Kararsızlar ve tepkililer birinci parti oldu Son 3 seçimin sonucunu milimi milimine bilen Selçuk Köylüoğlu’nun son araştırması ne gösteriyor? Partilerin oyu kaç? Hangi seçmen bugün ne düşünüyor? Kararsızlar nasıl birinci parti oldu? Özel durumlar neler?
Yerel seçim için geri sayımda son üç aya girdik. Kalan süre partiler açısından önemli. Çünkü halkın karşısına çıkaracakları adaylarını belirliyorlar.
Bununla birlikte…
Gerek ülkenin siyasi konjonktürü, gerek küresel ekonominin dış dünyadan etkilenmesi, 29 Mart seçiminin sonuçlarını bu kez daha farklı bir öneme taşıyor.
Son dönemde bir de anket furyası var.
Özellikle siyasi partilerin aday arayışlarıyla ilgili yapılan çalışmalardan çok özel sonuçlar kamuoyuna yansıyor.
Bu kapsamda…
Adayların oy potansiyellerine bakıldığında, seçim yapmaya bile gerek olmadığı izlenimi doğuyor.
Dahası…
Yansıyan araştırma sonuçları, aday isimlerini hep partinin üstünde gösteriyor.
Oysa…
Siyasetin genel kuralı ve toplumun genel eğilimi, önce parti algısını önde tutuyor.
Yani…
Önce partiler güçlü ve ayakta olacak ki, sonra adaylar partiye katkı koyacak. En azından, seçilen adaylar partinin oyunu koruyacak özellikler taşıyacak.
Açıkça söylemek gerekirse…
Bugüne kadar kişisel oyu genel seçmenin yarısından fazla olan adaya hiç rastlamadık. Zaten olsaydı, parti şemsiyesi aramaksızın bağımsız aday sıfatıyla seçim kazanırdı.
Tıpkı…
Aynı ölçüde olmasa bile, 70’li yılların başında Kemal Bengü’nün başardığı gibi.
Benzer durum…
Mustafa Bozbey’de de var ve o da, bunun farkında olarak davranıyor. Bunun dışında adayların her yerde parti desteğine ihtiyaç duydukları görülüyor.
••••••••••
Seçimin sonucu hakkında şimdiden konuşmak kolay değil.
Hele…
Dünyayı sarmalayan ve bizi de teğet geçmeyeceği ortaya çıkan ekonomik krizin 3 ay sonra neler getireceği, ülkede nasıl bir tablo oluşturacağı bugünden kestirilemiyor.
Merak edilen nokta da şu:
22 Temmuz 2007’da; Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 50.75, Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 18.42, Milliyetçi Hareket Partisi yüzde 14.33, Demokrat Parti yüzde 5.63, Saadet Partisi yüzde 3.94 ve diğerleri yüzde 6.93 olarak gerçekleşen Bursa sonuçları acaba 29 Mart 2009’da nasıl olacak?
Onu görebilmek, en azından tahmin yapabilmek için de bugünkü kamuoyu araştırmalarını çok dikkatli izlemek ve çıkan sonuçları iyi değerlendirmek gerekiyor.
Bu sütunların okurları…
Kamuoyu araştırması olarak Selçuk Köylüoğlu’nun yaptığı çalışmalara yer verdiğimizi biliyorlar. Son iki genel seçimin ve bundan önceki yerel seçimin sonuçlarını milimi milimine bilen Selçuk Köylüoğlu geride bıraktığımız hafta içinde bizim için özel bir araştırma daha yaptı.
Çalışma…
14-17 Aralık tarihlerinde, 17 ilçedeki 103 mahalle, 4 belde ve 39 köyde demografik yapıya göre 1226 seçmen denekle görüşülerek gerçekleştirildi.
Elde edilen tablo şu:
AK Parti yüzde 32
CHP yüzde 13.50
MHP yüzde 10.50
SP yüzde 2
DP yüzde 1
Diğerleri yüzde 1.50
Oy kullanmayacak/Geçersiz oy kullanacak yüzde 7
Kararsız yüzde 25.50
Cevap yok yüzde 7
••••••••••
Tablo gerçekten çok ilginç.
Özellikle…
Oy kullanmayacağını, ya da geçersiz oy vereceğini söyleyenlerle kararsızların toplamı yüzde 32.50’yi buluyor.
Bu da…
29 Mart’taki seçimin üç ay öncesinde kararsız ve tepkili seçmeni birinci parti durumuna getiriyor.
Hatta…
Oyunun rengini söylemek istemeyen seçmen de eklendiğinde, yüzde 39.50 gibi inanılmaz bir rakama ulaşılıyor.
Peki…
Siyasetin normal akışını altüst eden bu rakamlar ne anlama geliyor?
Araştırmayı yapan Selçuk Köylüoğlu sorumuza karşılık, “Kararsız ve tepkili seçmeni görünce, buradaki yapıyı da inceledik” dedi ve önümüze başka bir tablo koydu.
Buna göre…
Anket çalışması sırasında kararsız olduğunu söyleyenlere, 22 Temmuz 2007 seçiminde hangi partiye oy verdikleri sorulmuş.
Çıkan tablo şu:
AK Parti yüzde 42
CHP yüzde 11
MHP yüzde 7
Diğerleri yüzde 7
Oy kullanmamış/Geçersiz oy kullanmış yüzde 5
Hatırlamıyor yüzde 16
Cevap yok yüzde 12
Bu tablodan da…
Bugün için yüzde 25.50 gözüken kararsız seçmenin yüzde 42’si son seçimde oyunu AK Parti’ye vermiş. Bununla birlikte, kararsızların yüzde 12’sinin cevap yok demesini de gözardı etmemek gerekiyor.
