Siyasette yüzleşme anlayışı ve dobra dobra gerçekler Halkla birlikte siyasete önem veren Bakan Çelik merak edilen her şeyi açıkladı: O’na dokunan yanıyor mu? Siyaseti dizayn etti mi? 2004’te Şahin’i neden getirdi? Hangi projeler içine sinmedi? Stat ne olacak?
Bursa siyasetinin her dönem bir yıldızı vardır. Faruk Çelik de hiç tartışmasız bu dönemin yıldızı.
Yıldızlığı da…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sıfatını taşıyor olmasından kaynaklanmıyor. Bakanlık elbette çok önemli bir siyasi güç ama, herkes görüyor ve biliyor ki Faruk Çelik gücünü siyaseti kuralına uygun yapmasından elde ediyor.
Çok uzun yıllardır kendisini tanıyor ve izliyoruz.
Yıldırım Belediye Başkanlığı için aday olduğu 1989 ve 1994 seçimlerindeki Faruk Çelik’i de iyi tanıyoruz, Altan Karapaşaoğlu’nun il başkanı olduğu Refah Partisi il yönetiminde yıldızı parlayan Faruk Çelik’i de. Genç yaşta Fazilet Partisi İl Başkanlığı görevini üstlenen Faruk Çelik’i de yakından izledik, milletvekilliğinin ilk döneminde, hem de muhalefet partisi milletvekili olmasına karşın koltuk altına sığmayan kalınlıktaki klasörle Bursa’ya gelişini de iyi biliyoruz.
Siyasetin en altından çıktığı yolda bugün en üst basamağa ulaştı.
Yol boyunca hem teşkilatından, hem de siyaset yaptığı Bursa kamuoyundan hiç kopmadı. Taban siyasetinin sembol uygulayıcıları arasına girdi. Her fırsatta halkla birlikte oldu.
Hatta…
Halkla kurduğu bire bir ilişkiden siyaseten beslendi.
Milletvekiliyken de, Grup Başkanvekili olduğunda da, Bakan ünvanı taşırken de Faruk Çelik’i ilçelerde, mahallelerde gördük. Herkesi dinlemeye önem veriyor. Dinlerken de sıkılmıyor.
••••••••••
Faruk Çelik’in siyaset anlayışı bakımından çok önemli bir özelliği var:
Yüzleşmeye çok önem verir ve yüzleşmekten hiç kaçınmaz.
Gerek siyaset yaptığı kişilerle, gerek siyaseti izleyen gazetecilerle söylediği ya da söylemediği konusunda yüzleşmek, yanlış anlama varsa gidermek ister.
Ancak…
Ankara’daki gündem yoğunluğu nedeniyle son dönemde Bursa’daki medyayla çok fazla birlikte olamıyor. Bursa’ya geldiğinde ise parti programları yoğun bir şekilde gündemini dolduruyor.
Son süreçte…
Böyle bir boşluk doğdu. Üstelik bu süreç belediye başktan adaylarının belirlendiği süreç olunca, doğal olarak da ortaya spekülatif yaklaşımlar geldi.
İşte…
Çelik, yeni bir seçim kampanyası başlarken çok önem verdiği yüz yüze gelip görüşme yöntemini önceki akşam işletti ve AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın’ın hazırladığı programla Bursa basınının köşe yazarlarıyla buluştu.
Doğrusu…
Güzel bir geceydi. Çelik içini döktü, meslektaşlarımız kafalarına takılan soruları yönelttiler, bazı konuların bilinmeyen arka planını öğrenmek istediler. Bir anlamda…
Kimi spektülatif konuların doğrusunu Faruk Çelik’in ağzından dinlediler. Çelik de samimi cevaplar verdi, düşündüklerini dobra dobra söyledi.
İki taraf için de verimli bir gece oldu.
••••••••••
Bize göre…
Gecenin en çarpıcı yaklaşımı meslektaşımız Yüksel Baysal’dan geldi.
“Size dokunan yanıyor… 2002’de İsmail Tatlıoğlu’nu, daha sonra Ertuğrul Yalçınbayır’ı, şimdi de Hikmet Şahin’i yokettiniz” anlamındaki değerlendirmesi üzerine Çelik şunları söyledi:
“Aslolan sana muhalif birini yanına alabilmektir. İnsanları yok ederek siyaset yapamazsınız.böyle yapan kendini yok eder. Ben hiç bir zaman böyle bir anlayış içine girmedim.”
Sonra…
Bugünkü aday tablosunu dizayn ettiği eleştirilerini anımsatarak örnekler verdi:
“Nilüfer’de bayan aday ittifakı vardı. Kim olsun dendi, şu var, bu var… Takdiri Başbakan’a bıraktık. Diğer ilçeler de öyle.”
Sitem de etti:
“Ama siz Kral Faruk geldi, kesti, biçti, gitti görüyorsunuz. Bu arkadaşlarımıza da haksıkzlıktır.”
Ardından Yüksel’in sorusuna döndü:
“Adam harcamak üzerine siyaset olur mu? İsmail Tatlıoğlu kurucumuzdu, Amerika’ya gitmek için ayrıldı. Bakın, Faruk Çelik sablah Yavuz Selim’de, akşam Teferrüç’te… Harmancık’ta, Karacabey’de… Peki Ertuğrul Yalçınbayır nerede? Üstelik benim Ertuğrul Abi’ye en ufak bir saygısızlığım olmadı. Ama arazi siyasini bilmez.”
