılamıyor. Buna karşın partilere aday ve proje sunumları için önerimiz var. Tıpkı 1999`da Tatlıoğlu`nun yaptığı gibi…

Son dönemde lider rüzgarı etkili olmaya başladı ama, yerel seçimi genelden; adayın kente bakışı, vizyonu ve bu doğrultuda hazırladığı çözüm projeleri gibi özellikler ayırıyor.

O bakımdan…

Siyasi partilerin belediye başkan adaylarınin kimlikleri sanılandan çok daha önemli.

Nitekim…

İddialı partiler bunu bildikleri için, çarpıcı projelerle kent kamuoyu karşısına çıkmaya özen gösteriyorlar.

Fakat…

Gözlemlerimiz tam amaca ulaşılamadığını gösteriyor.

Oysa…

Partiler adaylarının sunumunu ve projelerinin takdimini, kent kamuoyunun tümüne seslenebilecek şekilde düzenleyebilirler.

Örneğin…

Aday için büyük bir salonda sunum toplantısı düzenlenebilir. O toplantıya, medyanın yanısıra sivil toplum örgütleri, akademik odalar, meslek odaları ve kent dinamikleri davet edilebilir.

Böylece…

Sıradan bir adaylık açıklaması yerine, kentin bütününe yönelik proje değerlendirmesine dönüştürülebilir.

Ne var ki…

Bugüne kadar böyle bir uygulamayı yalnızca 1999 seçimleri öncesinde gördük.

Doğru Yol Partisi’nin Büyükşehir Adayı olarak seçime giren Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’nun adaylık sunumu ve projelerinin tanıtımı için Fethiye Kültür Merkezi’nde düzenlenen geniş katılımlı toplantıya, o dönem DYP Genel Başkanı olan Tansu Çiller de katılmıştı.

Orada…

Partililerden çok, kent yapısı yerini almış ve açıklamaları izlemişti.

Tatlıoğlu’nun 1999’daki adaylık sunumu bize göre siyaset geleneği olmalı.

Meclis’teki zor konularda hükümetin muhalefetle diyalog elçisi Çalışma Bakanı Çelik

Gazetelerde dün yer alan haberler arasında dikkatimizi çeken biri vardı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, hükümetin ekonomik krize karşı önlem olarak geliştirdiği yasal düzenleme ve almayı düşündüğü önlemlerle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan muhalefet partilerini ziyaret edip bilgilendirmiş.

Böylece…

Bakanlar Kurulu kararı olarak Meclis’e gelecek 34 maddelik kriz paketinin içeriğini muhalefet partileri de konunun birinci derece ilgililerinden biri olan Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı’ndan öğrenmişler.

Haberi okuyunca şunu düşündük:

Siyasette diyalog çok önemli. Hele kanun yapma aşamasında bu diyaloğun sağlanabilmesi sanıldığından daha önemli.

Nitekim…

Bunları düşününce şunu anımsadık:

Kamuoyunda çok tartışılan ve “İmkanı yok Meclis’ten geçmez” denilen Sosyal Güvenlik Yasası paketinin gündeme gelmesinden önce de Çelik yine muhalefet partilerini ziyaret edip bilgilendirmişti.

Dahası…

Paket hazırlıkları sırasında, “sosyal taraflar” olarak adlandırdığı sendikaları da sürecin içine katmış, Meclis aşamasından önce işçi ve işveren sendikalarının yasal düzenlemeye katkısını sağlamıştı.

Hatta…

Bazı maddelerde, tarafların görüşleriyle değişiklik bile yapılmıştı.

Şimdi…

Ekonomik krize karşı hükümetin hazırladığı yasal düzenleme hakkında da yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik muhalefet partilerini bilgilendirdi.

Aslında…

Bunlar, günübirlik atılan adımlar değil. Aksine, Faruk Çelik’in siyaset yapma anlayışının temel taşları.

••••••••••

Çünkü…

Faruk Çelik’i, siyaset yaptığı tüm dönemlerde izlemiş bir gazeteci olarak, bu özelliğine her zaman tanık olduk.

Daha Refah Partisi döneminde genç bir siyasetçiyken, içinde bulunduğu yönetim kuruluyla parti içi muhalefet arasında köprü kurandı.

Sonrasında…

İl başkanı olduğu süreçte özelliğini devam ettirdi ve yönetimi oluşturan yapıyla ters düşübelicek herkesi aynı şemsiyenin altında buluşturdu.