Ayrıca…
Kamuoyu araştırması sırasında yüzde 7 tespit edilen oy kullanmayacağım/geçersiz oy kullanacağım seçmenine de 22 Temmuz’da hangi partiye oy verdikleri sorulmuş.
İşte çıkan sonuç:
AK Parti yüzde 31
CHP yüzde 11
MHP yüzde 2
Diğer yüzde 9
Oy kullanmamış/Geçersiz oy kullanmış yüzde 3
Hatırlamıyor yüzde 39
Cevap yok yüzde 5
Önceki tabloda olduğu gibi buradaki sonuç da AK Parti açısından tam anlamıyla uyarıcı özellik taşıyor.
••••••••••
Rakamların dilini, çalışmayı yapan Selçuk Köylüoğlu’na sorduk.
O da…
“Kararsız seçmen sayısı yüzde 25 dolayına ulaştı. Bu seçmenin yüzde 42’sinin 22 Temmuz seçiminde AKP’ye oy vermiş olması çok önemli” deyip bu çarpıcı durumun altını çizerek söze başladı ve şunu ekledi:
“CHP ve MHP yüzde 2-3 gibi oylarını arttırmış olsalar da, kararsız seçmenlerin yoğun yönelimi partilerin yüzdelerini etkileyecek. Benzer tablo, bu Pazar seçim olsa oy vermeyeceğini, ya da geçersiz oy kullanacağını söyleyenler için de geçerli.”
Şunu merak ettik:
Ankette ortaya çıkan yüzde 25.50 kararsız ve yüzde 7 tepkili seçmen, istatistik kuralları içinde partilere dağıtılırsa ortaya nasıl bir tablo çıkar?
Köylüoğlu bu kez de önümüze şu tabloyu koydu:
AK Parti yüzde 50
CHP yüzde 20
MHP yüzde 15
Bu tabloyu gösterirken de ısrarla şunu vurguladı:
“Kesin tablo, kararsız ve tepkili kabul ettiğimiz seçmenin verecekleri karar doğrultusunda şekillenecek. Ama bugünkü rakamları okuyarak böyle bir sonuca ulaşabiliyoruz.”
Yıldırım ve Nilüfer seçimi nasıl etkiler?
3 Kasım 2002 genel, 28 Mart 2004 yerel ve 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinin Bursa ve Türkiye sonuçlarını mili milimine bilen Selçuk Köylüoğlu ile, bizim için yaptığı kamuoyu araştırmasını konuşurken, seçmen sayısının çokluğuyla sonucu etkileyen yerleri de ele aldık.
Konu şu:
Bir yerel seçim araştırmasıyla, genel seçim araştırması farklı sonuçlar çıkarabiliyor. Çünkü, yerel seçimde bazı yerlerde aday ismi partinin önüne çıkıyor.
Bu durumda…
Son çalışmada 29 Mart yerel seçimi değil de, bir genel seçim araştırılsaydı, ne değişirdi?
Köylüoğlu elindeki verilere baktıktan sonra şu yorumu yaptı:
“Seçmen sayısı fazla olan merkezdeki ilçelerden Nilüfer’de Mustafa Bozbey ve Yıldırım’da Cüneyt Karlık partilerinin oy yüzdelerini etkiliyor.”
Buradan da şu sonucu çıkardı:
“Bu isimlierin partilerine yapacakları katkıları da içine katarak, yerel seçim için değil de genel seçim için sormuş olsaydık, Nilüfer’de CHP’nin, Yıldırım’da ise MHP’nin oylarını şimdiden 3-5 puan arttıracağını rahatlıkla söyleyebilirdik.”
Şahin Ankara’ya neden gitti?
Tabloyu artık herkes okuyabiliyor: Bursa’da Hikmet Şahin dönemi sona erdi.
Burada…
10 yıllık İnegöl Belediye Başkanlığı’nın ardından 5 yıl da Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan Hikmet Şahin’i yargılayacak değiliz.
Çünkü…
Bursa’ya hizmet eden, taş üstüne taş koyan herkesin başımızın üstünde yeri var. Bugüne kadar hiçbir belediye başkanının görmediği iktidar deksteğiyle de önemli işler yaptı.
Fakat…
Başbakan Erdoğan hizmetin yanında, partiyi önemseyen bir tavır izliyor. Şahin’in eksikliği de bu. Teşkilat temayül yoklamasıyla milletvekilleri görüşmesinde teşkilat ve halkla ilişkilerden olumsuz puan aldığı biliniyor. AK Parti Genel Merkezi’nin yaptırdığı kamuoyu araştırmalarının da Bursa’dakiler kadar parlak olmadığını duyuyoruz.
Yakın çevresine “Arabasına iddiaya girebilirsiniz, adaylığım kesin” diyen Şahin’in, son 5 günde, ilişkide olduğu çevrelerin katkısıyla kulise girdiği gözleniyor.
Örneğin…
Erdoğan’la görüşebilmek için cuma günü Ankara’ya gittiği, ama görüşemediği kulağımıza geldi. “Pazar günü İstanbul için randevu istediği ama alamadığı” konuşuluyor.
Çelik Palas’ın bir odasında Başbakan’la görüşmeyi başarmasına karşın vize alamadığı da anlaşılıyor.
Sonuçta…
Şahin dönemi sona erdi. Yüzde 90 Recep Altepe dönemi başlayacak gibi. Az da olsa üçüncü bir isim gündemden çıkmış değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Olay Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. 22-12-2008