Sözlerini Hikmet Şahin’le bitirdi:
“2004’te Hikmet Şahin’i getirdiğimi her yerde söylüyorum. Şansı sıfır olan birini getirdim. Gücümü kullandım. Genç belediye başkanlarına abilik yapacaktı. Benim kendisiyle bireysel hniçbir sıkıntım yok. Ama halkla problem var.”
Siyaset dizaynı ve Çelik
AK Parti’nin belediye başkan adayları tablosu için “Faruk Çelik’in dizayn ettiği” yorumları yapıldı.
Çelik bu algılamaya şu cevabı verdi:
“Bursa’dan baktığınızda benim kollarımın çok uzun olduğunu, hatta ahtapot gibi üç-beş kolum olduğunu ve her şeyi dizayn ettiğimi görüyorsunuz. Oysa ben siyasette hep risk aldım. Hiçbir zaman, problem varsa benden uzak olsun demedim.”
Şunu da ekledi:
“Siyasi parti bir bütündür. Başarıyı da başarısızlığı da birlikte sahipleniriz.”
2004’teki Şahin tercihinin nedeni
Gazetecilerle buluşmasında Faruk Çelik bazı çok özel değerlendirmeler de yaptı:
“Ben Hikmet Bey’in gelişinde çok etkisi olan biriyim. Siyasi gücümü kullandım. Bunu yaparken, yeni bir partiyiz, genç başkanlara abilik yapsın istedim. Ama başarılı olamadık”
Sonrasını anlattı:
“Gelişinin birinci ayında Osmangazi ve Yıldırım’a haciz gönderdi. İntam’da bina çöktü, vatandaş evsiz kaldı, hangi belediye sorumlu tartışması yaşandı. Ben geldim de, bu AK Parti’nin işidir dedim.”
Beklentisini söyledi:
“Yasa Büyükşehir’i patron kabul ediyor. İlçelerde önemli projeler Büyükşehir’le birlikte yapılmalı. Bunu da başaramadık. İlçeler kendi bütçeleriyle büyük iş yapamadılar. Onlardan kesilen pay yine onlar için harcanabilirdi.”
Çelik’in içine sinmeyen projeler
AK Parti 5 yılda Bursa’ya çok hizmet getirdiğine inanıyor. Ama adayını değiştirme gereği duydu. Meslektaşlarımız da, nedenini öğrenmek istediler.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ilk değerlendirmesi şu oldu:
“AK Parti’nin Bursa’ya sunduğu imkanlarla yapılanlardan istediğimizi elde edemedik. Projeler Bursa projesi olamadı.”
Örnekler verdi:
“Merinos’u Başbakan bize Hayde Park yapalım diye verdi. Ama olmadı. Orada dev bir kültür merknezine gerek yoktu. Kent Meydanı meydan olsaydı da Osmangazi Belediyesi ile arasında kalan bölgeye alışveriş merkezi yapılsaydı daha iyi olmaz mıydı? Emekli Sandığı’ndan yerin verilmesini ben sağladım, 49 yıl formülünü de ben buldum. Ama istediğimiz gibi olmadı.”
Şunu açıkladı:
“Hal binası yerine alışveriş merkezi yapılacaktı. Parti olarak karşı çıktık.”
Ulaşıma da değindi:
“Ana arter üzerinde yapılanların önemi büyük olabilir ama başka yerler de var. Vişne Caddesi’ni kullanmak için 17 ev istimlak edilemedi.”
Çareyi de gösterdi:
“Üçüncü, dördüncü yolları açıp dikey caddelerle birleştirebilirdik. Ben kaynağı böyle kullanırdım. Ulaşım master planıyla birlikte alternatif yollara yönelirdim.”
Bir de çağrı yaptı:
“Çıkar çevrelerini ben de merak ediyorum. Açıklama gerektiren bir şey. Kimi kastediyorsa açıklasın. Eğer bensem, her şeyi ortaya koysun.”
Stadı 45 trilyona yerinde belediye yapacak
Bursakamuoyunun yakından ilgilendiği konuların başında Atatürk Stadı geliyor.
Ancak…
Daha önceki gelişinde stadın yerinde yapılmasını isteyen Başbakan Erdoğan son Bursa ziyaretinde ve Ankara’da stadın şehir dışına çıkarılmasını istedi. Bu da kafaları karıştırdı.
Çelik, bu konuda şunları söyledi:
“Başbakanımıza birkaç kaynaktan bilgi geliyor. O bizden Bursa’ya yeni bir stat kazandırmamızı istedi. Recep Altepe Bey de konunun üzerinde çalıştı ve stadın yerinde yapılabileceğini ortaya çıkardı. Biz de bunu Başbakanımıza bildirdik ve o da onayladı.”
Net bir ifade kullandı:
“Atatürk Stadı’nı, spor salonuyla birlikte yıkıp yerinde modern bir stat yapacağız. 45 trilyon liralık bir maliyet görülüyor. Bunu da Büyükşehir Belediyesi olarak karşılayacağız. Zaten Bursalılar da böyle olmasını istiyorlar.”
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 26-01-2009