Yine…

TBMM’de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Grup Başkanvekili olduğu dönemde de, gündeme gelen önemli kanun tekliflerinde hep diğer partilerin grup yönetimleriyle uzlaşmayı seçti.

O nedenle…

Çelik’in öncülük ettiği yasal düzenlemeler, TBMM Genel Kurulu’nda partiler arası mutabakatla sorunsuz geçti.

Gördüğümüz kadarıyla…

Bakan olduğu bu dönemde de, siyasetteki uzlaşma ve diyaloğa verdiği önemi göstermeye devam ediyor.

Üstelik…

Yine gördüğümüz kadarıyla, hükümette Faruk Çelik’in diyalog özelliğine sahip bir başkta bakan yok.

Yenidünya’nın söyledikleri

Meslektaşımız Aysun Karlı çarşamba günü köşesinde, Demokrat Parti Yıldırım Adayı Yavuz Yenidünya ile görüşmesini aktardı.

Yenidünya yazıda, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin üzerinden Çalışma Bakanı Çelik’i hedef alıyordu.

Yenidünya’nın, Çelik’in teyze oğlu olduğu biliniyor. Diş Hastanesi Başhekimliği’nden Sağlık Bakanlığı’nda genel müdür yardımcılığına terfi ettiğinde Çelik göğsünü germişti.

Onun için Yenidünya’nın sözlerine şaşırdık. Önünde kapılar açılırken Faruk Çelik iyi de, şimdi neden kötü?

Güler’le Gemlik’e gelen hareket

Umurbey Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güler hakkında bu sütunlarda 11 Aralık 2007 günü şunları yazmışız:

Yüzüne söylediğimizi tekrarlamak istiyoruz:

Umurbey Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güler’in; bırakın bağlı olduğu Gemlik İlçe’yi, merkezdeki büyük ilçelerde belediye başkanlığı yapabilecek kalite, kapasite ve beceride olduğuna inanıyoruz.

Bugün de aynı düşünüyoruz.

Bizim Umurbey Belediye Başkanı olarak çok başarılı bulduğumuz Fatih Mehmet Güler, son iki dönemdir iktidar partisi dahil her partiden teklif almasına karşın Anavatan Partisi’ni terketmemişti.

Ne var ki…

Beldelerin kapatılması kararından sonra hedefini Gemlik Belediye Başkanlığı’na çevirirken, yeni bir siyasi tercih yapmak zorunda kaldı.

Bunun sonucunda da 29 Mart’a Cumhuriyet Halk Partisi Gemlik Adayı olarak hazırlanıyor.

Üstelik…

İzlediğimiz kadarıyla Gemlik’te seçime ivme kazandırdığı gibi, süreçle ilgili tempoyu da belirledi. Böylesine planlı ve böylesine ayrıntılı bir seçim çalışması yapmak kolay değil. Güler ekibiyle birlikte Gemlik’te seçime çok özel bir siyasi hareket getirdi.

Kiminle konuşsak Güler’in inanılmaz çalışma temposundan söz ediyor. Kiminle karşılaşsak Güler’in kendini Gemlik’e nasıl sevdirdiğini anlatıyor.

Kısacası…

Gemlik’e doğru kulak kabarttığımızda, Fatih Mehmet Güler’in ayak seslerini duyuyoruz.

Musa Aydın ve güreş…

Musa Aydın bu kentte güreş camiasının sevilen isimlerinden biridir. Yılmadan ve beklentisi olmadan çalışır.

Bursa’daki hizmetlerinden sonra Güreş Federasyonu Başkanlığı için yola çıktı. Adaylığını açıkladığı toplantıya davet etmesine karşın katılamadık. Ama dünkü gazetelerde haberlerini okuduk.

Fotoğraflardan…

Siyasi otoritenin de Musa Aydın’ın yanında yerini aldığı görülüyor.

Her ne kadar seçimler güreş camiası içinde yapılacaksa da, siyasi otoritenin Musa Aydın ile birlikte görüntü vermesini önemsedik.

Eğer bir aksilik olmazsa, Recai Ustaoğlu’ndan sonra Bursa’dan ikinci Güreş Federasyonu Başkanı’nı bu kez Musa Aydın ile çıkarmış olacağız.

Biz de…

Ustaoğlu federasyonunda kendini tüm Türkiye’ye sevdiren Musa Aydın’ı, lise yıllarında güreş yapmış biri olarak destekliyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 07-02-2009

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*